Siyaset 'Değişiklik milletin 35 yıllık talebiydi'

'Değişiklik milletin 35 yıllık talebiydi'

17.04.2018 - 01:30 | Son Güncellenme:

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin uzun zamandır süregelen bir ihtiyaçtan doğduğunu belirten Gül, “Bu, iki partinin oturup ‘Hadi anayasayı değiştirelim’ dediği bir değişim değildir. Bu 35 yıldır üzerinde yürünen milletin talebidir” dedi

Değişiklik milletin 35 yıllık talebiydi

Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin milletin talebi olduğunu söyledi. Bakan Gül, İstanbul Üniversitesi Rektörlük Binası Doktora Salonu’nda düzenlenen “2017 Anayasa Referandumunun Birinci Yılında Cumhurbaşkanlığı Sisteminin Yapılanması Sempozyumu”na katıldı. “Vesayetçi Sistemden Demokratikleşmeye Türkiye’de Siyasi Sistemin Dönüşümü” başlıklı bir konuşma yapan Gül, Türkiye’nin bir yıl önce verdiği kararın tarihi bir dönüm noktası olduğunu vurguladı.

Haberin Devamı

‘İşgal girişimi’

Bakan Gül, darbelerin Türkiye’nin ilerleme çizgisini kırdığını, anayasal sistemine hasarlar verdiğini belirterek, “Bu anayasalar da hiçbir zaman özgürlüklerin ve milletin, insan haklarının savunucu olamamıştır. Darbe yapılmış, millete rağmen oluşturulan iktidar adacığının korunması için bir anayasa metni ortaya konulmuş ve millete dayatılmış. İşte bu tecrübeden yola çıkarak, esasen uyguladığımız adına da hatalı biçimde parlamenter dediğimiz sistem içinde barındırdığı siyasi riskler nedeniyle kayıt dışı siyasete de zemin oluşturmuştur. Kayıt dışı işte bu siyasetin belirlediği makul sınırların aşıldığı her dönemde de sistem yeni müdahaleye zemin hazırlamıştır. İşte 15 Temmuz’un da anlamı bir yönüyle budur. Esasen 15 Temmuz bir vesayet girişimin de ötesinde bir işgal girişimi olarak tarihe geçmiştir” dedi.

Haberin Devamı

“Siyasal, toplumsal yenilikler tavında dövülür, olgunlaşır. Bu 16 Nisan öncesi bir tarihte iki partinin oturup ‘Hadi anayasayı değiştirelim’ şeklinde bir değişim değildir. Bu 35 yıldır üzerinde yürünen milletin talebidir, bir sebep değil bir sonuçtur bu anayasa değişikliği” diyen Gül, şöyle devam etti: “Cumhur, geleceğini, kaderini kendisi belirleyecektir. Egemenliğine hiçbir kimseyi, hiçbir gücü, partiyi, genel başkanını, karanlık oda pazarlıklarını ortak etmeyecektir. İşte bu sistemin adı Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’dir.”

‘Oportünist bakmadık’

Yüzde 50 artı 1 gibi çok büyük bir çoğunlukla kutuplaşmaların sona ermesini, kucaklama siyasetinin ortaya çıkmasını istediklerini dile getiren Gül, şunları kaydetti: “Hem Cumhurbaşkanımız için hem AK Parti için bakıldığında, eğer biz gerçekten oportünist baksaydık bu sisteme belki de en fazla biz direnirdik. Ama biz değişimci parti olarak ülkemizin, milletimizin ve devletimizin ihtiyaçlarını, demokrasinin ihtiyaçlarını önceledik.”16 Nisan’ın demokratik reformu olduğunu ifade eden Gül, “Böylece koalisyon dönemleri kapanmış, parçalı siyaset tarihe karışmıştır. Milletin oy ve tercihi artık pazarlık konusu olamayacaktır. İktidarın belirleyicisi, yalnızca milletin kendisidir” dedi.

Haberin Devamı

‘En önemli reform’

Sempozyumda konuşan Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum ise şu görüşleri paylaştı: “50 artı 1’i almak demek toplumunun her kesiminden destek almak demektir. Türkiye bu modele geçişle sadece siyasi istikrarı sağlamadı, sosyolojik istikrarı, toplumsal bütünlüğünü de güçlendirdi. O yüzden bu anayasal değişiklik Cumhuriyetin kuruluşundan bugüne attığımız en önemli reformcu adımlardan birisi olarak gözükmektedir. Seçmen, siyasetle ilişkisini artık çok yönlü kurabilecek. Eğer aynı siyasi mecradan bir kişiyi hem cumhurbaşkanı seçip hem de Meclis’te ona çoğunluğu veriyorsa bunun anlamı başka olacaktır ama farklı mecralardan hükümeti kurup, Meclis çoğunluğunu sağlarsa da bunun anlamı başka olacaktır.”