Doğru zaman, doğru mekan
23.09.2016 - 02:30 | Son Güncellenme:
Vodafone Arena’da oynanacak ilk derbi bu. Tarihsel ve istatistiksel bir önemi var. Kazanana ayrı bir keyif yaşatacak bir buluşma. Kaybedecek takım ve camia için de dünyanın sonu değil. Bir onur meselesi değil. İddianın tükenmesi, büyük hedefin kaybolması, rotadan çıkılması da değil. Hayat devam edecek
ATTİLA GÖKÇE
Sağını - solunu örselemeden, polemik bulamacına sokmadan, teknik tahlilleri de abartmadan baştan söyleyeyim ki...
Beşiktaş - Galatasaray derbisi, TFF Süper Lig Turgay Şeren sezonunun en doğru zamanda, en doğru mekanda, en doğru kararlarla en uygun takımlarla fikstüre yerleşmiş en doğru derbidir.
Doğru zaman, çünkü ilk haftaların heyecanı dikkat dağıtan bir rutine dönüşmeden, ilgiyi yoğunlaştıran bir noktaya geldi, beşinci haftaya!
Doğru mekan... Çünkü heyecanı ve merakı artıran “yenilenmiş” İnönü’de Vodafone Arena’da oynanacak ilk derbi bu. Tarihsel ve istatistiksel bir önemi var. Kazanana ayrı bir keyif yaşatacak bir buluşma. Kaybedecek takım ve camia için de dünyanın sonu değil. Bir onur meselesi değil. İddianın tükenmesi, büyük hedefin kaybolması, rotadan çıkılması da değil. Hayat devam edecek. Daha ne derbiler göreceğiz!
Doğru kararlar... Kulüpler Birliği Vakfı Başkanı Göksel Gümüşdağ ile 18 kulübün başkanı, 5 yıldan beri sürüp giden “deplasmana taraftar yasağı” gibi yanlış ve çağdışı bir uygulamayı ortadan kaldırma ortak aklını hayata geçirdiler. Kamuyu ikna ettiler. Güvenlik güçlerine inandılar, destek sözü verdiler. Passolig uygulamasının asıl yararlı yanını görüp kararlılık gösterdiler.
Keyifli atmosfer
İyi niyetin, sportmenliğin rüzgarları bu derbi için skorun önüne geçen bir keyif atmosferi oluşturdu. Beşiktaş JK’ın attığı twitte bakın: “Yuvamızdaki ilk derbide hata yapanları lütfen uyaralım...”
Galatasaray’ın, internet sitesinden maça bakışı da rekabeti saygı temeline oturtuyor: “Rakibimiz Beşiktaş da ligin namağlup takımlarından biri...”
En uygun takımlarla oynanacak ilk derbi; sezonun en iyi transfer yapan... Kadrosunu görece güçlendiren, derinleştiren... Çıtır çıtır pişkin ve taze maçlarla keyif ve merak uyandıran rakipleri buluşturuyor.
Galatasaray’da Eren Derdiyok gibi yeni bir gol fenomeni var. Bu gecikmiş transferi izlemek için sadece futbolsever olmak yeterli, taraftarlığa gerek yok. Dört haftada dört gol... Aynen Beşiktaşlı Cenk Tosun gibi. Bir yanda “Avrupa görmüş” birikimli bir kariyer, bir yanda küsmeyen, darılmayan, sadece ve hep çalışan ve kendini geliştiren gerçek bir sporcu kimliği... Şimdiden ikisinin de ayağına sağlık.
Kaleciler belirleyici
Bu maçın bir başka belirleyici ikilisi de kaleciler... Muslera için sadece “Muslera!” demem yeter, en anlaşılır ifade bu. Beşiktaş’ta Fabricio ve Tolga Zengin ikilemi var. Bu ikilemin bir an önce bitmesini, Tolga’nın da “Tolga!” haline dönmesini dilerim. Kişisel yeteneklerinden fazlasıyla çok şey beklediğimiz Quaresma ve Sneijder... Bu maçta umarım “şefin spesiyalitesi”ni bize sunarlar...
Sakatlık olmasın
Sırası gelmişken... Tolga Ciğerci ile Talisca’nın da bu derbinin en yenileri olarak servise başlayacaklarını sanırım. Ciğerci’nin yanında bakarsınız paçacı, kelleci, yürekçi ve böbrekçi de sofrayı zenginleştirir. Ama Allah aşkına... Sakatat olsun da sakatlık olmasın...
Beşinci haftada taraflardan birinin Fenerbahçe olduğu bir derbiyi bizzat Fenerbahçeli dostların pek de keyifle bekleyeceğini hiç sanmıyorum. Onlar rota düzeltmeleri, kadro istikrarı, oyun sistemini belirleyinceye kadar beklemekte yarar var.
Şimdi maça odaklanıp hep birlikte tadını çıkarmanın zamanıdır. Haydi, öyle yapalım!
