Gündem ‘Dramatik prima’ya veda

‘Dramatik prima’ya veda

28.04.2018 - 01:30 | Son Güncellenme:

Cumhuriyet dönemi Türk operasının en yetenekli isimlerinden Tenasüp Onad önceki gün hayatını kaybetti. Yurt içinde ve yurt dışında aldığı eğitimlerle dönemin en önemli isimlerinden birine dönüşen ve rahle-i tedrisinden pek çok isim geçen Onad dün Ankara’da toprağa verildi.

‘Dramatik prima’ya veda

'Türk balesinin dramatik priması' olarak anılan Tenasüp Onad, önceki akşam 84 yaşında hayatını kaybetti. 1934’te doğan Onad, henüz altı yaşındayken Rus bale sanatçısı Lydia Krassa Arzumanova’nın eğitim verdiği Beyoğlu Halkevi’ne kaydoldu. Tercüman olan babasının üniversite yıllarında Alman bir balerinle duygusal bir ilişki yaşaması, babasının baleye teşvik etmesinde etkili oldu. Onad, Arzumanova’nın girişimleriyle; 1947 yılında ilk Türk Devlet Bale Okulu’nu ve Türk Devlet Bale Topluluğu’nu kurması için Türkiye’ye çağrılan Dene Minette de Valois’nın kurduğu Yeşilköy Bale Okulu’na gönderildi.

Haberin Devamı

Valois’nın Türkiye’ye davet edilip müzik kulağı olan öğrencileri aramaya başlaması ve modern bale çalışmalarının devlet tarafından düzenlenmeye başlamasıyla birlikte Cumhuriyet dönemi Türk balesinin de tohumları atılmış oldu. Esas bale eğitimini Yeşilköy Bale Okulu’nda almaya başlayan Tenasüp Onad, bu okulun iki yıl sonra Ankara Devlet Konservatuvarı’na bağlanmasıyla, 1951 yılında bir grup öğrenciyle birlikte Ankara’ya nakledildi.

Onad ve arkadaşları Ankara Devlet Konservatuvarı’nda ilk olarak Beatrice Appelyard’dan eğitim almaya başladı. Ardından ise konservatuvara eğitim vermek için çağrılan Mithat Fenmen ve eşi Madam Fenmen’in öğrencisi oldu. 1954 ve 56 yılları arasında Londra’da Kraliyet Bale Okulu’na eğitim almaya gitti ve Kraliyet Bale Okulu’ndan mezun olan ilk Türk kadın dansçı unvanını aldı.

Haberin Devamı

Londra’da eğitim

1957’de Ankara Devlet Konservatuvarı Bale Bölümü, Onad’ın da arasında olduğu ilk mezunlarını verdi. Mezun olan dansçılarn 1960’taki ilk profesyonel temsilleri ise Falla’nın ‘Büyülü Aşk’ adlı eseriydi. Tenasüp Onad daha sonra 1961’deki ‘Coppelia’ balesinde bebek rolünü canlandırdı. Sanatçı, bale hocalarının da teşvikiyle eğitmen eğitimi almak üzere Londra’ya gitti. Bilkent Üniversitesi öğrencilerinin hazırladığı ‘Tenasüp Onad’ın Hayatı ve Türkiye’de Balenin Yeri’ adlı araştırma için verdiği röportajda, “Barbara Fiustel beni bir sürü hocaya götürdü ve birçok hocayla çalıştım. Her gün beş saat çalıştım. 1956’da Türkiye’ye döndüğümde başrol oynayacak kadar teknik sahibiydim. İkinci Londra’ya gidişimde ise hocalığı öğrendim. Hoca olduktan sonra Türkiye’ye dünyanın en büyük iki koreografı olan Anton Dolin ve Alfred Rodriguez’i yolladılar. Onlara asistanlık yaptım. Eseri bana öğrettiler, ben eseri çalıştırdım. Sahneyi hazır hale getirdikten sonra onlar Bodrum’dan döndüler. Eseri izlediler ve çok beğendiler. Hiçbir değişiklik yapılmadan eser sahnelendi. Anton Dolin 150 kişinin önünde beni tebrik etti ve çok beğendiğini söyledi” diye anlatıyordu.

Bu eğitimin ardından 1967-1974 yılları arasında, o zamanki ismiyle Ankara Devlet Balesi’nde başöğretmen ve başrepetitör görevlerini birlikte yürüttü. Mısır ve Cezayir’in aralarında olduğu Kuzey Afrika ülkelerinde 150 kişilik bir ekiple bale gösterileri hazırladı ve 1960’lı ve 70’li yıllarda Kıbrıs’ta yaklaşık 10 kez gösteri sahneledi. Daha sonra Ankara Devlet Balesi’nden ayrılarak arkadaşı Sait Sökmen ile Kuğu Bale Stüdyosu’nu 1971 senesinde açtı. Buradaki görevinin yanı sıra 1975’te Devlet Halk Oyunları Topluluğu’nun kuruluş aşamasında uzman olarak çalıştı. Uzun yıllar Türk balesinin gelişimi için emek veren Onad, iki kez devlet sanatçısı payesiyle onurlandırıldı. Onad’ın naaşı dün kılınan ikindi namazının ardından Ankara Karşıyaka Mezarlığı’na defnedildi.

Haberin Devamı

Kraliyet Bale Okulu’nun sınavında değer görüldüğü takdir yazısı:

22 Şubat 1967 taraihinde Kraliyet Bale Okulu’nun gönderdiği mektupta şunlar vardı:

“Bayan Tenasüp Onad, son derece yetenekli bir bale öğretmeni olarak temayüz etmiş, kendine güveni ve kişiliği sayesinde, kısa zamanda öğrencilerinin güvenini kazanmıştır. Sorumluluğunu azimle üstlendiği sınıfın derslere olan ilgisini her bakımdan ayakta tutmuştur. Kendisi, daha önce Kraliyet Bale Okulu’nun en kıdemli öğretmenlerinden birinin denetiminde bulunan ve bu bakımdan ani öğretmen değişikliklerine karşı doğal bir tepki gösterme eğiliminde olan ileri bir sınıfla meşgul olduğundan bu husus özellikle övgüye şayandır. Bu gerçeğe rağmen kendisi bir İngiliz olmadığı gibi okulun asıl öğretmen kadrosuna da mensup olmamasına karşın, sınıf kendisini kısa zamanda kabul etmiş ve sevmiştir. Bayan Onad’ın devrettiği sınıf gayet muvazeneli olup her alıştırma için gerekli bulunan temelli gelişime yönelik ses terbiyesine sahip bulunmaktadır. Sınıfın kavrama yetenekleri son derece yüksek olup duruş ve pozisyon hatalarını derhal görüp tashih cihetine gidebilmekte, kolların koordinasyonuna ve müzikal ifadenin doğruluğuna da keza büyük önem vermektedir. Tutunma ve söz uyarlamaları müzikal nitelikte olup etkili bir üsluba sahip bulunmakta, sözlü anlatımları da açık ve seçik niteliktedir.”