Siyaset DSP’li Türk’ten iç tüzük uyarısı

DSP’li Türk’ten iç tüzük uyarısı

17.09.2017 - 02:30 | Son Güncellenme:

DSP Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Hikmet Sami Türk, iç tüzük değişikliğine ilişkin uyum yasaları konusunda uyarıda bulundu.

DSP’li Türk’ten  iç tüzük uyarısı

Türk, yaptığı açıklamada “6771 sayılı Kanun’la 1982 Anayasası’nda şimdiye kadarki en kapsamlı ve köklü değişiklikler yapıldığını, 18 çerçeve madde ile Anayasa’nın 70 maddesinde yapılan değişikliklerin gerektirdiği TBMM İçtüzüğü değişikliği ile uyum yasaları için Anayasa’da öngörülen süre dolduğu hâlde; henüz herhangi bir düzenleme yapılmadığını ifade etti. Açıklamasında 6771 sayılı Kanun’un 17. maddesi ile Anayasa’ya eklenen geçici 21. maddenin (B) fıkrasının 1. cümlesine yer veren Türk, “Bu Kanunun yayımı tarihinden itibaren en geç altı ay içinde TBMM, bu kanunla yapılan değişikliklerin gerektirdiği Meclis İçtüzüğü değişikliği ile diğer kanuni düzenlemeleri yapar” ifadelerine dikkati çekti. Türk, şöyle devam etti:

‘Azami süre doldu’

“6771 sayılı Kanun, 11 Şubat 2017 tarih ve 29976 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmıştır. Dolayısıyla (B) fıkrasında öngörülen altı aylık azamî süre, 11 Ağustos 2017’de dolmuştur. Azami sürenin üzerinden bir ayı aşkın bir zaman geçtiği halde; TBMM İçtüzüğü ve ilgili yasalarda gerekli uyum değişiklikleri yapılmamıştır. 27.7.2017 tarih ve 1160 sayılı TBMM İçtüzüğünde Değişiklik Yapılmasına Dair Karar ise, 6771 sayılı Kanun’la yapılan Anayasa değişikliklerin gerektirdiği değişiklikleri değil, tartışmalı başka hükümler getirmiştir.

İktidar partisi AKP, kendilerinin teklif ettiği Anayasa değişiklikleri arasında yer alan bir hükmü çiğnemiş durumdadır. Bu değişikliklerin gerektirdiği İçtüzük ve yasa değişikliklerinin hangi süre içinde çıkarılabileceğini dahi doğru hesaplayamayanlar tarafından hazırlanan Anayasa değişikliklerinin isabeti de aynı derecede şüphelidir.”

‘Yapılması gereken’

“Yapılan değişikliklerin büyük bölümü henüz yürürlüğe girmemiştir. Bu durumda yapılması gereken, benzeri ancak dikta rejimlerinde görülebilecek tek adam yönetimi getiren, tartışmalı kabul edilen bu Anayasa değişikliğinden vazgeçmek; onun yerine halkın bir toplumsal sözleşme olarak geniş bir mutabakatla benimseyeceği yeni bir Anayasa değişikliğine gitmektir.”