Dünya Bu yöntemleri akıl alır gibi değil! 6'sı da öleceği günü bildi, çözülemeyen gizem

Bu yöntemleri akıl alır gibi değil! 6'sı da öleceği günü bildi, çözülemeyen gizem

04.06.2023 - 07:02 | Son Güncellenme:

Olasılığın devreye girmediği, öngörülemeyen bir olay olan ölüm zamanını bilmek mümkün mü? Eğer öyle olsaydı gerçekten kaç kişi bunu öğrenmek isterdi? Bu zamana kadar bazısı eğlenmek bazısı da hastalıklı bir zihniyet nedeniyle kendi ölümünü tahmin etmeye çalıştı. İşte öbür dünyaya gidiş biletini tahmin etmeyi başaran 6 kişinin şaşırtan yöntemleri.

Bu yöntemleri akıl alır gibi değil 6sı da öleceği günü bildi, çözülemeyen gizem

Derleyen: Betül Topaklı / Milliyet.com.tr - Hayatın tam ve kesin bir şekilde sona ermesi anlamına gelen ölüm, tüm insanlar için kaçınılmaz bir durumdur. Peki, öngörülemeyen bir olay olan ölüm, gerçekten hesaplanabilir mi? Ölüm gününü tahmin etmek mümkün mü? Bu soruların cevapları geçmişten günümüze tüm insanlığın zihnini meşgul etti. Maneviyatı güçlü olanlar gördükleri rüyalarla ölecekleri zamanı bildiklerini söylerken, dünyaca ünlü pek çok yazar ve ünlü şahsiyet de yaptıkları birtakım varsayımlarla kendi ölümlerini doğru bir şekilde tahmin etmeyi başardı. İşte birbirinden farklı hikâyelerle kendi ölümünü tahmin eden 6 sıra dışı insan.

Haberin Devamı

Bu yöntemleri akıl alır gibi değil 6sı da öleceği günü bildi, çözülemeyen gizem

1- ABRAHAM DE MOİVRE: 15 DAKİKA ARTINCA ÇÖZDÜ

1667 yılında Fransa’nın Champagne kentinde dünyaya gelen Abraham de Moivre, fizik ve matematik eğitimi aldı. Hayatını istatistik ve olasılıklar konularına adayan Abraham, yaptığı çalışmalarla 18. yüzyılın en önemli matematikçisi haline geldi. Bir şeyin olma ihtimalini analiz etmek ve hesaplamak onun uzmanlığıydı. 50 yaşına geldiğinde ise ilgi alanını ölüm istatistiklerine çevirdi. Matematik ve sosyal analizi kullanarak insanların ölüm tarihini nasıl tahmin edeceğini araştırmaya başladı. Önceleri, öleceği zamanı öğrenmek ve bu konuda bir tahmin almak isteyenlerin ölüm tarihini hesaplamaya yoğunlaştı. Ancak daha sonra kendi ölüm tarihini tahmin etmeye odaklandı. Bunu yaparken sağlığının yanı sıra, diğer tüm farklı faktörleri de dikkate aldı.

Haberin Devamı

Fransız matematikçinin yaşamı rakamlar ve hesaplamalar üzerine kuruluydu. Yapacağı hemen hemen her şey için bir programı olurdu. Özellikle de uyku saatine çok dikkat ediyordu. Ne bir dakika eksik, ne bir dakika fazla tam tamına yedi saat uyurdu. Tuttuğu istatistik sonucu, 1754 yılında yani 87 yaşındayken, normalden 15 dakika daha fazla uyumaya başladığını gözlemledi. Ünlü bilim adamına göre, sürekli 15 dakika çoğalan uyku ihtiyacı artık 24 saati bulduğunda vücudu bu durumu kaldıramayacaktı. Ölüm tahminini 1754 yılının Ağustos ayında yapan Abraham, bu durumu birçok insanla ve en önemlisi de ölümüne tanık olan Edmond Halley ile paylaşmasının ardından 27 Kasım 1754 yılında öldü. Abraham’ın hesaplamalarına göre her gün artan 15 dakika uyku ihtiyacının 24 saate ulaşması 93 gün sürmüştü. Bu da tahminini neredeyse doğrular nitelikteydi. 

Bu yöntemleri akıl alır gibi değil 6sı da öleceği günü bildi, çözülemeyen gizem

 2- WILLIAM THOMAS STEAD: HİKÂYESİNDEKİ GİBİ OLDU

1849 yılında Birleşik Krallık'ta dünyaya gelen William Thomas Stead, inanılmaz araştırma becerilerine sahip olağanüstü bir gazeteciydi. Makaleleri her daim çağdaş politikacıların dikkatini çekiyordu. Yeni gazetecilik tekniklerine öncülük eden William, 19. yüzyılın sonları ila 20. yüzyılın başlarında medya endüstrisinde önemli bir iş adamı haline geldi. Tabloid gazeteciliğinin yükselişine ilham kaynağı olan William, tabloidlerin babası olarak kabul edildi. William’ın gazetecilik ve yayıncılık tutkusunun yanı sıra başka bir alan da heyecanlandırıyordu. Okültizme yani din ve bilimin kapsamı dışında kalan doğaüstü inançlar ve onu çevreleyen kurguya ilgi duyuyordu.

Haberin Devamı

Boş zamanlarında hayali hikâyeler yazıyordu. 1886'da yazdığı bir hikâyede, İngiltere'den New York'a giden bir okyanus gemisinin başka bir gemiyle çarpıştığını ve yolcularının çoğunun öldüğünü anlatmıştı. 1892 yılında yine buna benzer bir hikâye daha yazdı. Ancak bu kez okyanus gemisi bir buzdağına çarpmıştı. Hikâyelerini yaşamayı seviyordu bu nedenle onları sanki içindeymiş gibi yazıyordu. William, yayınlanan hikâyesinden birkaç yıl sonra dünyaca ünlü Titanic gemisine bindi ve 14 Nisan 1912'de Titanic'te ölen 1514 kişiden biri oldu. Bu durum birçok kişi tarafından, William’ın Titanic kazasını ve kendi öleceği zamanı yıllar önceden tahmin etmesi olarak yorumlandı. 

Bu yöntemleri akıl alır gibi değil 6sı da öleceği günü bildi, çözülemeyen gizem

3- PETE MARAVİÇ: 10 YIL ÖMÜR BİÇTİ, DEDİĞİ TUTTU

Pete Maraviç, 1947 yılında ABD'nin Pensilvanya eyaletinde doğdu. NBA tarihinin en iyi basketbolcularından biri olarak kabul edilen Pete, 1974'te verdiği bir röportajda, “NBA'de 10 yıldan fazla oynamak istemiyorum. Çünkü büyük olasılıkla 40 yaşında kalp krizi geçirerek öleceğim” dedi. Pete, söz konusu açıklamayı yaptığı sırada 26 yaşındaydı ve dört yıldır NBA'de oynuyordu. Yaptığı açıklamanın ardından 6 yıl daha basketbol oynamaya devam eden Pete, 1980 yılında tıpkı açıkladığı gibi NBA’de oynamayı bıraktı. 5 Ocak 1988 yılında birkaç arkadaşıyla basketbol oynayan Pete, geçirdiği kalp krizi sonucunda 40 yaşında hayata gözlerini yumdu. Yapılan otopsinin ardından sağlık görevlileri Pete’nin farkında olmadığı kalp rahatsızlıkları olduğu açıklandı.

Haberin Devamı

Bu yöntemleri akıl alır gibi değil 6sı da öleceği günü bildi, çözülemeyen gizem

4 - FRANK PASTORE: 210 NUMARALI OTOYOL GERÇEĞİ

ABD'nib Kaliforniya eyaletinde doğan Frank, 1980'li yılların en ünlü beyzbol oyuncularından biriydi.  Yaş alınca kariyerini beyzboldan radyo programı sunuculuğuna kaydırdı. Uzun yıllar Los Angeles'ta kendi adını taşıyan söz konusu radyo programının sunucusu olmaya devam etti ve tüm insanları kendine hayran bıraktı. Tutkularından biri olan motosiklet aynı zamanda ana ulaşım aracıydı. 12 Kasım 2012 tarihindeki radyo programında bu tutkusundan bahsetti. Dinleyicilere, ne kadar dikkatli sürerse sürsün, motosiklet kullanmanın çok tehlikeli olduğunu ve 210 numaralı otoyolda bir araba tarafından ezileceğini söyledi. Dediği gibi de oldu. Programını bitiren Frank, evine gitmek için motosikletine atladı. 210 numaralı otoyolda bir arabaya çarpan Frank, yaşanan kazadan  bir ay sonra ciddi bir kafa travması geçirerek yaşama veda etti.

Haberin Devamı

Bu yöntemleri akıl alır gibi değil 6sı da öleceği günü bildi, çözülemeyen gizem

5- MARK TWAIN: HALLEY'E BAKTI, SONUNU GÖRDÜ

Mark Twain, 1835 yılında ABD'nin Florida eyaletinde doğdu. Dünyanın ilgisini çeken sayısız romana imza atan Mark, güçlü yazma yeteneğiyle tarihin en önemli yazarlarından biri olarak tüm dikkatleri üzerine topladı. Maneviyatla olan bağlantısı, yalnızca bir yazar olarak yeteneğine ilham vermekle kalmadı aynı zamanda ölümünü tahmin etmesini sağladı.

Yazarın doğduğu yıl Halley kuyruklu yıldızı dünyaya çok yakın mesafeden geçmişti. Mark, 1909 yılında yaptığı açıklamada, “Halley kuyruklu yıldızı ile birlikte 1835 yılında bu dünyaya geldim. Bu yıldız önümüzdeki yıl yeniden dünyaya gelecek ve sanırım onunla birlikte buradan ayrılmam gerekecek” dedi. Mark’ın tam da tahmin ettiği gibi oldu. Halley kuyruklu yıldızı her 76 yılda bir dünyanın yanından geçiyordu. 20 Nisan 1910'da kuyruklu yıldız bir kez daha dünyanın yanından geçti ve Mark iki gün sonra kalp krizi geçirerek öldü.

Bu yöntemleri akıl alır gibi değil 6sı da öleceği günü bildi, çözülemeyen gizem

 6- ARNOLD SCHOENBERG: 13 RAKAMINA TAKINTILIYDI

1874 yılında Avusturya’nın Viyana kentinde doğan Arnold, 1920'lere gelindiğinde tartışma yaratan bir müzik bestecisi haline geldi. Bunun nedeni, atonal müzik adı verilen yeni bir müzik tarzı yaratmasıydı. Bu terim, 17. yüzyıldan kalma klasik Avrupa müziğini karakterize eden ton hiyerarşileri sistemine uymayan müziği tanımlıyordu. Birçok insan bu tür müzikten hoşlanmıyordu. 20. yüzyıl müziğine büyük katkılar yapan Arnold, 13 rakamına takıntılıydı. Ayın 13'ünde doğduğu için, hangi yıl ve ayda olursa olsun 13'ünde öleceğine dair bir inancı vardı. Bu nedenle ünlü besteci her ayın 13'ünde evinden dışarı çıkmazdı. Hatta kendi evinin içinde mutfak bıçaklarını tutarken bile çok dikkatli olurdu.

Arnold 76 yaşına girdiğinde bir arkadaşı ona, “Bu yıl senin için çok kritik, biliyorsun: 7+6=13. Tüm yıl boyunca dikkatli olman gerekiyor” dedi. Arkadaşı Arnold’a şaka yapmıştı ancak bu durum besteciyi çok korkuttu. Geceleri uyuyamaz hale gelmişti. Schoenberg artık kabul etmişti, 13 Temmuz 1951 bir cuma akşamı hayata veda edecekti. Öyle de oldu. Arnold, tedavi edilmeyen sağlık sorunları nedeniyle yatağında ölü olarak bulundu.