Dünya D'Alema da 'din'le barıştı

D'Alema da 'din'le barıştı

09.01.1999 - 00:00 | Son Güncellenme:

D'Alema da 'din'le barıştı

DAlema da dinle barıştı

       MASSİMO D'Alema, Papa ile buluşan ilk İtalyan post - komünist lider olarak tarihe geçti.
       Papa ile buluşmaya beraberinde 12 kişilik heyet ile karısı Linda, 8 yaşındaki oğlu Francesco ve 12 yaşındaki kızı Giulia ile giden İtalyan Başbakanı D'Alema'nın, kilise nezdinde "mazbut aile babası portresi" çizdiği dikkat çekti.
       "Orduları olmayan bir süper güç" olarak tanımlanan Vatikan lideriyle 25 dakikalık özel görüşme yapan başbakanı; karısı ve çocukları Papa'nın çalışma odası dışındaki salonlardan birinde bekledi.
       Görüşme çıkışında Papa ile aile fotoğrafı çektiren D'Alema'lar; Hıristiyan dünyasının liderine 18. yüzyıldan kalma antika özel bir ayin kadehi hediye ettiler.
       Bastonuna dayanarak iki büklüm yürüyen ve artık sözleri bile zor anlaşılan Vatikan'ın yaşlı lideri de, çocukların başını okşayarak, tüm aile fertlerine armağan olarak birer haçlı tespih verdi.
       Tarihi randevuya siyah tayyör, gri fularla gelen Başbakan'ın eşi Linda D'Alema hafta başında İtalyan yayın organlarına verdiği söyleşilerde "kocam dine inanmıyor" demişti; "ama Papa'ya hayran. II. John Paul'ün yüzyılın en büyük şahsiyetlerinden biri olduğunu düşünüyor."
       D'Alema'nın "20. yüzylın en büyük şahsiyetlerinden biri" olarak değerlendirdiği Polonyalı Papa II. John Paul; komünizmle yaptığı mücadeleyle tanınıyor ve Berlin Duvarı'nın yıkılışının baş mimarı sayılıyor.
       Ziyaretin "tarihi" sayılmasının nedeni de bu. Komünizmi ve Duvarı yıkan Papa ile; Duvar'ın altında kalan Batı'nın en büyük Komünist Partisi'nin ön saf liderlerinden birini yanyana getirmesi.
       Bu buluşmayla Papa, post - komünistleri kucaklamaya hazır olduğunu gösteriyor.
       D'Alema da eski komünistlerin artık kilise için tehdit olmadığı mesajını veriyor.
       Başbakan'ın Vatikan çıkarması; bu özelliklerinden ötürü sol ve laik kesim arasında farklı değerlendirmelere yol açıyor.
       Laikler ve dindar kesim arasında geleneksel olarak bölünmüş bir ülke olan İtalya da bir kısım aydın; ziyareti olumlu değerlendiriyor ve "diyalog" yolunda atılmış önemli bir adım olduğunu düşünüyor.
       Ama Marksizm'le gönül bağını kopartmayan solcular ile laik geleneğe özel önem atfeden Cumhuriyetçiler; D'Alema tarafından özel olarak talep edilen bu ziyareti bir "teslimiyet" olarak görüyorlar.
       Vatikan'ın Katolik okullar için istediği mali devlet yardımı; eleştirilerin odağını oluşturuyor. Bizim imam hatipler gibi büyük tartışma yaratan Katolik okullar, İtalya'da özel. Bu ülkede öğrencilerin yüzde 88'i devlet okuluna, yüzde 11'i Katolik (özel) okula gidiyor. Özel okullar devlet yardımı almıyor.
       Vatikan'ın İtalyan devletinin içişlerine müdahalesi olarak görülen Katolik okullara yardım baskısı laikleri tedirgin ediyor. D'Alema'nın Vatikan ziyaretinin ardından soruna bir "taviz" çözüm bulunması bekleniyor.
       Katolik okullara devlet yardımı vermek yerine (ki bu yolun önü Anayasa tarafından kesilmiş durumda); D'Alema başkanlığındaki koalisyon hükümeti çocuğunu özel okula gönderen dargelirli ailelere yardım yapmayı düşünüyor.