Dünya Gömüldükten sonra 40 yıl daha yaşadı! Kardeşi istedi, tabutu açanların dili tutuldu

Gömüldükten sonra 40 yıl daha yaşadı! Kardeşi istedi, tabutu açanların dili tutuldu

28.04.2023 - 06:33 | Son Güncellenme:

Epilepsi krizi geçirmişti. Gelen doktor nabzının olmadığını, nefes almadığını söylüyordu. Hemen cenaze işlemlerine başlandı. Kız kardeşinin son bir isteği vardı: Ablasının yüzünü görmek. Zaten ne olduysa tabutun kapağı açıldığında oldu. İşte gömüldükten sonra 40 yıl daha hayat süren ve yaptıklarıyla pek çok kişiye ilham olan Essie Dunbar'ın yaşadıkları.

Gömüldükten sonra 40 yıl daha yaşadı Kardeşi istedi, tabutu açanların dili tutuldu

Derleyen: Fazilet Şenol / Milliyet.com.tr - Essie Dunbar, 1858'de küçük bir Güney Carolina kasabasında doğdu. Afrika Metodist Piskoposluk Kilisesi'nin aktif bir üyesiydi ve bir çiftçiyle evlendi. Bu evliliğinden 7 çocuk sahibi oldu. Essie, birkaç işletme sahibi olan cesur bir girişimciydi. Tarihin bu döneminde yaygın olan ırkçılık ve cinsiyetçiliğe rağmen birçok engeli aşmayı başardı ve başarılı bir kariyer inşa etti. Kadınlara ve Afrikalı-Amerikalılara yönelik önyargılara rağmen evde 7 çocuk büyütürken bir iş kadını olarak başarılı bir kariyer edinmeyi de başardı. 

Haberin Devamı

Gömüldükten sonra 40 yıl daha yaşadı Kardeşi istedi, tabutu açanların dili tutuldu

EPİLEPSİ KRİZİ GEÇİRDİ, 'ÖLDÜ' DENİLDİ

Bu süre zarfında karşılaştığı tüm zorluklara rağmen Essie çabalamaya devam etti ve arkasında bugün hâlâ birçok kişiye ilham verebilecek kalıcı bir miras bıraktı. Takvimler 1915 yılını gösterdiğinde Essie Dunbar, 30 yaşında genç bir kadındı. Herkesin onu öldürdüğünü düşündüğü bir epilepsi krizi geçirdi.

Muayene eden doktor hiçbir şekilde nefes alma, nabız gibi yaşam belirtisi göremediği için Dunbar'ın öldüğünü ilan etmişti. Cesedi tahta bir tabuta yerleştirildi ve cenazesi ertesi sabah saat 11.00'de gerçekleşecekti. Ancak Dunbar'ın kız kardeşi komşu kasabada yaşıyordu ve cenazenin yanı sıra ablasının ani ölümü hakkında kendisine geç bilgi verilmişti.

TABUT AÇILDIĞINDA GÖRDÜKLERİ İNANILMAZDI

Cenaze günü geldi çattı. Tören normalinden biraz daha uzun sürmüştü. Bir süre sonra tabut toprağın derinliğine indirildi ve tabutu örtecek şekilde toprakla dolduruldu. Dakikalar sonra Dunbar'ın kız kardeşi cenazeye gelmişti ve ablasını son bir kez görebilmek için vaizlere tabutu çıkarmaları için yalvardı. Biraz düşündükten sonra tabutun geri çıkarılması kabul edildi. Tabutun kapağı açıldığında, Essie Dunbar canlı bir gülümsemeyle kız kardeşine bakıyordu. Herkes neye uğradığına şaşırmıştı. Dunbar aslında hayattaydı ve kız kardeşi olmasaydı neredeyse diri diri gömülecekti.

Haberin Devamı

Essie Dunbar'ın diri diri gömüldüğü fark edildiğinde bu durum yaşadığı küçük kasabada kısa sürede önemli bir haber haline geldi. Olay karşısında şoke olan ve dehşete düşen mahalle sakinleri, öfkelerini dile getirmekten çekinmiyorlardı. Belediye başkanı olaydan duyduğu üzüntüyü dile getiren bir açıklama yaptı ve böylesine vahim bir hatanın nasıl meydana gelebildiğinin araştırılması çağrısında bulundu. Halkın tepkisine yanıt olarak, Essie'nin yanlışlıkla gömülmesinden sorumlu mezarlık çalışanları, görevlerinde daha gayretli olacak yeni personelle değiştirildi.

Gömüldükten sonra 40 yıl daha yaşadı Kardeşi istedi, tabutu açanların dili tutuldu

HERKES HAYALET YA DA ZOMBİ OLDUĞUNU DÜŞÜNDÜ

Dunbar mezardan çıkarıldığında herkes onun bir ölünün hayaleti olduğunu düşünerek kaçtı. O günden sonra yaşadığı bölgede herkes Essie Dunbar'a şüpheyle baktı ve onun bir tür zombi olduğunu düşündü. Ancak toprağın altından çıkarıldıktan sonra Essie Dunbar olağanüstü bir hayat yaşamaya devam etti. Ona yiyecek ve diğer malzemeleri getiren yerel kilise topluluğu tarafından sık sık ziyaret edildi. Eski ABD Başkanı Franklin D. Roosevelt gibi ileri gelenler de onu ziyaret etmeleri için temsilciler gönderdi.

Haberin Devamı

Bu arada olay, Güney Karolina eyaletindeki cenaze protokollerinde ve kanunlarında değişikliklere yol açtı. Cenazelerin ancak uygun belgeler elde edildikten sonra gerçekleşmesini sağlayan yeni düzenlemeler getirildi.

Essie aynı zamanda 97 yaşında vefat edene kadar NAACP'nin (Siyahi İnsanların Gelişmesi için Ulusal Birlik) aktif bir üyesiydi. Topluluğunda ve ötesinde ırkçılık ve cinsiyetçiliğe karşı sesini yükseltti ve her yerdeki Afro-Amerikalı kadınlar için bir rol model olarak hizmet etti. Bu aktivizme ek olarak hayır işleri ve hayırseverliğiyle tanınıyordu. Genellikle yerel hayır kurumlarına bağışta bulunuyor veya gönüllü çalışma yoluyla ihtiyacı olanlara yardım ediyordu. Onun bu direnç ve kararlılık hikayesi bir kitapla da ölümsüzleştirildi ve şimdi Afro-Amerikan tarihinde önemli bir figür olarak kabul ediliyor. Her yıl ABD'nin Güney Karolina eyaletindeki Summerville şehrinde de ölüm yıl dönümünde kutlamalar yapılıyor ve bu gün tatil olarak kabul ediliyor.