Dünya 'Kırk Fil'in fişini çeken 34 elmas! Tamamı kadındı, yeraltı dünyası böyle karıştı

'Kırk Fil'in fişini çeken 34 elmas! Tamamı kadındı, yeraltı dünyası böyle karıştı

18.06.2023 - 09:01 | Son Güncellenme:

Onlar ne İtalyan bir mafya babası ne de Japon mafyası Yakuza'nın üyesi. Ancak tamamı kadınlardan bu yeraltı çetesi tam 100 yıl boyunca her bir detayını ince ince planladıkları pek çok suça imza attı! Daha önce hiç duyulmamış kendine has teknikleriyle duyanları şaşkına çeviren Kırk Fil'in sonunu getiren ise 34 adet elmas oldu.

Kırk Filin fişini çeken 34 elmas Tamamı kadındı, yeraltı dünyası böyle karıştı

Derleyen: Betül Yasemin Keskin / Milliyet.com.tr - Suç örgütü denildiğinde akıllara ilk olarak İtalyan mafya babaları ya da Japon Yakuza üyeleri gelse de suça sadece erkekler değil, kadınlar da bulaşıyor. Üstelik tarihe baktığımızda tamamı ya da çoğunluğa kadınlardan oluşan suç örgütlerine de denk gelebiliyoruz. 1870'lerden 1950'li yıllara kadar hüküm süren 'Kırk Fil' (Forty Elephants) çetesi hiçbir bakımdan daha önce eşi benzeri görülmemiş bir suç örgütüydü. Çete tam 80 yıl boyunca faaliyet göstererek suç dünyasında iz bırakan bir performans ortaya koydu. Dönemin usta hırsızları haline gelen 'Kırk Fil' kadınları oldukça ilginç suç yöntemlerine sahipti. Sırlarını öğrenenler onların kamufle olma biçimlerini şaşkınlıkla takip ediyordu. Ancak yetenekleri onların azılı birer suçlu olmalarını değiştirmiyordu. Londra'nın yoksul ve göz ardı edilmiş mahallelerinden kendi 'kötü şöhret'lerini kendileri yazan kadınların özel olarak suç mahali olarak seçtiği bazı özel yerler vardı. Bunlar lüks kıyafet mağazaları, kuyumcular ve alışveriş dükkanlarıydı. 

Haberin Devamı

Kırk Filin fişini çeken 34 elmas Tamamı kadındı, yeraltı dünyası böyle karıştı
Alice Diamond, Lillian Rose Kendall ve Florrie Holmes (soldan sağa)

'Kırk Fil' ismi, çete üyelerinin yaşadığı Elephant and Castle (Fil ve Kale) bölgesinden alıyordu. Çete üyelerinin kendine ait bir 'imza hareket'i de vardı. Soygun yaptıkları yerlerden tıpkı bir fil gibi 'paytak paytak' yürüyerek ayrılan çete üyeleri aslında çevreye gizliden gizliye "Bu soygunu biz yaptık" mesajı vermek istiyordu.

1800'lü yıllara bomba gibi düşen 'Kırk Fil' çetesinin elbette bir liderleri de vardı. 'Diamond Annie' olarak anılan Alice Diamond, çetenin belkemiğiydi. Elmas Annie'nin liderliğinde çete kelimenin tam anlamıyla altın çağını yaşadı ve yine bu dönemde tüm ülke, çetedeki kadınları yakından tanıdı. 'Kırk Fil' kadınları 'iş'lerinde öyle profesyoneldi ki o yıllarda kayıt altına alınan tüm raporlarda soyguncuların ardında hiçbir iz bırakmadıkları ve asla yakalanmadıkları yer aldı.

LÜKS İÇİNDE YAŞAM

O yıllarda yayımlanan gazeteler çetedeki kadınların ne kadar lüks içinde yaşadıklarını, ülke çapındaki seyahatlerini, ipek kıyafetlerini, kürklerini ve mücevherlerini aylarca yayınlarında yer verdi. Çete soygundan kazandıklarıyla günlerce süren partiler düzenliyor ve zenginlik içinde yaşıyordu. Tüm bunlar da onları sürekli göz önünde yapıyordu. 'Kırk Fil' çetesinin üyeleri mağaza soygunlarının yanı sıra başka soygun türlerini de deniyordu. Zengin ailelerin yanında hizmetçilik işine giren çete üyeleri, ailelerin güvenini kazandıktan sonra onları profesyonelce soyup sırra kadem basıyordu.

Haberin Devamı

Kırk Filin fişini çeken 34 elmas Tamamı kadındı, yeraltı dünyası böyle karıştı

Çete her soygunu detaylıca planlıyor ve her şeyi en ince ayrıntısına kadar düşünüyordu. Soygun için girdikleri dükkanlara ikili çiftler halinde müşteri gibi giriyor, herhangi bir olumsuzluk durumunda dışarıda takviye için bekleyen ekip üyeleri bulunuyordu. Hatta çetenin olası bir yakalanma durumunda savunması için bir avukatı bile hazır haldeydi. Herhangi bir dükkanı soymak için giren çete üyelerinin özel kıyafetleri vardı. Bu kıyafetler dışardan bakanın birinin anlaması oldukça güç olan sayısız cebi barındırıyordu. 'Kırk Fil' çetesi o kadar yetenekliydi ki özellikle soymak istedikleri dükkanlar için ayrıca kıyafet diktikleri bile oluyordu.

İlk olarak 1873 yılında ortaya çıkan 'Kırk Fil' çetesi neredeyse 100 yıl boyunca faaliyet gösterdi. Çetenin kendi içindeki görev dağılımı oldukça sabitti. Tüm üyeler görevlerine sadık ve sorumluluklarının bilincindeydi. Çetenin uzun yıllar ayakta kalmasının bu sıkı disiplinden kaynaklandığı düşünülüyor.

SONUNDA AÇIK VERDİLER

Londra, 1870'li yıllarda ülkenin o güne dek gördüğü en tuhaf çetenin neredeyse kontrolü altındaydı. 'Kırk Fil' üyeleri şantaj ve adam kaçırma, bıçaklama gibi birçok suçtan da geri kalmadı. 'Kırk Fil'in yeraltı dünyasında neredeyse hakim olan tek çete haline geldiği 1900'lü yıllarda işin rengi değişmeye başladı. Özellikle 1923 yılında çetenin pek de iyi bilinmeyen bir üyesi olan Maggie Hughes'un soygun için gittiği bir mücevher dükkanında 34 adet elmas yüzük çalarken yakalanması önemli bir dönüm noktası oldu. Çetenin bir üyesini sonunda yakalamanın mutluluğunu yaşayan polis, çete üyelerine yönelik sayısız operasyon düzenlemeye başladı.

Haberin Devamı

Kırk Filin fişini çeken 34 elmas Tamamı kadındı, yeraltı dünyası böyle karıştı

Çetenin lideri Alice Diamond, aylarca süren operasyonların ardından en sonunda yakalandı ve 18 yıllık hapis cezasına çarptırıldı. Çete liderinin yakalanmasının ardından 'Kırk Fil' ekibi giderek güç kaybetti. Özellikle teknolojinin gelişmesiyle mağazalar, kuyumcular güvenlik önlemlerini sıkılaştırdılar. Bu da çetenin faaliyetlerini olumsuz yönde etkiledi. 1950 yılı ise çetenin çöküşünün resmi olarak gerçekleştiği bir yıl oldu. Çetenin en kıdemli elemanlarının yakalanması ya da öldürülmesi suç faaliyetlerinin aksamasına sebep olunca çete üyeleri ayrı ayrı yerlere dağıldı ve büyük bir kısmı Londra'dan göç etti. 'Kırk Fil' şu anda mazide kalmış olsa da erkek egemen suç dünyasında varlıklarını kanıtladı ve tamamı kadınlardan oluşan bir yeraltı çetesi olarak adını tarihe yazdırdı.