Dünya KKTC'nin 26'ncı kuruluş yıldönümü kutlamaları başladı

KKTC'nin 26'ncı kuruluş yıldönümü kutlamaları başladı

14.11.2009 - 13:13 | Son Güncellenme:

.

KKTCnin 26ncı kuruluş yıldönümü kutlamaları başladı

KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, nihai hedefin, iki bölgeli, iki toplumlu, Kıbrıslı Türkleri'nin eşitliğine, kendi kendini yönetme hakkına dayalı, egemenliğin paylaşıldığı ve Türkiye'nin garantörlüğünün devam ettiği, Avrupa Birliği üyesi federal Kıbrıs Cumhuriyeti'ne ulaşmak olduğunu söyledi.

KKTC’nin 26’ncı kuruluş yıldönümü kutlamaları, Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat’ın Bayrak Radyo Televizyonu’ndan yaptığı konuşmayla başladı. Talat, Kıbrıs Türk halkının kendi kendini yönetmesinin somut ifadesi olan KKTC'nin kuruluş yıldönümünü kutlarken, “Kendi kendimizi yönetme ve uluslararası ilişkiler geliştirme iktidarına sahip olduğumuzu ve Kıbrıs sorunu başta olmak üzere karşı karşıya bulunduğumuz sorunların çözümlenmesini sağlama yetisine haiz bir halk olduğumuzu bütün dünyaya gösteriyoruz” dedi.

Cumhurbaşkanı Talat, KKTC’nin, alternatif değil, var olan ve varlığını çözümdeki Kıbrıs Türk iradesi olarak taçlandıracak olan en önemli varlık olduğunu kaydetti. Kıbrıs Rum tarafına çağrı yapan Cumhurbaşkanı Talat, “Kıbrıs Türk halkının 450 yıllık kendi kendini yönetme iktidarına saygılı olmaya çağırıyorum. Gelin, Kıbrıslı Türklerle birlikte çözüm sürecine katılın, Güney Doğu Avrupa’yı, Doğu Akdeniz’i bir işbirliği bölgesine dönüştürüp dünyaya örnek olalım” dedi.

Küçük adanın çilekeş insanları olan Kıbrıslı Türklerin, aslında hep beraber, 50 yılı aşkın süredir özgürlük ve barış mücadelesi verdiğini, gelinen aşamada katedilen yol yeterli olmasa da ışıklarla dolu olmaya devam ettiğini bildiren Talat, bunda herkesin katkısı olduğunu, tüm dünyanın haksızca uyguladığı izolasyonlara, çeşitli engellemelere karşı dimdik ayakta durmak için insanüstü çaba harcandığının açık olduğunu söyledi. Talat şöyle devam etti:

Haberin Devamı

“Türkiye Cumhuriyeti'nin de verdiği destekle kendi iç sosyal barışımızı canlı ve diri tutmaya hem de bölgemizde ve tabii ki tüm dünyada etkin barış savunucusu olmaya devam ediyoruz. Daha kuruluş zamanındaki bildirgesinde Federal Kıbrıs Cumhuriyeti içinde iki halkı birleştirmeyi öngören bir hedefi benimsemiş olan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin yurttaşlarına da bu yaraşır. Kısacası sevgili kardeşlerim, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Rum liderliğinin propaganda ettiği gibi ayrılıkçılık için kurulmamıştı. Aksine daha kuruluş zamanındaki bildirgesinde, Federal bir Kıbrıs Cumhuriyeti içinde iki halkı birleştirmeyi öngören hedefi benimsemişti.

Bu kuruluş yıldönümünde, tüm dünya ile birlikte Kıbrıslı Rum muhataplarımıza, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin kuruluş bildirgesindeki iyi niyet mesajını bir kez daha hatırlatmak istiyorum. Bu tarihi günümüzü, Kıbrıslı Rumlara ve herkese barış mesajımızı ileterek kutlamak istiyorum.” Talat, iyi niyetlerine rağmen KKTC'yi dünyaca tanınan, özgürce uluslararası ilişkiler kurabilen, 21. yüzyılın çağdaş ölçütlerinde kabul gören bir devlete dönüştürememenin hüznünü yüreğimizde hissettiklerini anlattı. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, şöyle devam etti: “Şayet aklımızı, şimdi burada, çeyrek yüzyıldan fazla bir zamandır devam eden bu tanınmama sorununu nasıl aşabileceğimiz konusunda yoruyorsak, demek ki yapmamız gereken ciddi hesaplaşmalar, daha çok işler vardır. Demek ki, devlet yöneticileri olarak Kıbrıs Türk halkından aldığımız gücü daha etkili bir şekilde kullanarak, ayrımsız tüm yurttaşlarımıza daha üstün hizmet sunmamız, daha iyi bir yaşam hazırlamamız gerekir” diye devam etti. Bu nedenle, Kıbrıs Türk halkının en üst siyasal örgütlenmesinin somut biçimi olarak Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin, Kıbrıs sorununa çözüm bulunmasına öncülük etmeye, hatta çözmekten kaçanları yola getirmeye çalışmakta olduğuna dikkat çeken Talat, KKTC’nin misyonunun, Rum tarafına, Avrupa Birliği’ne, uluslararası topluma Kıbrıs Türklüğünü hak ettiği biçimde kabul ettirmek olduğunu söyledi.

ÇÖZÜM ARAYIŞI Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti yurttaşlarının üzerinde açıkça görüş birliğine vardığı ve Türkiye tarafından da aktif destek gören haklarımızı güvenceye alan bir çözümü sağlama çabası içerisinde olduklarına dikkat çeken KKTC Cumhurbaşkanı Talat, şöyle konuştu: “Biliyorsunuz ki, bu amaçla yapılan müzakereler, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin yasal organlarının kararları ve katılımıyla, bizi tanıyan tek devlet olan Türkiye Cumhuriyeti’nin tam desteğiyle, devletimizin en üst makamı olan Cumhurbaşkanlığı tarafından sürdürülüyor. KKTC olarak Kıbrıs sorununa adil ve kalıcı bir çözüm bulunması için geçekten çok yoğun, ama sessizce ve temkinli bir uğraş veriyoruz. Böylesine aktif bir politika izlememizin başlıca nedeni Kıbrıs Türk halkının çözüme olan ihtiyacıdır. Biliyoruz ki, Kıbrıs sorununun çözümsüzlüğü, Kıbrıs Türk halkının dünya ile yaygın ilişkiler kurmasını engelliyor. Kıbrıs’ta halen bir antlaşmaya varılamaması, Türk-Yunan ilişkilerini zehirliyor. Türkiye’nin Avrupa Birliği yolunda ilerlemesini, bölgesel gücünü kabul ettirmesini köstekliyor. Oysa Türkiye bir dünya gücü olarak çok daha engin ufuklara uçabilecek devasa bir ülkedir. Kıbrıs sorunu vesile edilerek elinin ayağının bağlanmaya çalışılmasını seyretmek değil, tam tersine bir çözüm bulmak için bizim de elimizden geleni yapmamız şarttır. Bu hem hayati bir uğraş hem de boynumuzun borcudur.”

Haberin Devamı

“KIBRIS’TAN BAŞLANABİLİR”

Haberin Devamı

Türkiye ve KKTC’nin Avrupa’daki ve dünyadaki yeri açısından, büyük resme bakması gerektiğini belirten Cumhurbaşkanı Talat, günümüzde, dünyanın en büyük sorunu haline gelen kültürler arası çatışmaları, yepyeni bir kültürlerarası dostluğa dönüştürme projesine Kıbrıs’tan başlanabileceğini kaydetti. Talat, “Böylece hem bizim hem de Türkiye’nin iki kültür arasında bir köprü olmasını pekiştirebiliriz” dedi.

Siyasi görüşleri ne olursa olsun, aslında herkesin yıllanmış bir sorun olan Kıbrıs sorununun, her türlü gelişmeyi olumsuz etkileyen kronik bir hastalık olduğunu herkesin bilmekte olduğunu belirten Talat, bu hastalıklı durumdan çıkarak bütün dünyaya örnek olmanın Kıbrıs Türkü’ne düşen bir görev olduğunu söyledi.

Kıbrıslı Türkler'in, Kıbrıslı Rumlar'ın, Türkiye, Yunanistan, Avrupa Birliği'nin, Doğu Akdeniz’i paylaşan bütün halkların ve dünyanın toplumlarının Kıbrıs sorunundan kurtulma hakları bulunduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Talat, bu konuda herkesin ortak görüşte birleştiğinin bir varsayım değil bizzat yaşayarak görülen bir sonuç olduğunu vurguladı. Talat, “Bizler hep beraber 2004 yılında yaşadığımız referandum süreci ile de hem kendi kaderimizi tayin hakkımızı almış hem de çözüm perspektifimizi ortaya koymuş bulunmaktayız. İşte, Cumhurbaşkanlığı makamında, onurla temsil ettiğim Kıbrıs Türk varlığına, tüm Türk ulusuna ve insanlığa karşı olan sorumluluklarımızın bilinciyle bu sorunun çözümü için çalışmaktayım” şeklinde konuştu.

ULUSLARARASI KONJONKTÜRÜN ETKİLERİ

Haberin Devamı

Kıbrıs sorunu, uluslararası bir sorun olduğunu ve uluslararası konjonktürden birinci derecede etkilenmekte olduğunu belirten KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, Kıbrıs Türk halkının, bu adadaki geleceğini garanti altına alma mücadelesini sürdürürken, güncel hedef ve davranışlarını da uluslararası konjonktürü ve güçler dengesini düşünerek saptaması gerektiğini kaydetti. “Gerçekleri dikkate almazsak, kendi varoluş mücadelemize ciddi zararlar veririz” diyen Talat, şöyle devam etti: “Geçmişte böyle hatalar çok yapıldı. Ama onların hepsi geçmişte kaldı ve bizi yeniden çıkmaz sokaklara sürükleyemezler. Çözüm için muhasebe yapacak ve Kıbrıs Türkünün eşit bir ortak olarak kendi kendini yönetme hakkını garantiye alan güvenli bir çözüme mutlaka ulaşacağız.

Haberin Devamı

Türkiye’nin bölgemizde ve dünyamızda artan etkinliğini de hesaba katarak, Kıbrıs sorununa çözüm bulmak için kararlı bir çalışma içindeyiz. Türkiye tarafından izlenen ’komşularla sıfır sorun’ politikasına bağlı yeni uluslararası açılımların, Türkiye’nin gücünü günden güne nasıl artırdığını hep birlikte izliyoruz. Kıbrıs Türk halkı, Türkiye’nin artan gücünden güç alırken, Türkiye’nin ’komşularla sıfır sorun’ politikasına da destek veriyor, verecektir de. Bu yeni çözüm politikası sayesinde, Kıbrıs Rum tarafını adil bir antlaşmaya zorluyoruz. Türkiye, yeni bir açılım politikasına yönelirken, Rum tarafındaki bazı siyasilerin tam tersini yapması esef vericidir. Hristofyas’ın maksimalist Kıbrıs Rum liderlerini tatmin etmek için attığı olumsuz adımlar, görüşme sürecinin daha hızlı ilerlemesini ve sonuç almayı engelliyor. Ama bunu da aşacağız! Aşmak zorundayız! Bunca badireyi nasıl el birliğiyle ve Türkiye’nin desteğiyle aşmışsak, şu anda görüşme sürecindeki pürüzleri de hızla aşacağımıza inancım tamdır. Kıbrıs sorununa çözüm bulma çabalarının motoru, başlıca güç kaynağı Kıbrıs Türk halkının haklılığıdır. Sizden aldığım güç ve destekle yaptığım bütün uluslararası temaslarda kabul gördüğümü, hiçbir devlet adamı tarafından çözüm için baskı altına alınmaya çalışılmadığımı, tam tersine, çözüm çabalarına gerekli desteği vermeleri için benim talepkar olduğumu söylemeliyim.”

KAZANILAN DESTEK

Çözüm yanlısı politikalarının kazandığı desteğin, Türkiye'in uluslararası alanda artan itibarı ve gücüyle birleşince, Kıbrıs Rum tarafını çözüme zorlayacak yeni bir konjonktürün, eskisinden farklı uluslararası durumun gelişmekte olduğunu dile getiren Talat, bu gelişmenin kendilerine güç kattığını söyledi. Talat, “Ama biliyorsunuz ki bu güce, biz, uluslararası koşulları ve uluslararası toplumun ihtiyaçlarını dikkate alan yeni dinamik çözüm politikamızla ulaştık. Bugün artık, Türkiye ile birlikte, uluslararası konjonktürü etkiler ve kendi lehimize olacak şekilde dönüştürür duruma geldik. Türkiye’nin ve bizim uluslararası ilişkilerimizin son beş yılda izlediği seyir, uluslararası alanda etkili olmak isteyenlerin alması gereken ve bundan sonraki tutumumuzun ne olması gerektiğini anlatan derslerle doludur”edi.

KKTC’NİN VARLIĞI

Talat zaman zaman, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin varlığını çözüm karşıtlığı ile aynı kefeye koymaya çalışan yaklaşımlara tanık olmakta olunduğuna; bazılarının, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni, barışa, çözüme ve dünyayla bütünleşmeye karşıtmış gibi algılayıp, öyle sunduğuna işaret etti. Talat, “hesapsız davranış ve söylemler, KKTC’yi, dünyaya ’ayrılıkçı bir unsur’ ve ’çözüm için terk edilmesi gereken bir yapı’ olarak sunmaya çalışanlara malzeme veriyor” dedi. KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, konuşmasını şöyle tamamladı: “Konuşmamın sonunda, bu anlamlı yıldönümünde, bir kez daha bütün dünyayı ama özellikle Kıbrıs Rum tarafını, Kıbrıs Türk halkının 450 yıllık kendi kendini yönetme iktidarına saygılı olmaya çağırıyorum. Gelin, Kıbrıslı Türklerle birlikte çözüm sürecine katılın, Güney Doğu Avrupa’yı, Doğu Akdeniz’i bir işbirliği bölgesine dönüştürüp dünyaya örnek olalım! Bu anlayışla bizleri bugün içerisinde yaşadığımız özgür ortama, kendi kendimizi idare etme olanağına kavuşturan, bu amaçla mücadele tarihimiz boyunca özverili katkılar koyan ve yeri geldiğinde hayatını bile hiçe sayarak bizler için feda eden aziz şehitlerimizin önünde saygıyla eğiliyorum. Gazilerimize minnetle sağlıklı ve uzun ömürler dilerken haklı mücadelemize emek veren herkesi saygı ve sevgiyle kucaklıyorum. Kıbrıs Türk halkının başarı ve mutluluğu için, aydınlık ve müreffeh geleceği için haydi hep beraber bir kez daha kenetlenelim, ileriye doğru yürümeye devam edelim. Yolumuz açık olsun.”

Yazarlar