Gazze'deki savaşta son dakika... İran haber ajansı yayınladı, füzeler göründü!

İsrail’in Gazze'ye saldırılarının başlamasından bu yana devam eden esir protestoları, saldırıların 6. ayı geride kalırken bugün yine gerçekleştirildi. İsrail Meclisi’nin (Knesset) önünde bir araya gelen binlerce kişi, Gazze Şeridi’nde esir tutulanların serbest bırakılması için çağrıda bulundu. Mısır’da bugün tekrar başlayan esir takası ve ateşkes anlaşması müzakerelerinde anlaşmaya varılmasını isteyen göstericiler, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'yu esirlerin geri dönmesi için daha fazlasını yapmaya çağırdı.

Öte yandan, İsrail'de N12 News adlı televizyon kanalının yayınladığı bir ankette katılımcıların yüzde 56'sı hükümetin esirleri geri getirmek için yeterince çaba gösterip göstermediği sorusuna 'Hayır' cevabını verdi.

İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik saldırılarında 6 ay geride kalırken, Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) Genel Komiseri Philippe Lazzarini açıklamalarda bulundu. “Savaşın 6 ay önce başlamasından bu yana Gazze'deki insanların yaşadığı dehşeti hiçbir kelime anlatamaz” ifadelerini kullanan Lazzarini, Gazze savaşının öldürülen çocuk, yardım görevlisi, gazeteci ve sağlık ekibi sayısına göre tüm savaşları geçtiğini aktardı.

İsrail’in uluslararası insancıl hukuku hiçe sayarak hastanelere ve BM binalarına yönelik benzeri görülmemiş saldırılarını eleştiren Lazzarini, “Bu savaş, insanlara toplu halde zarar vermek için kötüye kullanılan teknolojiler sayesinde çok daha kötü bir hale geldi” dedi.

Lazzarini, İsrail’in uyguladığı kuşatma nedeniyle ortaya çıkan kıtlığın durumu daha da kötüleştirdiğini belirtti. Gazze'deki tüm esirlerin serbest bırakılması ve ateşkesin derhal uygulanması çağrısında bulunan Lazzarini, İsrail'in daha fazla kara geçişi açması ve UNRWA üzerindeki tüm kısıtlamaları daha fazla gecikmeden kaldırması gerektiğini ifade etti.

İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik saldırıları aralıksız sürerken, askerlerin bugün güneydeki Han Yunus kentinden çekilmesi “Neden?” sorularını da beraberinde getirdi. İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant yaptığı açıklamada, “Han Yunus’tan çekilen kuvvetler gelecekteki görevleri için hazırlanıyorlar. Şifa Hastanesi'nde bu tür görevlerin örneklerini gördük ve ayrıca Refah’taki görevleri için de hazırlık yapıyorlar” dedi.
Filistinlilerin durumunu iyileştirmeye yönelik bir dizi adımın parçası olarak geçtiğimiz hafta kurulan İsrail Savunma Kuvvetleri’nin (IDF) İnsani Yardım Koordinasyon ve Çatışmayı Önleme Ünitesi’ni gezen Gallant, “Bu savaşın hedeflerine erişmek için çalışırken, Gazze'ye insani yardım ulaştırılmasını kolaylaştırmanın öneminin de farkındayız” dedi.
İsrail’in Birleşmiş Milletler’in kıtlık uyarısında bulunduğu Gazze’deki insani durumu iyileştirmek için ABD ile yakın işbirliği içinde çalıştığını savunan Gallant, “ABD yönetimine bu savaş sırasında uzun süredir verdikleri destek ve hem esir meselesi hem de Gazze'ye ulaştırılan yardımlarla ilgili olarak insani konularda gösterdikleri liderlik için takdirlerimi ifade etmek isterim” şeklinde konuştu.
Savunma Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada ise, insani yardımların etkin bir şekilde denetlenmesi, nakledilmesi ve dağıtılması için alınan tedbirler konusunda Gallant’a brifing verildiği belirtildi. Açıklamada, insani yardım koordinasyon ünitesinin yardım çalışanlarının güvenliğini temin edecek şekilde yardımların ulaştırılmasını kolaylaştırmak için "kilit ortakların" yakın bir şekilde çalışmasını sağlamak amacıyla kurulduğu ifade edildi.

İsrail’in Gazze Şeridi’nde görev yapan World Central Kitchen’a (WCK) bağlı 7 çalışana yönelik saldırısına dünyadan tepkiler gelmeye devam ediyor. Öldürülenler arasında 3 İngiliz'in bulunması nedeniyle saldırı, İngiltere’den de tepki gördü. İngiltere Dışişleri Bakanı David Cameron, İngiltere’nin en büyük gazetesi The Sunday Times’daki köşe yazısında İsrail’e desteğin kayıtsız şartsız olmadığını yazdı.

İsrail güçleri, bugün Gazze Şeridi’nin güneyindeki Han Yunus kentinden çekildi. ABD Ulusal Güvenlik Konseyi Stratejik İletişim Koordinatörü John Kirby ise bugün açıklanan kısmi çekilmeye ilişkin konuştu. Çekilmenin yeni bir operasyon planı doğrultusunda gerçekleşmediğini belirten Kirby, “Dört aydır sahadalar. Aldığımız haberlere göre yoruldular ve kendilerini yenilemeye ihtiyaçları var” dedi.

İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF) tarafından bugün yapılan açıklamada, “98. Komando Tümeni, 4 aydır operasyon yürüttüğü Han Yunus’tan görevini tamamlayarak dün gece saatlerinde çekildi” ifadeleri kullanılmış, bölgede yalnızca bir tugayın görevine devam ettiği aktarılmıştı.

İsrail ordusu, işgal birliklerinin Gazze Şeridi'nin güneyindeki en büyük şehir Han Yunus'tan çekildiklerini açıkladı. Ordunun verdiği bilgiye göre, Gazze Şeridi'nde yalnızca Nahal Tugayı askerleri kalacak.

İsrail saldırılarından kaçan 1,5 milyonu aşkın Filistinli, Gazze Şeridi'nin en güneyindeki Refah şehrine sığındı. Haftalar boyunca İsrail işgal ordusunun Mısır sınırındaki Refah'a bir kara saldırısı başlatmasından endişe duyuldu.

Gelinen noktada, İsrail askerlerinin Han Yunus'tan ayrılması Refah'taki Filistinlilerin bir kısmının evlerine dönmesini sağlayacak.

İngiliz donanması, Güney Kıbrıs ile Gazze Şeridi arasında kurulmaya hazırlanan deniz koridoruna bir savaş gemisiyle destek sunacak.

İngiltere Dışişleri Bakanı David Cameron, Kraliyet Donanması'nın göndereceği geminin yanı sıra 9,7 milyon sterlin kaynak sağlanacağı bilgisini de verdi.

İsrail'in Refah sınır kapısındaki engelleri nedeniyle ABD ve diğer müttefikleri Güney Kıbrıs üzerinden yeni bir yardım operasyonu başlattı. Ancak analistler, havadan ve denizden gerçekleşen yardım operasyonlarının Gazze Şeridi için yeterli olmayacağını belirtip İsrail'in kara koridorunu açması gerektiğini söylüyor.

İsrail'in hafta başında Suriye'nin başkenti Şam'daki İran Büyükelçiliği'ni füzelerle vurmasıyla, bütün gözler Tahran'a çevrildi. 2023'ün son günlerinde Devrim Muhafızları Ordusu'nun yurt dışı operasyon birimi Kudüs Gücü'nün Suriye komutanı Rıza Musevi'yi öldüren İsrail'in 1 Nisan'daki saldırıda hedefi daha büyüktü. F-35 savaş uçaklarından güpegündüz ateşlenen füzeler İran Büyükelçilik kompleksinde yer alan beş katlı bir binayı yerle bir etti, 7 Ekim'de başlayan savaşta Devrim Muhafızları'na en ağır darbeyi vurdu. Kudüs Gücü komutanlarından Tuğgeneral Muhammed Rıza Zahedi, yardımcısı Tuğgeneral Muhammed Hadi Hacı Rahimi ve beş Devrim Muhafızları subayı İsrail saldırısında öldü.

Tuğgeneral Zahedi'nin vurulması, Kudüs Gücü'nün komutanı Kasım Süleymanin Ocak 2020'de ABD tarafından öldürülmesinden bu yana Devrim Muhafızları'nın en üst düzey kaybı olarak kayıtlara geçti. 63 yaşındaki Muhammed Rıza Zahedi, halihazırda Kudüs Gücü'nün Filistin, Lübnan ve Suriye'deki komutanıydı.

Tuğgeneral Zahedi, yardımcısı Rahimi ve diğer subaylar İran'da büyük cenaze törenleriyle defnedildi, dini lider Ayetullah Ali Hamaney ve diğer yetkililer beklendiği gibi İsrail'e misilleme yapılacağını duyurdu.

Yedek askerlerin izinlerinin iptal edildiği İsrail'de kırmızı alarm verilirken, muhtemel bir İran saldırısına karşı halk marketlerde rafları boşalttı.

İsrail'in en büyük müttefiki ABD'de de bir İran misillemesine karşı yüksek düzeyde teyakkuza geçti. Bir ABD'li yetkili, Orta Doğu'daki birliklerin muhtemel bir İran saldırısına karşı hazırlandığını söyledi.

İran'ın nasıl bir yanıt vereceği merakla beklenirken, Pakistan sınırındaki Sistan ve Belucistan eyaletinde gece yarısı sirenler çaldı. Hafta içinde Devrim Muhafızları'na ait bir cephaneliği ele geçiren ve iki karakola saldıran Ceyş el-Adl örgütünün üyeleri, bir kez daha İran güvenlik güçleriyle çatıştı.

İran'ın güneydoğusundaki Çabahar'dan paylaşılan görüntülerde, patlama ve silah seslerinin dakikalarca kesilmediği görüldü. Basra Körfezi kıyısındaki şehirde yer alan istihbarat merkezi yakınlarında çatışma yaşandığı bilgileri gelirken, deniz üssünde ise sirenlerin çaldığı bildirildi.

Ceyş el-Adl grubu geçtiğimiz Ocak ayında dünya gündemine taşındı. Orta Doğu'daki savaş tüm hızıyla devam ederken, İran Pakistan topraklarında üslenen Ceyş el-Adl grubunu füzelerle vurdu. Saldırıya Pakistan misillemede bulunurken, İslamabad yönetimi Sistan ve Belucistan'daki Beluç ayrılıkçıların hedef alındığını duyurdu.

Orta Doğu'daki çatışmanın bölge dışına taşacağı yönündeki korkuları tetikleyen restleşmede gözler Ceyş el-Adl ya da 'Adalet ve Eşitlik Ordusu' olarak bilinen gruba çevrildi. Yıllardır Tahran yönetimine karşı mücadele eden silahlı grup, 2005 yılında İran'ın o dönemki cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad'a suikast girişiminde bulundu. İran, Pakistan sınırında faaliyet gösteren Ceyş el-Adl’ın ABD ve İsrail tarafından desteklendiğini savunuyor.

FÜZELER GÖRÜNDÜ

İran'ın dini lideri Ayetullah Ali Hamaney'in üst düzey bir danışmanı, Suriye'deki büyükelçilik saldırısının ardından hiçbir İsrail büyükelçiliğinin artık güvenli olmadığını söyledi. Danışman Yahya Rahim Safevi, "Siyonist rejimin büyükelçilikleri artık güvenli değil" dedi. Hamaney'in danışmanı, Tahran'ın beklenen misillemesinin meşru ve kanuni hakkı olduğunu da ekledi.

İran haber ajansı ISNA ise, İsrail'i vurabilecek füzelerin yer aldığı bir grafik yayınladı. ISNA'nın grafiğine göre, İran üretimi dokuz ayrı füze İsrail'i vurabiliyor. Füze listesinde 2500 kilometre menzile sahip Seçil'den geçen yıl tanıtılan Hürremşehr-4'e kadar birçok farklı tipte silah var. ISNA'ya göre, bazı İran füzeleri dünya atmosferinde 8 Mach'e (yaklaşık 10 bin kilometre) ulaşabiliyor, Seçil füzesinin hızı ise 12 Mach'den ( 14 bin 700 kilometre) fazla.

İran ve İsrail arasında kuş uçuşu yaklaşık 1000 kilometre bulunuyor. Ateşlenecek bir füzenin Irak, Suriye ya da Ürdün hava sahalarından geçmesi gerekecek. 

GÖZDEN KAÇMAYACAK MANŞET

İran medyasında bugün yer alan haberlerde Çabahar'daki çatışma yer almazken, resmi gazetenin ilk sayfasında 'İsrail rejimi ateşle oynuyor', 'Düşmana karşı operasyon en fazla zarar verecek şekilde muhakkak yapılacak' gibi başlıklar var.

Devrim Muhafızları'nın gazetesi Civan'ın manşeti 'Siyonizm karşıtı operasyon mutlaka gerçekleşecek' oldu.

Kayhan gazetesi 'En büyük hasarla misilleme' manşetini atarken, rejimin sesi Tehran Times'ın manşeti gözden kaçacak gibi değil. 'Saldırı bölgesel savaşa neden olmak zorunda değil' başlığını tercih eden gazete Tel Aviv'in daha geniş bir savaştan korktuğunu savundu, İsrail ile İran arasındaki çatışma hayaletinin uğursuz bir şekilde belirip Orta Doğu'ya şüphe gölgesi düşürdüğünü yazdı.

İsrail işgal ordusunun Gazze Şeridi'nde son 24 saatteki saldırılarında 38 kişi daha yaşamını yitirdi. Böylece, 7 Ekim'den bu yana Gazze'deki can kaybı 33 bin 175'e çıktı.

Gazze Şeridi'ndeki kurbanların üçte ikisinden fazlası çocuklar ve kadınlar. Filistinli yetkililerin verdiği bilgiye göre, yedinci ayına giren savaşta 14 binden fazla çocuk ve yaklaşık 9 bin 220 kadın can verdi.

İngiliz ordusuna bağlı Birleşik Krallık Deniz Ticareti Operasyonları (UKMTO), Aden Körfezi'ndeki bir gemiye füze ateşlediğini duyurdu.

UKMTO'nun verdiği bilgiye göre saldırı Yemen kıyılarından 110 kilometre açıkta gerçekleşti. Geminin yanına düşen füze herhangi bir hasara yol açmadı.

UKMTO'nun açıklamasında füzenin kimin tarafından ateşlendiğine dair bir bilgi yok ancak Yemenli Husiler Kasım ayı ortasından bu yana Kızıldeniz ile Aden Körfezi'ni birbirine bağlayan Babülmendep Boğazı çevresinde gemileri hedef alıyor. İsrail işgal birliklerinin Gazze Şeridi'nden çekilmesini isteyen Husiler onlarca gemiye füze ya da kamikaze drone ateşledi. ABD'nin başını çektiği Batılı ülkeler ve Avrupa Birliği Kızıldeniz'de çok uluslu görev gücü konuşlandırdı. Savaş gemilerine rağmen Husi saldırıları durmazken, ABD ve İngiltere'ye ait jetlerin Yemen topraklarındaki bombardımanları da İran destekli grubu geri adım attıramadı. Husiler son haftalarda ABD savaş gemilerine doğru da füze ateşliyor.

Kızıldeniz'deki saldırılar nedeniyle global ticaretin rotası değişti, birçok nakliye devi ve petrol şirketi artık gemilerini Afrika Kıtası'nı boydan boya dolaştırıyor.

İsrail işgal ordusu, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta Filistinli gruplarla gerçekleşen çatışmalarda dört askerin daha öldürüldüğünü açıkladı.

Aralarında bir yüzbaşının da bulunduğu dört askerin ölmesiyle İsrail'in Gazze'deki kaybı 260'a yükseldi.

Yerel medya, İsrail ordusu tarafından daha önce imha edilen bir tünelden dışarı çıkan Filistinlilerin devriye gezen işgal birliklerine ateş açtığını bildirdi. Han Yunus'ta ateş açan Filistinliler tekrar tünele girip izlerini kaybettirdi, tam bu sırada bir İsrail tankı roketle vuruldu.

İsrail işgal ordusunun altı aylık verilerine göre, 7 Ekim baskınında öldürülen askerlerle birlikte İsrail'in toplam asker kaybı 604. Gazze'de 41 İsrail askeri 'dost ateşi' ya da çeşitli kazalar sonucu öldü.

Hamas'la rehine takası anlaşması talep eden ve Binyamin Netanyahu hükümetinin erken seçime gitmesini isteyen göstericiler, bir kez daha sokağa çıktı.

Muhalefet lideri Yair Lapid'in de aralarında olduğu on binlerce protestocu, başta başkent Tel Aviv olmak üzere diğer İsrail şehirlerinde gösteri yaptı.

Haaretz gazetesi, kalabalığın 'Polis, polis tam olarak kimi koruyorsun?', 'Ben-Gvir bir terörist' gibi sloganlar attığını bildirdi.

Göstericilerin hedefindeki İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir, Netanyahu'nun koalisyon hükümetindeki en radikal isimlerden biri.

İsrail medyası, yalnızca başkent Tel Aviv'deki protestoya 100 bin kişinin katıldığını yazdı.