Mursi’ye son veda

Mısır’ın demokratik yöntemlerle seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’nin cenazesi, başkent Kahire’de yoğun güvenlik önlemleri altında yerel saatle 05.00’te defnedildi. Mursi’nin cenazesi, Kahire’nin doğusunda, Medinet Nasr semtindeki Müslüman Kardeşler’in (İhvan) üyelerinin defnedildiği kabristanda toprağa verildi. Yerel saatle 05.00’te gerçekleştirilen define, Mursi’nin ailesi ve avukatlarının dışında kimse katılmadı. Reuters haber ajansına konuşan Mursi’nin oğlu Abdullah Muhammed Mursi, Mısırlı yetkililerin Mursi’nin memleketi olan El Adva köyünde bir cenaze töreni düzenlenmesine izin vermediğini belirtti.

Mursi’nin ölümü üzerine Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan’ın da katılımıyla İstanbul Fatih Camisi’nde ve Ankara’da Hacı Bayram Veli Camisi’nde gıyabi cenaze namazı kılındı. Ayrıca Beşiktaş’taki Mısır Konsolosluğu önünde toplanan bir grup vatandaş, Mısır’daki mevcut hükümeti kınayarak Mursi için dua etti, gıyabında cenaze namazı kıldı. Öte yandan Mursi için Tokat, Şırnak, Adana, Edirne, Kocaeli, Şanlıurfa, Karaman, Gaziantep, Kilis, Sivas ve Kayseri’de de gıyabi cenaze namazları kılındı. ABD’nin New York eyaletindeki Mısır-Amerikan toplumu üyeleri ise, Mısır’daki askeri yönetimi protesto etti. Mısır Başkonsolosluğu’nun bulunduğu sokakta toplanan Mısır-Amerikan toplumu üyeleri, “Mısır’ın meşru Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi” pankartı açtı.

‘Soruşturulsun’

Muhammed Mursi’nin ailesi ve İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) gibi insan hakları savunucuları, eski Mısır cumhurbaşkanının tutukluluk şartlarının son derece kötü olduğunu savunuyor ve Mursi’nin ölümü konusunda bağımsız bir soruşturma yürütülmesi çağrısı yapıyor. HRW, Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Konseyine, Mursi’nin mahkeme salonunda hayatını kaybetmesine ilişkin Mısırlı makamların soruşturulması çağrısı yaptı. HRW’den yapılan açıklamada, “Bir sonraki oturumu 24 Haziran’da gerçekleştirilecek BM İnsan Hakları Konseyi, Mısır’da yaygın kötü muamele ve Mursi’nin de ölümünü içeren büyük çaptaki insan hakları ihlallerine ilişkin bir soruşturma açmalıdır” ifadesine yer verildi.

Mısır yönetimiyse, Mursi’ye “yeterli tıbbi bakım sağlanması konusunda ihmalkar davranıldığı” yönündeki suçlamaları reddetti. Devlet Bilgi Servisi’nin El-Ahram gazetesinde yer alan açıklamasında, HRW Ortadoğu ve Kuzey Amerika Direktörü Sarah Leah Whitson’un Kahire yönetiminin Mursi’ye yeterli tıbbi bakım sağlama konusunda ihmalkar davrandığı yönündeki suçlamasına tepki gösterildi. HRW’yi “yalan haber yaymak” ile suçlayan Devlet Bilgi Servisi, söz konusu suçlamaların “maksatlı” olduğunu ileri sürdü. Whitson, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda “Mursi’nin ölümü korkunç bir olay. Ancak Mısır hükümetinin kendisine yeterli tıbbi bakım sağlamadaki ihmalkarlığı veya aile ziyaretlerine izin vermemesi göz önüne alındığında oldukça anlaşılabilir bir durum” ifadelerini kullanmıştı.

İhvan’dan ve Suudilerden karşılıklı açıklamalar

Müslüman Kardeşler Teşkilatı (İhvan), Muhammed Mursi’nin kasten öldürüldüğünü ileri sürdü. Açıklamada, Mursi’nin ölümü ile ilgili uluslararası bir araştırma komisyonu kurulması çağrısında bulunuldu. İhvan’ın açıklamasında, “Mursi çok ağır şartlarda hücre hapsine tutularak, tedavi hakkı gibi en sıradan haklardan dahi mahrum edilerek ölüme terk edildi. Ölümünden Mısır yönetimi sorumludur” ifadelerine yer verildi.

Öte yandan Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı, Mursi’nin mahkemede hayatını kaybetmesine tepkisiz kalırken resmi sosyal medya hesabı üzerinden Mursi’nin üyesi olduğu İhvan’ı hedef alan paylaşımda bulundu. “İslam’ı temsil etmiyor ve toplumların istikrarına zarar veriyor” üst başlığı taşıyan ve bir kanlı elin resmedildiği paylaşımda, “Müslüman Kardeşler Örgütü terörün kaynağı” başlığı kullanıldı.

‘Normal bir ölüm olduğuna inancım yok’

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Muhammed Mursi’nin vefatı nedeniyle Fatih Camii’nde kılınan gıyabi cenaze namazına katıldı. Cenaze namazını Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş kıldırırken devlet erkanı da namazda saf tuttu. Namazın ardından konuşan Erdoğan, bazı hassasiyetleri dile getirmeden edemeyeceğini belirterek, şunları söyledi:

“Tabii bu normal bir yürüyüş müdür, yoksa burada daha başka durumlar var mıdır yok mu mudur bu düşündürücüdür. Şahsen benim şu anda bunun normal bir ölüm olduğuna inancım yok. Zira o kadar ki ailesine Muhammed Mursi’yi teslim edemeyecek kadar bunlar korkaklar. Sisi burada da yine aynı anlayışını, aynı zulmünü devam ettirdi. Unutmayın bu ülkede de Sisi’ler var, benzerleri var. Onun için çok dikkatli olmaya mecburuz ve onların karşısında hatırlayın şahsıma karşı da ‘Senin de akıbetin Mursi gibi olacak’ diyenler vardı. Bunlar bir şeyi hala anlayamadılar. O da şehadeti anlayamadılar. Eğer şehadeti anlamış olsaydılar bunları konuşmazlardı. İnşallah sonu bu işin de hayır olacak. Rabbim inşallah ülkemizde ve tüm dünyada zalimlere fırsat vermesin.” İSTANBUL AA