Rehine takasında gözler Katar’da

DIŞ HABERLER SERVİSİ - İsrail’in Hamas’a karşı Gazze’de başlattığı harekat devam ederken, rehinelerin serbest bırakılması ve ateşkes sağlanmasına yönelik anlaşma için somut adımlar atıldı.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, dün gece yaptığı bilgilendirme sonrasında savaş kabinesinden anlaşmayı onaylamaları için destek istedi. Netanyahu, toplantı öncesi yaptığı açıklamada, anlaşmayı kastederek “bunun zor verilmiş ancak yerinde bir karar olduğunu” vurguladı, bununla birlikte anlaşma sonrası savaşın “hedeflere ulaşıncaya dek” sona ermeyeceğini söyledi.

Biden’a teşekkür etti

Netanyahu, anlaşmaya katkılarından ötürü Başkan Joe Biden’a da teşekkür ederken, Beyaz Saray, rehinelerin bırakılmasının günler sürmemesi gerektiğini uyarısında bulundu. Bununla birlikte radikal Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben Gvir’in, anlaşmaya karşı çıktığı belirtiliyor.

Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Haniye de, tarafların ateşkes anlaşmasına yakın olduğunu ifade etti. Hamas yetkilisi İzzet El Reşik, müzakerelerde ateşkesin süresi, Gazze’ye yardım ulaştırılmasına yönelik düzenlemeler ve İsrailli rehinelerin Filistinli mahkumlarla takası konularının ele alındığını belirtti. Kesin açıklamayı ise, Katar’ın yapacağı vurgulandı.

5 günlük ateşkes

Bu arada Hamas ve İslami Cihad’tan kaynakların AFP’ye verdiği bilgilere göre, her iki grup da ateşkes anlaşmasının şartlarını kabul etti. AFP, çatışmaların 5 günlüğüne durdurulmasını içeren anlaşmayla 50 ile 100 arasındaki İsrailli ve yabancı rehinenin serbest bırakılacağını ancak aralarında askeri personel bulunmayacağını bildirdi. Ajans, karşılığında aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu yaklaşık 300 Filistinlinin İsrail’deki cezaevlerinden salıverileceğini öne sürdü.

ABD basınına göreyse anlaşma çerçevesinde Hamas’ın 50 kadın ve çocuğu serbest bırakacağı, buna karşılık İsrail’in de ilk etapta 150 Filistinli mahkumu bırakacağı yazıldı.

Anlaşma uyarınca ayrıca 300 TIR yardımın Gazze’ye girişine izin verilecek. Ayrıca Hamas’ın, ateşkes boyunca Gazze üzerinde İsrail uçak ve İHA’larının uçmasını istemediği de vurgulanıyor.

Ölü sayıları yükseliyor

İsrail ordusunun Gazze Şeridi’nin merkezindeki Nuseyrat Mülteci Kampı’na gerçekleştirdiği saldırı sonucu 20 kişi hayatını kaybetti. Gazze’de İsrail saldırılarında hayatını kaybedenlerin sayısı en az 14 bin 128 olarak açıklandı. 

İsrail ordusu ise, Gazze’deki kara operasyonunda 2 askerin daha öldüğünü, ölen asker sayısının 68’e yükseldiği bildirildi. Açıklamada, 7 Ekim’den saldırılarından bu yana 383 askerin öldüğü aktarıldı. 

50 gazeteci öldürüldü!

Öte yandan Lübnan merkezli “El Meyadin”de görevli iki gazetecinin İsrail saldırısında öldürüldüğü bildirildi. İsrail-Lübnan sınırına yakın alana yönelik saldırılarda ölenlerin muhabir Farah Omer ve kameraman Rabie El-Memari olduğunu açıkladı. Son olayla birlikte 7 Ekim’den bu yana hayatını kaybeden gazetecilerin sayısı 50’yi geçti.

‘Hedefimiz kalıcı barış’

AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, Ortadoğu temaslarının ardından hazırlayacağı, “Gazze’nin geleceği için barış planını” Aralık ayında AB’ye sunacağını açıkladı. Suudi Arabistan, Katar ve Ürdün’de temaslarda bulunan Borrell, “İki ana nokta var: Özellikle Gazze’deki dramatik insani kriz ve rehinelerin serbest bırakılması ihtiyacı nedeniyle mutlak aciliyet ve tabii kalıcı barış için çalışmak ortak hedefimizdir” dedi. Borrell, ‘bir Filistin devletinin kurulmasının İsrail’in güvenliğini sağlamanın en iyi yolu olacağını’ söyledi.

Ailelerle bile kavga ettiler

İsrail Parlamentosu’nda önceki gün terör suçlarına idam cezası getirilmesini öngören yasa tasarısının tartışıldığı oturumda hayli gergin anlar yaşandı. Hamas’ın kaçırdığı bazı rehinelerin yakınları, Gazze’de rehin tutulanların idam düzenlemesinden zarar görebileceğini söyleyip, buna karşı çıktı. Radikal sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben Gvir ile Ulusal Güvenlik Komitesi Başkanı Tzvika Fogel, talebe tepki gösterirken, milletvekili Almog Cohen, eşi ve kızı Gazze’de rehin tutulan bir adama, “çektiği acının kendisine yetki vermediğini” öne sürdü. Söz konusu kişi de, “Şayet bu yüzden öldürülürlerse, onların kanı her birinizin eline bulaşacaktır” ifadelerini kullandı.

Barak’tan CNN’de tünel itirafı!

İsrail’in eski başbakanı Ehud Barak, Amerikan CNN International kanalında çıktığı canlı yayında, Şifa Hastanesi’nde Hamas’a ait olduğu belirtilen tünelin, aslında yıllarca önce İsrailli mühendisler tarafından inşa edildiğini söyledi.

CNN’de ünlü gazeteci Christiane Amanpour’un programına canlı yayında katılan eski başbakan Barak, “Uzun yıllardır, Şifa’nın altında İsrailli mühendislerce yapılan sığınakların olduğu ve buraların Hamas tarafından kullanıldığı biliniyor. Ve birkaç tünelin kesişimi bu sistemin bir parçası… Şifa Hastanesi’nin altındaki merkez gibi diğer hastanelerde de benzer üsler bulunuyor” diye konuştu.

Eski başbakan, Amanpour’un konuya ilişkin bu detayı “yanlışlıkla söylenmiş” gibi algılayıp tekrar sorması üzerine de, “Hayır, yanlış söylemedim. Muhtemelen 40 ya da 50 yıl önce yerleşkenin sınırlı alanı içinde hastanenin operasyonlarına daha fazla alan açmak adına bu sığınakların inşa edilmesine yardımcı olmuştuk. Hamas, on yıllar önce Gazze’yi yönettiğimiz dönemde İsrailli inşaat mühendisleri tarafından inşa edilen bu sığınakları kullanıyor” yanıtını verdi.