Dünya ‘Savaş krizi derinleştirir’

‘Savaş krizi derinleştirir’

04.02.2022 - 07:00 | Son Güncellenme:

Rusya-Ukrayna gerginliğini Milliyet’e yorumlayan, Prof. Dr. Ünal, "Rusya-Ukrayna savaşından Avrupa ciddi zarar görür. Ukrayna'dan büyük bir sığınmacı kitlesini Avrupa'ya yöneleceğini de düşünürsek kriz derinleşir" diyor.

‘Savaş krizi derinleştirir’

MERT İNAN İstanbul - Maltepe Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü'nde Prof. Dr. Hasan Ünal, Rusya ile Ukrayna arasındaki krizi derinlemesine araştıran uzmanlardan. İki ülke arasındaki krizin ABD Başkanı Joe Biden'ın beceriksizliğinden kaynaklandığını savunan Ünal, "Biden yönetimi görevi devraldıktan sonra Rusya üzerine, Ukrayna yoluyla baskı yapmaya başladı. ABD, sürekli olarak ayrılıkçıların elindeki Donbaas ve Kırım'ın geri alınabileceğine yönelik kışkırtıcı söylemler içinde. Ancak bunun askeri olarak mümkün olmadığı ortadayken ABD, Nisan ayından bu yana gerilimi tırmandırma politikası izliyor" dedi.

Haberin Devamı

'Biden'ın Türkler'e ve Türkiye'ye düşmanlık dışında herhangi bir stratejisi olmadığı' görüşünü aktaran Ünal, "Biden çok kutuplu dünya düzenini okuyamıyor ve yakın tarihin en başarısız ABD başkanı olarak kayıtlara geçecek. Mevcut konjektürde, Avrupa ve NATO'nun Rusya'ya niye düşman olunması gerektiğine dair mantıklı bir sebep yok. Ayrıca NATO daha ne kadar genişleyecektir? Gürcistan, Ukrayna, Moldova toprak bütünlüğü olmayan ülkeler. Bu ülkeleri, mevcut yapılarıyla NATO'ya aldığınızda olası bir kriz anında, Rusya'ya karşı askeri harekat mı yapılacak" ifadelerini kullandı.

Prof. Ünal, sorularımızı şöyle yanıtladı:

- Avrupa, Rusya karşı ABD'nin yanında yer alır mı?

Almanya eksenli Avrupa, Fransa, Kırım ve Donbass yüzünden neden Rusya gibi devasa askeri gücü olan bir ülkeyle çatışmaya girmek istesin? İngiltere en büyük kışkırtmacı olmasına karşın, Rusya ile çatışma riskini göze almaz. Bu bağlamda, 'Neden Rusya' kendimize düşman ediyoruz?' sorusunun cevabı yok. NATO, Rusya ile uğraşırken Çin, Tayvan'ı işgal edebilir. Böyle bir senaryonun kaybedeni ABD olur. Israrla vurguluyorum; Biden, dünyanın çok kutuplu bir yapıya evrildiğini anlamak istemiyor.

Haberin Devamı

- Kriz diplomasiyle aşılamaz mı?

Ukrayna halkı öylesine kışkırtılmış durumdaki, ideolojik anlamda tamamen Rus düşmanlığına bürünen bir milliyetçilik dalgası söz konusu. Ukrayna'da 'ebedi ve ezeli düşman Rusya' algısı oluşturulmuş durumda. Putin'in Ukrayna'yı ayrı bir halk olarak görmemesi de Ukraynalılar'ı çileden çıkartıyor. Ruslar, mevcut Ukrayna hükümetinin meşru olmadığını da söylüyor. Dolayısıyla kriz çözülemez ve kilitlenmiş durumda. Mevcut durumda, Rusya, ABD ve müttefikleri mantıklı bir çıkış yolu olmaksızın kendilerini bir krize kilitlemiş görünüyor. Rusya, Ukrayna ve Gürcistan'ın NATO'ya kabul edilmeyeceğine dair yazılı güvence istiyor. Ukrayna'yı Rusya'ya karşı kışkırtan Biden takımı, bu talebe kolayca uyamaz. Rusya'nın da tamamen geri adım atması olasılığı, başka bir deyişle, Ukrayna ve Gürcistan'ın NATO'ya kabul edilmesi ihtimalini sakince kabul etmesi söz konusu değil. Bu nedenle Rusya ile Ukrayna arasındaki kriz çözülmez hale gelmiştir.

Haberin Devamı

- Bu durumda savaş kapıda mı?

Artık gelinen noktada tarafların geri atmasının söz konusu olacağını düşünmüyorum. İki tarafa da prestij kaybettirmeyecek şeklide tansiyonun düşürülmesi dünya barışı açısından önemli. Tek şans, Ukrayna yönetiminin özellikle Donbass'taki Rus ayrılıkçılarla müzakereye teşvik edilmesi. Ayrılıkçı bölgelerin Ukrayna'nın toprak bütünlüğüne nasıl monte entegre edileceği konuşularak uzlaşmaya varılmalı. Rusya silah teknolojisi olarak ABD'den daha üstün olduğunu düşünerek NATO ve ABD'ye kafa tutuyor. Bunu görmezden gelmemek gerekir. Savaş çıkmadan sürdürülebilir gerginliğe razı gelinmesi, bu yönde çalışılması gerek.

- Kriz büyürse en büyük zararı hangi ülkeler görür?

Rusya, her şeye rağmen Ukrayna'ya saldırırsa, ABD ve NATO'nun bu duruma müdahil olacağını düşünmüyorum. Ancak geniş veya kısmı işgalin de Rusya açısından orta vadede istenilen sonucu vermesi mümkün gözükmüyor. Olası Rus saldırısında batılı ülkeler yaptırım uygulamak zorunda kalsalar da, yaptırımların hiçbir zaman sonuç vermediğini biliyoruz. Olası Rusya-Ukrayna savaşından Avrupa özellikle de Almanya çok ciddi zarar görür. Ukrayna'dan büyük bir sığınmacı kitlesini Avrupa'ya yöneleceğini de düşünürsek kriz derinleşir. Ancak unutulmasın ki, ABD ile Rusya arasındaki krizler Türkiye için fırsattır. Her iki ülke ile pazarlık marjımızda avantaj elde edebiliriz. Türkiye dengeli politika ile Almanya, Fransa, İtalyai Hollanda, İspanya gibi Avrupa ülkelerine yakınlaşabilir. Almanya ile ekonomik yakınlaşma, ABD ile yakınlaşmadan daha önemli olduğunu düşünüyorum. 'Türkiye bizim değerlerimizi taşımıyor, NATO'dan çıksın veya atalım' diye gevezelik edenlerin bu krizde sesinin kesildiğini görmek ayrıca ibret verici.

Haberin Devamı

‘İki ülke arasında arabulucu rolündeyiz’

- Türkiye nerede duruyor?

2014’te Ankara’nın Rusya’nın Kırım’ı ele geçirmesini kınamak için hızlı davrandığını hatırlayabiliriz. Bu tutum, Türkiye’nin oldukça yakın zamana kadar sürdürmekte ısrar ettiği bir pozisyondu. Örneğin, Türkiye’den Kırım’a herhangi bir doğrudan sivil uçuşa izin vermediği gibi, Türk eğitim kurumlarının oradaki muadilleriyle bağ geliştirmesine ve değişim, ortak program, eğitim ve benzeri faaliyetlerde bulunmasına da izin vermedi. Türk Dışişleri Bakanlığı, Ankara’nın Kırım’ı Ukrayna’nın bir parçası olarak gördüğünü yinelemek için her fırsatı değerlendirmekte oldukça tutarlı davrandı. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Rusya’nın yarımadayı ele geçirmesi konusunda farkındalık yaratmak amacıyla Ukrayna’nın düzenlediği Kırım Platformu adlı organizasyonun toplantısına bile katıldı. Kendisini, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi temsilcisiyle ve diğer Batılı yetkililerle birlikte oldukça alışılmadık bir şekilde birlikte otururken buldu. Erdoğan ile Putin arasında Eylül ayında yapılan görüşmeden sonra fark edilebilir bir nüans ortaya çıkmış durumda. Ankara artık diplomatik olarak Rusya’ya kafa tutmak yerine iki başkente arabuluculuk teklif ediyor. Kremlin Ankara’nın arabuluculuk rolünü memnuniyetle karşıladı ve Moskova’nın Ankara’nın Kiev üzerindeki etkisini kullanmasını takdir edeceğini söyledi.

Haberin Devamı

‘Erdoğan’ın mesajları önemli’

- Türkiye’nin tavrı ne olmalı?

Cumhurbaşkanı Erdoğan, iki ülke arasında uzlaşma mesajları vermesi çok önemli olacaktır. Erdoğan, Ukrayna yönetimine hayatın gerçeklerinden bahsederek, hiçbir zaman NATO üyesi olamayacaklarını belirtilebilir. Bazı ülkelerin ümit simsarlığı yaptığı hatırlatılabilir. Rusya ve Ukrayna arasındaki tansiyon düşüne kadar, Türkiye’nin menfaatleri için SİHA satışlarının

daha fazla yapılamayacağı da Ukraynalılar’a iletilebilir. Ancak Ukrayna ile ekonomik işbirliği ve ilişkilerin her alanda büyüyerek devam etmesi de vurgulanabilir. Rusya-Ukrayna sorunları Türk-Yunan sorunu gibi çözülemez ama yönetilebilir şekle dönüşebilir ve böylelikle de gündelik yaşamın parçası olur.