Dünya ‘Ukrayna’ seslerinin ardında ne yatıyor?

‘Ukrayna’ seslerinin ardında ne yatıyor?

27.03.2024 - 07:01 | Son Güncellenme:

Moskova’daki terör saldırısının ardından Rus yönetiminin DAEŞ’i değil, Ukrayna ve Batı’yı hedef alan söylemi dikkat çekiyor. Bu propagandanın ardında yeni bir seferberlik yatıyor olabilir.

Rusya’nın başkenti Moskova’yı sarsan ve 139 kişinin hayatını kaybetmesine neden olan terör saldırısıyla ilgili Kremlin’in tutumu dikkat çekiyor. Kremlin’in, terör örgütü DAEŞ tarafından üstlenilen saldırıda, ilk dakikadan itibaren Ukrayna ve bu ülkeyi destekleyen Batı dünyasını suçlama çabası dikkat çekerken, ülkede bu yönde bir propaganda çalışması yürütüldüğü anlaşılıyor.

Haberin Devamı

Nitekim Tacik uyruklu saldırganların yakalanması ve saldırıyla ilgili detayların ortaya çıkmasına karşın, Rus yönetiminin bu yöndeki açıklamaları devam ediyor. Rus yetkililerin açıklamaları, basında çıkan haberler ve sosyal medyada yazılanlarla bir kampanyaya dönüştü. Ukraynalı yetkililerin montajlanmış açıklamalarından, saldırganların yakalandıkları noktayla ilgili yanlış bilgilere kadar, yoğun biçimde bir propaganda yürütüldüğü görülüyor.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, “Rusya’ya darbe indirmek isteyenlerin gerçekten radikal İslamcıların mı olduğuna ilişkin bir dizi sorunun yanıtının aranması gerektiğini” belirtmiş, Moskova konser salonu saldırısının ‘Kiev rejiminin Rusya’ya yönelik saldırılarının bir parçası’ olduğunu söylemişti. Saldırı nedeniyle eleştirilen odağında olan Rusya Federal Güvenlik Servisi (FSB) Direktörü Aleksandr Bortnikov ise, “teröristlerin Ukrayna’da beklendiğini ve kahraman gibi karşılanmasının planlandığını” iddia etti. Bortnikov saldırıda Ukrayna ve Batı istihbaratının parmağı olduğunu öne sürdü. Rusya Güvenlik Konseyi Genel Sekreteri Nikolay Patruşev ise “Saldırıyı DAEŞ mi Ukrayna mı gerçekleştirdi” sorusuna “Elbette Ukrayna” cevabını verdi.

Haberin Devamı

HALKI RAHATSIZ EDER

Peki, ABD’den saldırı öncesi gelen istihbarat uyarısına rağmen Rus yönetimi neden saldırıyla ilgili olarak Ukrayna ve Batı’yı suçluyor? Güvenlik uzmanları, bu propagandanın arkasında Rusya’nın yeni bir ‘seferberlik çağrısı’ ihtimalinin yattığı görüşünde. Seçimi ‘sorunsuz’ atlatan Putin’in Ukrayna savaşı nedeniyle yeni bir kısmi seferberliğe gitme durumu olduğu belirtilirken, normal şartlarda Rus toplumunu oldukça rahatsız edecek bu gelişmenin, terör saldırısı sayesinde Ukrayna’ya yönelik yeni bir milliyetçi dalga yaratarak bertaraf edileceği ifade ediliyor.

Öte yandan Ukrayna savaşı nedeniyle tüm istihbarat çalışmalarını bu ülkeye yoğunlaştıran Rusya’nın, kendi toprakları içindeki terör faaliyetleri konusunda zayıflık yaşadığı gerçeği de, saldırı Ukrayna ile bağdaştırılırsa arka plana atılabilecek bir gelişme olarak görülüyor. Rusya’nın şu anda Ukrayna’ya karşı açtığı savaşla meşgul olması, DAEŞ için Rusya’yı daha rahat bir hedef haline getirmiş durumda. Nitekim Savaş Araştırmaları Enstitüsü (ISW), saldırının “önemli bir Rus istihbarat başarısızlığı” olduğunu ve bu saldırıdan dolayı Ukrayna’yı suçlama konusundaki ısrarın “Rusya’nın iç güvenliği ve sivil hayatları pahasına olabileceğini” belirten bir analiz yayınladı.

Haberin Devamı

‘Ukrayna’ seslerinin ardında ne yatıyor

‘İŞKENCE BİTMEZSE YİNE KATLİAM OLUR’

Terör örgütü DAEŞ, saldırıyı gerçekleştiren üyelerinin işkenceye maruz kaldığının görülmesi üzerine Rusya lideri Putin’e sert bir tehdit yayınladı. ‘Putin dahil tüm zalim Ruslara tehdit’ başlığı ile yapılan paylaşımda ‘Dikkat edin, rehin tutulan kardeşlerimizin intikamını alma fırsatımızın olmadığını düşünmeyin’ denildi. Tehdit mesajında ‘Evet! Çok ağır, ölümcül, kanlı, yakıcı ve yıkıcı darbeler. Allah’ın izniyle bir katliam bekliyoruz. Çok yakında’ ifadelerine yer verildi. Daha önce de Rusya’ya saldıran ve Kabil’deki büyükelçiliği vuran DAEŞ, Rusya içinde ise sonuncusu 2020’de olmak üzere çok sayıda küçük çaplı saldırı gerçekleştirmişti.

Haberin Devamı

​BÜYÜK İSTİHBARAT ZAAFİYETİ VAR!

Saldırıyla ilgili ortaya çıkan yeni detaylar, büyük bir istihbarat zaafiyeti olduğunu gözler önüne seriyor. Saldırganlar bina yakınlarında bir saat boyunca hiç acele etmeden gezme fırsatı bulurken, otomatik taarruz tüfekleriyle donanmış saldırganların bu silahları nasıl elde ettikleri de bir başka konu.