Dünya Yaptırım yok ‘şart’name var!

Yaptırım yok ‘şart’name var!

03.10.2020 - 07:00 | Son Güncellenme:

Beklendiği üzere Avrupa Birliği Zirvesi’nden Türkiye’ye karşı yaptırım kararı çıkmadı, ancak bu durum da, belirli “şart”lara bağlandı. AB, Ankara ile diyaloğun başarısız olması veya Doğu Akdeniz’de Türkiye’den kaynaklı bir gerilim yaşanması halinde yaptırım kutusunu açabileceğini bildirdi

Yaptırım yok ‘şart’name var

Avrupa Birliği’ne (AB) üye ülkelerin devlet ve hükümet başkanlarını bir araya getiren Brüksel Zirvesi’nde, liderler, öngörüldüğü üzere Türkiye’ye yönelik herhangi bir yaptırım kararı almadı, ancak, yaptırım tehdidini sürdürüyor.

Haberin Devamı

AB Konseyi Başkanı Charles Michel, ilk günkü toplantı sonrasında Ankara’ya yönelik iki yönlü bir strateji izleme kararı aldıklarını açıkladı. Türkiye ile yapıcı diyaloğa fırsat vermek istediklerini vurgulayan Michel, Ankara’nın tepkisine neden olan havuç-sopa benzetmesinden kaçındı. Buna karşılık Michel, Ankara ile diyaloğun başarısız olması veya Doğu Akdeniz’de Türkiye’den kaynaklı bir gerilim yaşanması halinde “yaptırımların kutusu”nu açacaklarını açıkladı. Michel, Yunanistan ve Kıbrıs Rum Yönetimi’ne AB’nin tam desteğini yineledi. Michel, Türkiye’nin AB’ye olumlu yönde adım atması halinde de Ankara ile daha olumlu bir gündem belirleyeceklerini söyledi ve ekledi:

“... Bizim için önemli olan, gelecek haftalarda Türkiye ile pozitif gündemi nasıl oluşturabileceğimizi görmek. Pozitif gündem, Türkiye’yle iş birliğini artırmayı amaçlayan bölümler içeriyor. En geç Aralık ayına kadar, çift yönlü yaklaşımımızla ilgili gelişmeleri izleyeceğiz. AB Konseyi olarak Aralık ayında tekrar bu konuyu değerlendireceğiz.”

Haberin Devamı

Olumlu gündemin içeriğine açıklık getiren AB Komisyon Başkanı Ursula von der Leyen ise, yine, Gümrük Birliği’nin modernleştirilmesinden bahsetti. Von der Leyen, “AB ve Türkiye arasında Gümrük Birliği’nin ticareti artıracak biçimde güncellenmesini ve göç konusunda AB-Türkiye mutabakatı esasına dayalı güçlü iş birliğini de içeren olumlu bir gündemde, yeni ve uzun dönemli bir ilişki üzerinde çalışmayı istiyoruz” dedi.

Michel ile Von der Leyen’in, basın toplantısında Türkiye’ye karşı adeta bir mahkeme heyeti havası vermeleri, Ankara’nın tepkisine neden oldu. Ayrıca, AB ile Türkiye arasındaki krizlerin üstesinden gelmek amacıyla sürekli “Gümrük Birliği güncelleştirilmesi”ni gündeme getiren iki başkanın inandırıcılığı da Ankara tarafından sorgulandı.

Fransa-Almanya çatışması

Bu arada AB dönem başkanlığını üstlenen Almanya Şansölyesi Angela Merkel, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la yaptığı mutabakata sadık kalmaya çalıştı. Zira Türkiye’ye yönelik yaptırım kararını engelleyen Merkel, Ankara’nın gerilimi azaltmak amacıyla attığı olumlu adımların da karşılıksız kalmaması için çaba harcadı. Görevden ayrılmadan önce Almanya ile Türkiye arasında kriz yaşanmasını istemeyen Merkel, ülkesindeki genel seçimlerde de aşırı sağ partilerin faydalanabileceği siyasi krizleri ötelemeyi amaçlıyor.

Haberin Devamı

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ise iç politikada Türkiye karşıtı söylemlerle besleniyor. Fransa’da sağ muhafazakar seçmenin oylarına göz diken Macron, Türkiye’nin tepkisine neden olabilecek her tür siyasi süreci destekliyor. Bu çerçevede Brüksel zirvesinde Fransa, Yunanistan ve Rum Kesimi ile Almanya’nın, Türkiye konusundaki ulusal çıkarları örtüşmedi.

Milliyet’e konuşan, AB dönem başkanlığına yakın kaynaklar, Merkel’in önümüzdeki dönemde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da katılacağı dörtlü bir zirve sayesinde, AB ile Türkiye arasındaki ilişkilere yeniden ivme kazandırabileceğini belirtiyor. Kaynaklar, yılsonuna kadar Doğu Akdeniz’de bir gerilim yaşanmaması halinde AB-Türkiye ilişkilerinin yeni bir soluk alabileceğini kaydediyor.

Sırada ilerleme raporu var

Brüksel Zirvesi’nin ardından gözler, 6 Ekim’de yayınlanacak Avrupa Komisyonu’nun Türkiye raporuna çevrildi. Komisyona yakın kaynaklardan edinilen bilgiye göre Avrupa Komisyonu, bu yıl yayımlayacağı ülke raporunda geçtiğimiz yıla oranla aynı tonda eleştirilere yer verecek. Bu çerçevede temel hak ve özgürlükler ile azınlık hakları konusunda bir değişimin yaşanmadığının altını çizecek olan Avrupa Komisyonu’nun, Ayasofya’nın ibadete açılması kararını eleştirmesi bekleniyor. Ayrıca sosyal medya yasası, iyi komşuluk ve Doğu Akdeniz’de yaşanan gerilim sürecine de yer verecek ilerleme raporuna, AB zirvesinin sonuç bildirgesinin Türkiye paragrafındaki ifadelerin de girmesi bekleniyor. Türkiye’nin Libya ile imzaladığı ve BM tarafından onaylanan ekonomik münhasır yetki alanı anlaşması, Libya politikası da eleştiriler arasında bulunuyor. Komisyonun, Türkiye’ye yapılacak mali yardımlarda ek kesinti yapması öngörülmüyor.