Ege Ağalığı yok etti Tire’yi marka yaptı

Ağalığı yok etti Tire’yi marka yaptı

30.11.2019 - 03:50 | Son Güncellenme:

Tire Süt Kooperatifi Başkanı Mahmut Eskiyörük, tarımı kurtaracak modeli uyguladıklarını, devletin vereceği desteklerle ülkede yerelde kalkınmanın başlatılabileceğini anlattı, “Biz de diğer illere yardıma hazırız” dedi

Ağalığı yok etti Tire’yi marka yaptı

Süt hayvancılığı ile uğraşan ve “canı yanan” Mahmut Eskiyörük, 17 yıl önce Tire Süt Kooperatifi’nin başına geçti. İlk iş “ağaları” ortadan kaldırdı. O dönemde sadece bir kaç üreticiden süt toplayan Tire Süt, geçen sürede bir devrime imza attı. Bugün yıllık 300 milyon lira cirosu, 2 bin 100 ortağı, günde 100 ton süt, 30 ton et işleme tesisi ile Birleşmiş Milletler’in (BM) en iyi kırsal kalkınma modeli seçtiği bir kooperatif haline geldi. Şimdi de incire el atan Tire Süt, çok yakında Bursa egemenliğindeki kestane şekerini de raflara sokacak.

10 yıldır İzmirli çocuklara büyükşehirle yaptığı protokolle süt dağıtan ve buna İstanbul’u da ilave eden Tire Süt Kooperatifi Başkanı Mahmut Eskiyörük, “Varlık içinde yokluk yaşıyoruz. Bu bir kader değil. Tek çare kooperatif” dedi ve sorularımızı içtenlikle yanıtladı.

Haberin Devamı

Tire Süt’ün başına geçtiğinizde ilk ne yaptınız?

Tarımda bilirsiniz hep ağalar vardır. Köylü sütünü verip parasını almak için sıraya geçer, ağalar kahvede oturup parasının ayağına gelmesini beklerdi. Sıraya bile girmezdi. Tavuklarda, civciv yavrusunu gagalar, ineklerin boynuzları kesilir. Çünkü paylaşmayı bilmezler. Güçlü olan yemini yer, küçük olan aç kalır. Bizler insanız. Paylaşmayı bilmeliyiz. Bu yüzden ilk ağaları sıraya koydum, şimdi herkes paylaşıyor.

Sizin yoğurdunuz ekşiyor. Oysa diğerlerinde böyle bir durum yok. Neden?

Çok doğru söylediniz. Bizim yoğurdumuz ekşiyor, tereyağımız da küfleniyor. Neden, çünkü içinde katkı maddesi yok. İnsanlar artık Tire Süt’ün güvenilir, kaliteli ve katkısız olduğunu biliyor. Artık ürünlerimizi tanıtmayı bıraktık diğer konuya odaklandık. O da Türkiye’ye kooperatifçiliği benimsetmek.

‘Destek verilmesi şart’

Türkiye’de maalesef bu konuda çok fazla kötü örnekler var.


Bunları düzeltmemiz gerekiyor. Kooperatifçilikle bir yere varamayız diyenler oluyor. Neden diye soruyorum. “Bizim bir kooperatif vardı battı gitti, hiçbir fayda sağlamadı” diyorlar. Bu doğru değil, Türk tarım ve hayvancılığının tek kurtuluş formülü kooperatif modeli.

Haberin Devamı

Bu modelin formülü nedir?

Devletin destekleme politikalarıyla Türkiye’nin her ilçesinde bir Tire Süt Kooperatif’i yaratmanın mümkün olduğuna inanıyorum. Bunun için de devletin, tarımının kooperatifleşme ile gelişeceğine, iyileşeceğine inanması lazım.

Tire modeli buna bir örnek mi?

Tire bir başarı hikayesidir. Tire’de üretim dört kat arttıysa, kalite arttıysa, işletmeler büyüdüyse, gençler baba mesleğini devam ettirmeye başladıysa, bu model örnektir. Geriye sadece her şehrin bunu kendine uyarlaması kalıyor. Bunun içinde destek gerekiyor.

Tarımı düzeltmek kolay

Nasıl bir destekten bahsediyoruz?

Litresinde 20 kuruş prim alsanız, bir ton süt üretseniz, ayda altı bin lira cebinize devlet desteği girse, o kooperatifi yaşatmaya çalışmaz mısınız? Devletin destekleme politikaları ile tarımdaki sorunların çözüleceğine inanıyorum.

Peki bu desteğin olacağına inancınız var mı?

Devlet iyi niyetle birçok şey yapıyor. Aslına bakarsanız Türk tarımını düzeltmek kadar kolay bir şey yok. Ovalarımız, toprağımız, uygun iklimimiz var. Tarımı yaşam biçimi yapan bir nüfusumuz var. Varlık içinde yokluk yaşıyoruz. İnancım olmasa bu işe zaten başlamazdık.

Sıra İstanbul’a geldi

Haberin Devamı

İstanbul’da süt dağımı olayı nasıl gelişti?

Tarım sadece Tarım Bakanlığı’nın işi değil, belediye başkanlarının da işidir. Buraya gelip bir şeyler yapmak istediklerini söylediler.

İstanbul’da bu sütü sağlayacak yer mi yok?

Gerçekten yok. Bu işi sürdürebilecek kooperatifleri yok, kooperatif kurmak için uğraşıyorlar. Bakın biz 10 yıldır İzmirli çocuklara süt dağıtıyoruz. Tek olumsuz vaka yok. Biz orada süt nasıl olur, nasıl güvenli hale getirilir hepsini öğretelim, sonra çekilelim. Biz bu işin abiliğini yaparız diyoruz.

‘İncire el attık fiyatı yükseldi’

Tire Süt incire de mi el attı?

İncir üreticisi yıllardır büyük sömürü altında. Kilosu 110 liraya satılıyor ama tüccar o ürünü 15 liradan alıyor. Biz gittik, bu duruma son vermek istedik ve incir almaya başladık. Biz almaya gittiğimizde hemen tüccar da geliyor, ürün fiyatı yükseliyor. İşte kooperatifçilik bu. Tire Süt olarak önümüzdeki yıl incir işletmemizi de kurup şimdiden Dubai, Çin gibi ülkelere pazar arayışı içine girdik. İşletmelerimizi kurup tüm üreticileri kurtarmak istiyoruz.

Tarımda markalaşma da bu değil mi zaten?

Evet, biz diğer ürünlere de geçeceğiz. Mesela kestane. Buradan kestane yok pahasına gidiyor. Bursa’ya gidiyor. Kestanenin yetişmediği Bursa, kestane şekeri ile marka oluyor. Çiftçi ürettiği ürünü ambalajlayıp, kooperatif markası gibi rafa koyarsa hem üretici hem de tüketici kazanır.