Ege Bornova’ya kültür adası

Bornova’ya kültür adası

20.12.2021 - 07:00 | Son Güncellenme:

Gülper Ergün Bornova Kültür Adası projesinin temellerini attı. Projeyle levanten köşkleri yemekleri ve kültürleri tanınacak... Sokaklar kaldırımlar yenilenecek... Esnaf lokantalarının mönüleri yeni lezzetlerle şenlenecek...

Bornova’ya kültür adası

Gülper Ergün. Güzel bir hikâyenin, başarılı kadın kahramanı. Yıllar önce Bornova’da Buenas restoranı açtı, güzel atmosferi ve tadına doyulmaz lezzetleriyle İzmirlilerden ilgi gördü. Birçok ulusal ve uluslararası ödül aldı. Restoranın bulunduğu yer, levanten kültürünün doğduğu topraklarla çevrili, bölgede 38 levanten köşkü var. Gülper Ergün, önce levanten komşularını ağırladı, onları ve kültürlerini tanıdı, sonra da bu kültürü geniş kitlelere yaymak için ‘Bornova Kültür Adası’ projesinin temellerini attı. Bu proje sayesinde levanten köşkleri, yemekleri, kültürleri tanınacak; sokaklar, kaldırımlar yenilenecek; esnaf lokantalarının mönüleri yeni lezzetlerle şenlenecek, güçlü tarihi ve doğasıyla güzel bir kent belleği oluşturulacak.

Haberin Devamı

- Aynı zamanda Hizmet Sektörü Çalışanları Derneği’nin başkanısınız. Ama, sizi daha çok tanımak istersek neler söylersiniz?

28 yıldır Bornova’da yaşıyorum. 18 yıldır da esnafım. Bornova’da Buenas Restoran’ın kurucu ortağı ve işletmecisi, aynı zamanda da bir eş ve anneyim.

- Levantenlere olan ilginiz nasıl başladı?

Buenas, levanten kültürünün doğduğu topraklarla çevrili. Ben de “Lezzetimizi bulunduğumuz bu topraklara borçluyuz” diyerek levanten mutfağına kapılarımı açtım. Bunun için komşularım olan köşk sakinlerinin kapılarını çalarak, onlara sürpriz bir davette bulundum. Levanten aileler, davete icabet etti. Gecede Bornova sevdalısı Altan Altın’ın, bölgenin tarihini anlatan keyifli sunumu eşliğinde levanten mutfağının unutulan lezzetlerinden Keftedhes, Brizolakya Pane, sarımsaklı ekmek gibi harika bir mönü hazırladık. Çok hoşlarına gitti. Bu güzel yolculuk, levanten kültürünün canlanmasına da öncülük etti. Oradan başlayan diyalog bu noktalara geldi.

Haberin Devamı

- Bu ilgi, Bornova Kültür Adası projesine nasıl dönüştü?

Levanten köşklerinin Bornova’ya kattığı çok güzel bir doğa var, bu güçlü tarih ve doğayı birleştirip güzel bir kent belleği neden oluşturulmasın diye düşünerek bu yola çıktım. Sonra, yolum güzel insanlarla kesişti.

- Gizli kahramanlar kimler?

Hizmet Sektörü Çalışanları Derneği, Levantenler Derneği ve Dünya Kenti İzmir Derneği olarak üç sivil toplum örgütü bu projeyi sahiplendik. İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Bornova Belediyesi’nin destekleriyle protokol imzaladık. Büyükşehir Belediyesi Başkan Danışmanı Ahmet Altan, Kooperatif Uzmanı-Bornova Kültür Adası Proje Yazarı Alper Akbulut, Milliyet Ege Yazarı Altan Altın, Dünya Kenti İzmir Derneği Başkan Yardımcısı Can Ersoy Dider, İletişim ve Strateji Danışmanı Gönen Orhan, Levantenler Derneği Başkanı Guiliano Guigliani, Bornova Belediyesi Kültür İşleri Koordinatörü Gürhan Dikmen, İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkan Danışmanlığı Ofisi Koordinatör Asistanı Merve Berkcan ile bu işe ortak akılla başladık ve ortak akılla ilerliyoruz.

‘Uluslararası boyutu var’

Haberin Devamı

- Bu projeyle aslında ne hedefleniyor?

Bornova’yı doğa ve tarih turizmine açmayı hedefliyoruz. Kentin 8 bin 500 yıllık tarihine ışık tutan Yeşilova Höyüğü, Homeros Vadisi ve mağaralarıyla levanten köşklerini kapsayan Bornova Kültür Adası projesi herkese fayda sağlayacak, ilçeye yeni bir vizyon katacak, marka değerini yükseltecek. Aynı zamanda İzmir için çok önemli. Üstelik uluslararası bir boyutu da var.

- Proje nereleri, neleri kapsayacak?

Aslında projenin Homeros, levantenler bölgesi ve Yeşilova Höyüğü olmak üzere üç sacayağı var. Hali hazırda beş müzemiz var. Levantenler müzesi ile Anadolu’da sporun başladığı yer olduğu için, spor müzesini de ekleyerek toplamda 7 müzeye ulaşmak istiyoruz. Uluslararası fuarlar ve festivallerle insanların ilgisini buraya çekeceğiz. Homeros’ta bir matematik ve edebiyat köyü projemiz var.
Yerel üretimi destekleyecek atölyeler gerçekleştireceğiz. Güçlü bir çalıştay yapacağız, bu şekilde projeyi yerele yayacağız. Kadınlar için meslek edindirme atölyeleri düşünüyoruz, üniversite öğrencilerini de işin içerisine katacağız. Akademisyenlerin, öğrencilerin de dahil olması gerekiyor ki, yaşayan bir proje olsun. Proje bittiğinde zemin çok daha sağlam olacak. Çok daha fazla sayıda turist ağırlayacağız. Levantenlerin kökleri burada ama aynı zamanda Avrupa ile de bağları var. Çok fazla Avrupalı turist çekeceğimizi düşünüyoruz.
Kent belleği oluşturacaklar

Haberin Devamı

- Konaklama nasıl sağlanacak?

Yerel yönetimler bu konuda çok güçlü, Bornova’da bu potansiyeli karşılayacak derecede otel var. Eklenmesi de gündemde.

- Peki, gastronomiyle ilgili neler değişecek?

Esnaf lokantaları bu sürece nasıl dahil edilebilir diye düşünüyoruz. Coğrafi işaretli iki ürünümüz var, kınalı bamya ve misket üzümü. Bunların üretiminin desteklenmesinden, sokaktaki esnaf lokantasına, mutfağa kadar gelişini her boyutuyla ele alıyoruz.

- Bornova’da 38 köşk var. Her biri Kültür Adası Projesi’ne dahil mi?

Evet dahil. Üstelik bu evlerin restorasyona ihtiyacı bile yok, çok bakımlılar, evlerde yaşayanlar da var. Biz sadece sokak iyileştirmelerini, altyapıyı, yürüyüş yollarını ve güzergâhları düzenleyip tarihsel kent belleği oluşturmak istiyoruz. Özel mülkler açılmayacak, ama kapılarda QR kodlar ile evlerin tarihlerini öğrenebileceğiz. Butik otel ve restoran olarak da çalışan köşkler var, kamuya açık yerler gezilip görülebilecek.

Haberin Devamı

‘Dinamik olmalıyız’

- Bu projeler genellikle büyük bir enerjiyle başlar, daha sonra enerji giderek düşer. Bunun için bir önlem aldınız mı?

Birbirimize uyumlu ve destekleyici davranıyoruz. Projeye çok inanıyoruz, bireysel çaba ve ilgiler çok değerli. Sadece biraz daha hızlı yol almamız gerekiyor. Ama en büyük risk, dediğiniz gibi zamana yayıldıkça o enerjinin kaybolması, bu yüzden dinamik olmak zorundayız. Zorlayıcı bir güç mutlaka olması gerekiyor, ben bu gücü sırtlanmaya razıyım.