“Çete de yok, reis de”

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, savunmasında Büyükşehir Belediyesi’nin suç örgütü, kendisinin de çete reisi olmadığını söyledi. İddianamenin bilgisizlik, art niyetten kaynaklandığını, bir komployla karşı karşıya olduklarını, Mahkeme’den bu organizasyonu yapanları bulmasını talep eden Kocaoğlu “İddianame belediyenin 1 kuruşuna dokunmadığımız için başarı vesikasıdır. Arkadaşlarım ve şahsımın beraatini talep ediyorum” dedi.

Her soruya yanıt verdi
Aziz Kocağlu, duruşmanın ikinci gününde 44 sayfalık yazılı savunmasının yanı sıra sorulara da yanıt verdi. Kocaoğlu tek tek tüm iddiaları yanıtladı. Kocaoğlu, savunmasında “Büyükşehir Belediyesi suç örgütü değildir. Ben çete reisim değilim” dedi. Kendisinin 1 milyon 121 bin oy, yüzde 56 oy oranıyla seçildiğini hatırlatan Kocaoğlu, “Ben çete reisi değilim. Genel Sekreter ve daire başkanları çete üyesi değil. Bunu tüm İzmirliler tüm mahkeme heyeti böyle bilmelidir. Belediye art niyetli kişiler tarafından (burada vergi denetçilerini kastediyorum) didik didik yapılmıştır. Bilgisizlik ve artniyetin de yeraldığı bu iddianame Büyükşehir Belediyesi’nin 25 milyar TL’nin 1 kuruşuna dokunmadan halkın yararına da kullandığının belgesidir. Bu iddianame bizim başarı belgemizdir. İddianameden utanç duyması gerekenler 11 aydır tutuklu olan bürokratlar değildir. Bu iddianameyi ve komployu hazırlayanlardır. Evet bu bir organizasyondur. Bir suç organizasyonu var. Ancak bu Büyükşehir Belediyesi değildir. Yüce Mahkemeniz’in bunu çıkartmasını istiyorum. Tarih önünde bir leke gibi üzerlerinde taşıyacak onlardır. Hem tutuklu arkadaşlarımın özgür bırakılmasını hem de tüm bürokratlar ve şahsımın beraatini Yüce Mahkemeniz’den talep ediyorum” dedi.

İFADESİ tamamlandı

İzmir 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam eden davanın 2. günü Kocaoğlu’nun ifadesi tamamlandı. Oturumun başlamasından sonra Mahkeme Başkanı Cahit Kargılı, Kocaoğlu’na bazı ihalelerin bölünerek yapılmasıyla fesat karıştırıldığı iddiasıyla ilgili ve ihalelerle ilgili bir talimatı olup olmadığı sorusunu yöneltti.

‘Operasyonu, Hızır ile Eser ateşledi’

Davanın ikinci gününde ikinci savunmayı tutuklu yargılanan Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Pervin Şenel Genç yaptı. Suçlamaları reddeden Genç, tüm dinlemelerin eski Genel Sekreter Ersu Hızır ve emniyet kökenli Genel Sekreter Yardımcısı Ferda Eser’in görevden alınmasından sonra ve özellikle kendisinin Genel Sekreterlik kadrosunu almasından sonra başladığını, operasyonda bu kişilerin etkili olduğunu sandığını söyledi.
Operasyon öncesi bir üst düzey kadro değişikliği olduğunu belirten Genç, “Kadro değişikliğinin operasyonun yönlendirilmesinde etkili olduğunu iddia ediyorum. Tüm dinlemeler benim Genel Sekreter kadrosunu almamdan sonra başladı. Eski Genel Sekreter ve Genel Sekreter yardımcısı olan Emniyet’den gelen kişinin görevden alınmasıyla bu kavgalar yoğunlaştı” diye konuştu.

İddiaların hepsine ret

Suçlamaları kabul etmeyen Genç iddialarla ilgili de tek tek yanıt verdi. Katlı Otoparkı ihalesine fesat karıştırma suçlamasıyla ilgili polisin dinleme kayıtlarında yeralan konularla ilgili açıklamalar yaptı. Otoparkın 16 yıllık kiracısı olan belediye şirketi İZELMAN’a kamu hizmetinin aksaması için kiralandığını belirten Genç, “Kayıtlarda geçen konuşmalarda ihaleyle ilgili İZELMAN’ın Genel Müdürü Hüseyin Kırmızı’yla kanundan aldığımız yetkilerle konuştuk. Aramızda suç işlemeye yönelik bir fikir birliği yok” dedi.

‘Sanatçının fabrikası kurulmadı’

Aziz Kocaoüğlu, Balkan Halk Dansları Alım İhalesi ve Emek Şenliği konseriyle ilgili savunmasında çarpıcı açıklamalar yaptı. Kocaoğlu, “Belediye kitlelerin talepleri doğrultusunda belli sanatçıları çağırıyor. Sanatçı ihaleye çıkamaz. Sanatçı bir tanedir. Fabrikası yoktur. Sanatçı bir otomobil, buzdolabı, çamaşır makinası değildir. Özgündür. Sanatçıyı getirmek istiyorsanız menejeri veya getirebilecek insanlarla konuşursunuz. Eğer, sanatçı ismi belirlenip ihaleye çıkacaksa o zaman ihale mevzuatına göre işin içinden çıkmak mümkün değildir” dedi.

‘Bu aletler devlet malı ellenmez!’

Mahkemede okunan tapelerde en çok “şey” ‘sözcüğü geçtiği anlaşıldı. Kocaoğlu ise burada ilginç açıklamalar yaptı. Kocaoğlu, “Sekiz sene önce arkadaşlar odaları kontrol ettirdi. Dinleme cihazları çıktı. Ben ise bunlara dokunulmamasını, devlet malı olduklarını söyledim. Görüntüler izlenemedi ancak memnun olmanız lazım. Telefonda dinlenileceğini bile bile görüntülü olarak kamera önünde konuşmuşuz. Ancak şeylerden şey çıkartmak nasıl bir şey anlamadım. Telefonların dinlendiğini biliyorduk. Ben dahil herkes dörtlü konuşuyorduk” dedi. Bir gazetecinin dinlemelerle ilgili AİHM’e başvurulmasını önerdiğini belirten Kocaoğlu, “Ben devletimi AİHM’e şikayet etmem” dedi.

Adalet Meşalesi yandı

Büyükşehir davası, meşaleli yürüyüşle protesto edildi. Bornova Mustafa Kemal Caddesi Viyadük altında, bugün saat 19.30 sıralarında toplanan İzmirliler ellerindeki meşaleleri ateşe vererek “İzmir Aziz’dir Aziz kalacak”, “Faşizme karşı omuz omuza ve “gün gelecek devran dönecek AKP halka hesap verecek” sloganları eşliğinde yürüyüşe geçti. Ellerinde üzerinde Aziz Kocaoğlu’nun resimlerinin bulunduğu pankartlarla yürüyen grubun sayısı yolda katılanlarla birlikte yaklaşık 500 kişiyi buldu. Ayrıca gruba, pencerelerine ve balkonlarına çıkan bazı vatandaşlarda alkışlarla destek verdi. CHP Millletvekili Mustafa Moroğlu, eylemlerin süreceğini açıkladı.

Adliye’de sessizlik

Davanın ikinci günü, ilk günkü geniş güvenlik önlemleri yine uygulanırken, protestolarıyla desteklerini mitinge çeviren kalabalığın yerini 2. gün sessizlik aldı. Davanın bir numaralı sanığı, tutuksuz olan Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu da, saat 09.00 sıralarında adliyeye geldi. Başkan Kocaoğlu, basın mensuplarının beklediği C Blok’ta bulunan adliye girişi yerine, protokol kapısından içeri girdi.