Düzenleme şart

Pekin Olimpiyatları’nı 1 altın, 4 gümüş ve 3 bronz, toplamda da 8 madalya alarak 37. sırada bitiren Türkiye hayal kırıklığı yaratırken, spor adamları başarısızlığın sebeplerini masaya yatırmaya devam ediyor. Sayısız Türkiye ve uluslararası derece yapan sporcu yetiştiren, halen Türkiye yüksek atlama rekorunun sahibi olan İzmirli milli atletizm antrenörü Metin Durmuşoğlu, çarpıcı açıklamalar yaptı. Ortaya çıkan kötü tablonun birçok açıdan ele alınması gerektiğini belirten Durmuşoğlu, “Geneli bir yana bırakırsak atletizmde başarısız sayılmayız. Tarihimizde ilk defa iki madalya kazandık. Üstelik Süreyya Ayhan’la başlayan atletizme ilgi süreci, Elvan Abeylegesse’yle tavan yaptı. Atletizm branşına olan ilgiyi olumlu şekilde kullanmalıyız” diye konuştu.

Hesap sorulmuyor
Olimpiyatlar sayesinde futbol ve basketbol haricindeki bireysel mücadele sporlarının sorunlarının konuşuluduğunu sözlerine ekleyen 34 yaşındaki antrenör, “Başarısızlık karşımıza yeni çıkan bir olgu değil. Bunun çeşitli ana sebepleri var. Fakat şunu belirtmeliyim ki Türk sporu söylendiği kadar kötü şartlarda değil. Sorun devlet politikasında. Gençlik Spor Genel Müdürlüğü üzerine düşeni yapıyor. Tesis sıkıntısı çekilmiyor. Çok sayıda yetkin antrenör de var, sporcu yetiştirmek gibi bir derdimiz yok. Federasyonlar ise istenilen destekte bulunuyor. Herkes istediği kadar kamp yapabiliyor. Avrupa’da bile olmayan ödül yönetmeliği var. Fakat devlet doğru adımlar atamadığı için bu kadar doğru bir işe yaramıyor. Başarısızlıklardan sonra hesap sorulmuyor. Bunun en güzel örneği; Atina 2004 Olimpiyatları’nda madalya kazanan kimse Pekin’de kürsüye çıkamadı” diye konuştu.

Eğitim sistemi yanlış
“Türk sporu için en önemli sorunlardan biri de eğitim sistemi” diyen Durmuşoğlu şöyle konuştu: “Futbolda, basketbolda, voleybolda ve bireysel sporlarda bakarsanız yıldız takımlarının çok başarılı olduğunu görürsünüz. Sporcular üniversite kapısına geldiğinde ise gelecek kaygısı yüzünden yol ayrımına gelip sporu bırakıyor. Eğer ABD gibi burs sistemini oturtursak uluslararası arenada derece yapan sporcuların sayısını artırabiliriz. Bir diğer sorun ise belediyelerin katkısının takım sporlarında kalması. Belediyeler eğer kendi şehirlerindeki sporculara destek verirse büyük bir sıkıntıyı ortadan kaldırır.
Gelecek kaygısı olan sporcudan başarı beklenmez. Bu kaygıyı giderecek sponsor olgusu ülkemizde tam anlamıyla gerçekleşmiyor. Sadece başarılı sporculara sponsor olunuyor. İyi olacak sporcuları da işin içinde tutmak lazım. Burada antrenör rehber olmalı. Sponsor antrenörden bilgi almalı. Çünkü sporcuların durumunu en iyi antrenör bilir.” Uzun süreli başarının en önemli gereklerinden birinin de aile olduğunu vurgulayan Durmuşoğlu, “Aileler spora sadece başarı odaklı bakıyor. Oysa bu bir kültür. Sporu yaşam tarzı oralarak görmüyor kimse. Böyle olunca da okul döneminde, ‘Başarılı olamadın. Bırak şu sporu, derslerine bak’ diye çocukları spordan soğutuyorlar. Zaten okul-spor ikilemindeki çocuk, sporu bırakıyor. Eğitim sorunsalı aşılmadan bireysel sporlarda dereceler çok zor” diye konuştu.

Metin Durmuşoğlu kimdir?
Bulgaristan’ın Ardino şehrinde 1974’te dünyaya gelen Metin Durmuşoğlu, 1994 yılında Türkiye’ye geldi. Türk vatandaşlığına geçemeyen Durmuşoğlu, 1999’da Kıbrıs vatandaşı olarak yarışlara katıldı. 150 defa ay-yıldız adına yarışan başarı atletin 2002 yılında yüksek atlamada elde ettiği 2.26’lık Türkiye rekoru hala kırılamadı. Aktif sporu bırakmayan Durmuşoğlu, Tuncay Örs (400 metre engelli Türkiye şampiyonu), İsmail Aslan (100-200 metre Türkiye şampiyonu), Mukadder Ulusoy (3 adım Türkiye rekortmeni), Özge Gürler (400 metre, 400 metre engelli Türkiye rekortmeni), İlker Azizi (3 adım Türkiye şampiyonu) gibi sporcuların antrenörlüğünü yapıyor.