Ege Ege için yeni bir kilometre taşı

Ege için yeni bir kilometre taşı

03.08.2006 - 00:00 | Son Güncellenme:

.

Ege için yeni bir kilometre taşı

Dünyadaki örnekleri kalkınma ajansları, iyi çalışırlarsa bölgelerinin gelişmesinde önemli rol oynadıklarını gösteriyor. Zaten bütün dünyada sayıları 20 bine ulaşan, sadece Avrupa'da bin 600 kalkınma ajansı olduğunu düşürecek olursak sistemin önemi daha da iyi anlaşılır. Kalkınma Ajansı'nın İzmir için yapması gereken işleri ise şöyle özetleyebiliriz: Bilgi bankası kurarak şehrin ve bölgenin fotoğrafını çekmek dolayısıyla eğitimden yatırıma potansiyel güçleri tesbit etmek. Bölge için kalkınma stratejileri belirlemek. Girişimci ve yatırımcılara bilgi ve teknik destek sağlamak. Yerel girişimcilerin yatırımlarını desteklemek. Yabancı girişimcileri bölgeye çekmek için tanıtım yapmak. Küçük ve orta ölçekli işletmelere finans sağlamak için bankalar, kredi kuruluşları, Avrupa Birliği fonları gibi kaynaklarla işbirliğini sağlamak. Altyapı ve enerji politikalarını takip etmek vs... ***Görüldüğü gibi ciddi görevleri var kalkınma ajanslarının. Tabi bütün bu işler bedava olmuyor. Devlet bütçesi ve çeşitli kaynaklardan aktarılacak hatırı sayılır fonlarla iyi projeler desteklenecek ve Ege Bölgesi'nin kalkınmasında yeni bir dönem başlayacak. Yarın, İzmir''in geleceğinde önemli rol oynayabilecek yeni bir oluşumun "Kalkınma Ajansı"nın ilk toplantısı var. Türkiye'de ilk kez pilot il olarak seçilen İzmir'de uygulanmaya başlayacak Kalkınma Ajansı, Avrupa Birliği ülkelerinde yaygın bir sistem. Esas olarak bölgeler arası farklılıkları gidermeyi amaçlayan sistem İzmir'de başarılı olursa diğer bölgelere de yaygınlaştırılacak. Meğer ses teröristlerinin kurbanı olanların sayısı ne kadar çokmuş. Geçen hafta Çeşme'deki ses terörüyle ilgili yazım üzerine çok sayıda e- mail mesajı aldım. Herkes derdini anlatacak birilerini arıyor ama cevap alamıyor. Örneğin Sakızlı Koy Sitesi yönetimi gönderdiği mesajda gürültüden rahatsız olanların çok sayıda imzası olan şikayet dilekçilerini Kaymakamlık, Belediye ve Emniyet'e verdiklerini ama hiçbir kuruluştan 15 gündür bir tek satır cevap gelmediğini yazmış. ***Öncelikle devletin vatandaşın efendisi değil hizmetkarı olduğunu hatırlatarak söze girelim. Eğer devlette çalışanların maaşları, vatandaşdan çatır çatır toplanan vergilerle ödeniyorsa o zaman o kurumlarda çalışanlar kendilerini vatandaşın efendisi gibi görmeden görevlerini yerine getirmeli. "Maaş, az, çok işe yetişemiyoruz" tartışması bunun dışında. Eğer bu görev kabul edildiyse gereği sonuna kadar yapılmalı. Hiç kimse devlette çalışmaya zorlanmıyor. İlgili kurumlar vatandaşların yazılı şikayetlerine tatmin edici bir cevap vermek zorundadır.Ayrıca yeni çıkan çevre yasalarında ses kirliliğine karşı çok ağır cezalar var. İstanbul'da en anlı şanlı barlara, kulüplere öyle cezalar geldi ki gece yarısından sonra sesleri çıkamaz oldu. Herhalde aynı yasalar Çeşme için de geçerli. Uzmanlar alırlar ölçüm cihazlarını, Sakızlıkoy, Dalyanköy, Onturkoy, Çiftlikköy derken huzuru sağlarlar. stursen@milliyet.com.tr İstanbul'daki yasa Çeşme için de geçerli