Ege Golü vermedim hata ettim...

Golü vermedim hata ettim...

19.12.2005 - 00:00 | Son Güncellenme:

FİFA kokartım alınmıştı. 2002 Aralık'taki Denizlispor-Beşiktaş maçı için verilen görevi iade etmeliydim. O karşılaşmada top kale çizgisini geçti. Denizlispor'un golünü verdim. Yardımcımın aşırı ısrarı sonucu kararımı değiştirdim. Hata ettim. Gecikmeli de olsa Denizlispor camiasından özür diliyorum."

Golü vermedim hata ettim...

İzmirli hakem Erol Ersoy, kariyerinin kritik anlarını anlattı, özeleştiri yaptı: Türkiye'de en çok konuşulan konu futbol! Futbol'da en çok konuşulan ise hakemler! Futbol sadece 90 dakikaya sıkıştırılmış bir mücadele. Ama etkisi? Günlerce süren yorumlar, tartışmalar, itirazlar, kavgalar... 90 dakikalık bir maçın yankısı haftalarca, aylarca konuşulabiliyor. Hatta bazı görüntüler var ki; insanın beynine kazınıyor, unutulmuyor. Türk futbol tarihinde zihinlere kazınan bir görüntünün kahramanlarından biri o... Gençlerbirliği-Galatasaray maçında Hagi ile tartışımasının yankısı günlerce sürmüştü. İzmirli Erol Ersoy, 23 yıldır futbol maçlarında düdük çalıyor. Bugüne kadar birçok kupa finali, yabancı maç yönetti. Ersoy, son 3 yıldır Balçova'da emlakçılık yapıyor ama hakemliğe de devam ediyor. Şimdilerde, işlerini büyütüp bir kooperatif kurma telaşında. Ersoy'la pişmanlıklarını, İzmir futbolunu, İzmir seyircisini, ligin tüm katmanlarında artan şiddeti, hatta saha dışına taşan şiddetin nedenlerini ve çözümlerini konuştuk.... İzmir'de amatör ligde futbol oynadım. Daha sonra Hava Kuvvetleri'nde görev yapmam nedeniyle futbol oynayamama durumuyla karşı karşıya kaldım. Hakemliğe girişim bu nedenle oldu. O zaman 21 yaşındaydım. Bir yıl aday hakemlik, bir yıl il hakemliği, bir yıl C yardımcı hakemliği, beş yıl C hakemliği, iki yıl B hakemliği, 13 sene de süper lig hakemliği yaptım. 5 yıl FİFA listesinde bulundum. Türkiye Kupası Finali, Başbakanlık Kupa Finali, Cumhurbaşkanlığı Kupa Finali'nde hakem olarak görev yaptım. 1997 ve 1998 yıllarında basında yılın hakemi seçildim. Hakemliğe nasıl başladınız? Denizlispor camiasından özür dilerim Hayatımda olumsuz anlamda unutamadığım iki maçım var. Bunlardan biri Galatasaray-Gençlerbirliği maçı... Maçta Hagi'yi oyundan attıktan sonra yaşadığım olaylar beni çok etkiledi. Bir diğer maç da 2002 Aralık ayında yapılan Denizlispor-Beşiktaş maçı. Denizlispor lehine çizgiyi geçen pozisyona gol kararı vermiştim. Yardımcı hakemin aşırı ısrarı sonucunda kararı değiştirmiştim. Hatalıydım. Gol kararını vermeliydim. Gecikmeli de olsa Denizlispor camiasından özür diliyorum. Hakemler de hata yapabiliyor. Hayatımda iki maçı bana tebliğ edildiğinde iade etmem gerekiyordu. Hatta ve hatta eşim de iade edeyim diye telkinde bulunmuştu. Konuşulan, olay olan birçok maç yönettiniz. Unutamadığınız maç hangisi? Son 10 saniye kariyerimi sarstı Galatasaray maçından sonra basında Hagi ve benimle ilgili polemik yaratılmıştı. Denizlispor-Beşiktaş maçından önce de Avrupa'da başarılı maçlar yönetmiştim. Haksız biçimde FİFA listesinden çıkarılmış olmam nedeniyle moral durumum iyi olmadığı için bu maçlarda görev almamalıydım. Müsabaka öncesi iki yardımcı hakeme, FİFA listesinden çıkarıldığımı, kesinlikle hakemliği bırakacağımı söyledim. Onlardan, bu maçı en iyi şekilde yöneterek beni uğurlamalarını istemiştim. 92 dakika çok çok iyi yönettiğimiz maçı son 10 saniyede verdiğimiz bir kararla zora soktuk. Hakemlik kariyerim ciddi anlamda bu maçtan sonra sarsılmıştı. Uzun yıllar başarıyla götürdüğüm hakemlik yaşantımı, kötü bir maçla noktalamak istememe durumuyla karşı karşıya kalmıştım. Bu nedenle de devam etmek zorunda kaldım. Neden iade etmek istemiştiniz? Evet. Hagi ile davamız hala sürüyor. Hagi ile davanız sürüyor mu? Hızlı gençleştirme sıkıntı yarattı Hakemlikte en önemli özelliğin tecrübe olduğunu düşünüyorum. Geçmiş yıllarda yapılan hızlı gençleştirme, bence Türk hakemliğine sıkıntı verdi. Genç hakemlerin çok maç yöneterek, hak ederek klasmana yükselmesi taraftarıyım. Çok maç yönetmeden tecrübe kazanılmaz. Burada oyunculara yaklaşım, seyirciye yaklaşım, teknik heyete yaklaşım, kişisel olgunluğa erişmekten geçiyor. Bu tür tecrübeli hakemler, hata yapmış olsa dahi yaklaşımlarından dolayı maçı kontrol ettikleri için olaysız bitirme şansına sahipler. Hakemlik için 30 yaş genç, 40 yaş yaşlı deniyor. Doğru olan nedir? İtirazlar tribünü etkiliyor Birçok futbolcunun hala profesyonel düşünceye sahip olmadığına inanıyorum. Hakemi baskı altına almak, kendi taraftarına şirin gözükmek... Özellikle de üst düzey liglerde oluyor bunlar. Kaybedilecek para da etkili oluyor. Hepsi profesyonel düşünmemeye bağlı. Bu itirazların amacı hakeme belirli bir baskı kurup, lehinde karar verdirmeye yönelik davranışlardır. Sahada oluşan itirazlar tribündeki seyirciyi de olumsuz etkiliyor. Şiddet eğilimi artıyor. Olayların çoğu hakem kararı nedeniyle çıkıyor. Hakemin verdiği kararı değiştiremeyeceğini bile bile futbolcuların, yöneticilerin hakemin başına toplanıp ısrarla itiraz etmesini nasıl yorumluyorsunuz? Hakemin de takımı vardır Hakemlik yaşantım boyunca tüm kulüplerde teknik adamlar ve oyuncularla ilgili aramda devamlı bir mesafe vardı. Bunun faydalarını da zaman içerisinde gördüm. Zaman zaman meydana gelen samimiyetliklerin çıkar amaçlı kullanılabileceğini düşünerek uzak durmaya çalıştım. Geçmişte buna dikkat etmeyen bazı arkadaşlarımın sıkıntı yaşadıklarını gördüm. Mutlaka her hakemin tuttuğu bir takım vardır. Ancak üst düzeye gelmiş bir hakem, her terfide belli aşamalardan geçiyor ve sınanıyor. Bu nedenle hakem kendi kişisel başarısını düşünür. İzmir Kınık doğumluyum. Bir mağazanın genel müdürü mağazasına Kınık'tan benim gençlik arkadaşlarımın geldiğini öğrenince bir vesile ile onların yanına gidip "Erol Ersoy hangi takımı tutuyor?" demiş. Sonra da beni arayıp "Hocam tuttuğun takımı bak nasıl öğrendim" dedi. O zaman insanların bu işe ne kadar meraklı olduğunu anladım. Hakem takım tutar mı? Mücadele futbol olmaktan çıkmamalı İşin gerçeği; ekonomik girdiler fazlalaştıkça birçok kişinin bu pastadan dilim almak isteği arttı. Yorumcu, kulüp yöneticileri... Yazılı ve görsel basının yaptığı çarpıcı açıklamalar ve yorumlar da taraftarı biraz daha şiddete yöneltti. Sinirle yapılan açıklamalar yerine sakinleştikten sonra yapılan açıklamalarda daha az hata yapılabileceğini ve taraftarların da bundan olumlu etkileneceğini düşünüyorum. Mücadele, futbol mücadelesi olmaktan çıkmamalı. Son zamanlarda futbol sahalarında artan hatta saha dışına taşan şiddeti, kavgaları nasıl yorumluyorsunuz? İzmir kulüpleri birleşmeli İzmir'de aynı zamanda gayrimenkul danışmanlık işi yaptığım için biliyorum... İstanbul ve Ankara'da bir konut satmak daha kolay. İzmir'de daha zor. Çünkü İzmir'de para kolay kazanılmıyor. Futbol kulüplerine gelince... Yine para olmadığını düşünürsek İzmir kulüpleri birleşmeli. Güçlü bir takımın İzmir'i temsil etmesi gerekiyor. Başarısızlığın olduğu yerde de seyircinin centilmen olmayacağını düşünüyorum. Başarılı olduğun zaman seyirci de keyifle izliyor. Başarıyla beraber maçları keyifle izleyecek bir seyirci topluluğu yaratılabilir. Geçmişte de bu tür seyirci örneklerini gördüm. İzmir futbolunun başarılı olduğu dönemlerde seyircisinden de centilmenliği ile söz edilirdi. Tekrar başarı yakalandığında İzmir seyircisinin yine keyifle tribünleri dolduracağına inanıyorum. İzmir kulüplerinin ve taraftarların durumu hakkında ne düşünüyorsunuz? Geçen hafta üzücü olaylar yaşandı... Şimdi konut da yapacağız Remax Final Balçova Gayrimenkul Danışmanlık Ofisi'nin sahibiyim. 3 yıldan bu yana emlak sektöründe 12 kişilik deneyimli, elit bir kadro ile çalışıyoruz. Şimdi bir de Altın Beste Konut Yapı Kooperatifi'ni kurduk. Bornova merkeze 5 dakika, Konak Meydanı'na da 20 dakika mesafede bulunan kooperatifi kurmamızın nedeni, olumsuz kooperatif imajını silmek. Yönetim kurulumuz mimar, inşaat mühendisi, mali müşavir gibi işinin ehli insanlardan oluşuyor. Amacımız Mortgage sistemine entegre olacak bir kooperatif anlayışı. 36 ay içinde bitirmeyi hedefliyoruz. İş dünyasında da çok başarılı olmayı hedefliyorum. Hakemliği bıraktıktan sonra da ileride Türk hakemliğine fayda sağlayacak hizmetlerde bulunmayı düşünüyorum. Eleştiren değil de fayda yaratan bir yönetici olmak istiyorum. Bir de işadamı yönünüz var. Futbol ve hakemlik artık geri planda mı kalacak? Hakemlik hayatım boyunca en büyük şansım beni çok iyi anlayan ve destekleyen, zor anlarımda psikolojik destek veren bir eşe sahip olmamdı. Hakemlik ve iş yaşamımda eşimin çok büyük katkıları var diyebilirim. Stresli geçen hakemlik hayatınızda sizi rahatlatan şeyler nelerdi? 43 yaşındayım. Evliyim. Gökçe isminde bir kızım var. Hayatım boyunca maçlar ve seminerler nedeniyle ailemi çok ihmal ettim. Artık boş zamanlarımı tamamen aileme ayırıyorum. Yurtiçi ve yurtdışı kültür ağırlıklı seyehatlerimizi sıklaştırdık. Ayrıca Çeşme'de yazlığımız var. Gurubumuzla beraber balığa çıkmak en büyük zevklerimden bir tanesi. Eşimle sinema tutukunuyuz. Vizyona yeni giren filmleri hiç kaçırmıyoruz. Futbol ve iş hayatı dışında neler yapıyorsunuz?