Ege HALK "ARTIK YETER" DİYOR

HALK "ARTIK YETER" DİYOR

22.05.2006 - 00:00 | Son Güncellenme:

Milliyet Ege, hırsızlık, gasp ve kapkacı vatandaşa sordu. İzmirli çaresiz. Çoğu kişi "Nasıl olsa faili bulunmaz, zamanım kaybolmasın" diye karakola başvurmuyor

HALK ARTIK YETER DİYOR

Emniyet güçleri yasaların yetersizliğinden yakınıyor, zanlıların yakalandıktan sonra salıverildiğini savunuyor. Aslında polis kayıtlarına bakıldığında suç rakamları öyle çok büyük değil. Çünkü artık vatandaş karakola başvurmuyor. "Nasıl olsa bulunamayacak. Bir de zamanımı heba etmeyim" diye düşünüyor. Ortaya da gerçeği yansıtmayan "resmi istatistikler" çıkıyor. İzmir'deki hırsızlık, gasp, kapkaç olayları vatandaşın canına "tak" etti. İşyerlerinde, okullarda, ev gezmelerinde herkes birbirine başına gelenleri anlatıyor. Her bir hikaye birbirinden daha ilginç. Çünkü zaman geçtikçe bu işi "meslek" edinenler de profesyonelleşiyor, tecrübe kazanıyor, yöntem geliştiriyor. Her yeni başlangıç gibi, Bursa Emniyet Müdürlüğü'nden İzmir'e atanan Hüseyin Çapkın'ın geçen hafta göreve başlamasıyla pek çok vatandaşta "Belki şu tatsız olayları çözer" umudu doğdu. Şimdi tüm gözler yeni Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın'da. Geçen hafta, İzmir'in kalbinin attığı, kapkaçtan hırsızlıktan en çok korkulan Kemeraltı'ndaydık. Ve İzmirlilere sorduk: "Evine hırsız girmeyen, işyeri arabası soyulmayan, sokakta çantası çalınmayan kaldı mı?" diye. İzmirlilerin yanıtlarından anlaşılıyor ki kalmamış. Yeni emniyet müdüründen sanki bir ağızdan seslenir gibi, tek istedikleri var: Sivil ekiplerin artırılması! İşte İzmirlilerin görüşleri: Gözler yeni emniyet müdüründe VATANDAŞ KONUŞUYOR Son çare, kuru sıkı silah aldık Bizim başımıza üç kez geldi. Kemeraltı'nda alışveriş esnasında eşimin çantasından fark ettirmeden eşyalarını çalmaya çalıştılar. Anlayınca kaçtılar. Kimse yakalayamadı. Bir kez de evimize girme girişimleri oldu. Bir alışveriş merkezinde de birinden şüphelendik. Bir anda 10 kişi oldular. Son çare silah almak için başvuruda bulunduk. Şu an bir kuru sıkı tabancamız var zaten. Bizim isteğimiz sivil polislerin sayısının artması. Evde hapis hayatı yaşıyoruz Evimize bir kez biz uykudayken hırsız girdi. O günden sonra çeşitli önlemler aldık. Panjur yaptırdık, demir parmaklık taktırdık. Hapishanede gibiyiz. İzmir'de gün geçtikçe artan bu hırsızlığın, kapkaçın, gaspın önüne geçilmesini istiyoruz. Dikkat edilmesini istediğim konulardan biri de okul önleri. Torunlarım okula gidiyor. Hem de Bornova'da işlek bir yerde. Ancak çocuklar çevredeki şüpheli şahıslardan korkuyor. Biz de yalnız gönderemiyoruz. Okullarındaki güvenlik de yeterli gelmiyor. Sayın müdürüm bizi dinle Geçen yıl çantamdan 200 YTL çalındı. Polise müracaat ettik ama hiçbir sonuç alamadık. Arabam da soyuldu. Aklımıza hiçbir çözüm gelmiyor. Hükümetin bir şeyler yapması lazım. Huzurlu, rahat yaşamak istiyoruz. Polis de "Elimiz, kolumuz bağlı" diyor. Onlar da haklı. Kanunlar böyle. Yeni Girne'de oturuyorum. Geceleri bağıranlar, silah atanlar... Gezici ekiplerin arttırılması bir çözüm olabilir diye düşünüyorum. Sayın yeni emniyet müdürümüz belki bu ekiplerin sayısını çoğaltabilir. Evim soyuldu arabam çalındı Yaşadığım hırsızlıklar saymakla bitmez. 2002'de evimizin kapısını kırıp girdiler. O zamanki 2 milyar tutan zararımızı sigorta şirketi ödedi. 2003'te sabaha karşı 5'te girdiler. Uyanınca kaçtılar. İki kere de arabamıza girdiler. Üçüncü seferde çok katlı otoparktan arabayı çaldılar. İzmir'de elinizi değdiniz insanın mutlaka canı yanmıştır. Polis de birşey yapamıyor. Çocukları yakalıyorlar, çarşıdan uzaklaştırıyorlar. Ama hep aynı çocuklar, aynı yüzler. Kanunlardaki boşluk, polisin de elini kolunu bağlıyor. Karşıyaka sanki hırsız kaynıyor Yakın bir tarihte babamın Karşıyaka'dan arabasını çaldılar. Bir ay önce de Doğan marka arabamın distribütörünü çaldılar. Araba hırsızlığı Karşıyaka'da çok oluyor. Girne'de geceleri sürekli bir polis ekibi geziyor. Gündüz değil ama sabaha karşı 03.00 ile 07.00 arası bu ekipler sıklaştırılabilir. Polis bu şekilde kendi önlemini alabilir. O saatte sokaktan geçen insanları sorgulayabilirler. Yeni emniyet müdürümüz önceliği en çok hırsızlık, kapkaç, gasp gibi olaylara vermeli. İlk icraatları bu yönde olabilir... Korku içinde sürekli tetikteyiz Bugüne kadar hiçbir hırsızlık olayıyla karşılaşmadım. Ancak çevremde çok fazla var. Neredeyse tanıdığım insanların tamamına yakınının evine hırsız girdi. En çok da insanların toplu, kalabalık olduğu yerlerde sıkça kapkaça rastlanıyor... Kendimize göre önlem alıyoruz. Kapıları sürekli kilitliyoruz, çantalarımıza dikkat ediyoruz. Çeşitli yöntemler geliştiriyoruz. Ama korkuyla yaşamak da çok zor. Yeni emniyet müdürü göreve başladı. İnsanların toplu yaşadığı yerlerde güvenlik önlemlerinin artırılmasını ondan rica ediyoruz. Bence sivil çözüm gerekiyor Biz yokken güpe gündüz evimize girmişler. Kapıyı kırıp içeri girmişler. Evi darmadağın etmişler. Bütün yatakları aşağı indirmişler. Evde çok fazla şey bırakmadığımız için birşey bulamamışlar. Ben bu sorunun güvenlik güçleriyle çözülebileceğine inanmıyorum. Sivil vatandaşlar görevlendirilebilir. Polisler bunların hepsini tanıyor ama kanunlardan dolayı ellerinden birşey gelmediğini söylüyorlar. Belki vatandaş sivil polis gibi çalışabilir. Benimki sadece bir öneri. Bunun gibi çözüm yolları üretilmeli. Henüz bizim eve girmediler Gültepe'de oturuyoruz. Bugüne kadar Allaha şükür hiçbir hırsızlık olayıyla karşılaşmadım. Henüz bizim eve gelmediler. Herhalde bizim çevremizde bir tek bize girmediler. Ancak biz de korkuyoruz. Çünkü çevremizdeki herkes, akrabalarımız bir şekilde hırsızlıkla karşılaştılar. Sokakta yürürken de korku içindeyiz. Her an bir eşyamız çalınacak endişemiz var. Yeni emniyet müdürü en çok kapkaç olaylarına bir önlem alsın. Buna artık bir son versinler. Sivil polislerin daha çok olması belki bir parça çözüm olabilir. Beş parasız sokakta kaldım Ben fuarda çantamı kaptırmıştım. Her şeyim gitti. İçecek bir yudum su parası, evime dönecek yol parası bile bulamadım. Ailem gelip beni aldı. Karakola gittik, birşey olmadı. Ne çantam ne de çalanlar bulundu. Kapkaça, hırsızlığa yeni emniyet müdürünün de çözüm bulabileceğini pek sanmıyorum. Öncelikle neden olduğu önemli. İşsizliğin bu şekilde gittiği bir ülkede doğal olduğunu düşünüyorum. Önce sorunun bu boyutu çözülmeli.. İnsanların işsiz kalmasını değil meslek kazanmasını sağlamalısınız.