Ege Halk "Yol, baraj istemiyoruz. Çocuklarımızı kurtarın yeter" diyor

Halk "Yol, baraj istemiyoruz. Çocuklarımızı kurtarın yeter" diyor

14.11.2005 - 00:00 | Son Güncellenme:

Uyuşturucuya karşı mücadele başlatan CHP'li İzmir milletvekili Ahmet Ersin, tehlikenin ciddi boyutlara ulaştığına işaret ediyor. Bakın Ersin ne diyor...

Halk Yol, baraj istemiyoruz. Çocuklarımızı kurtarın yeter diyor

Ersin'le İzmir'deki evinde konuştuk... CHP İzmir Milletvekili Ahmet Ersin... TBMM'de en çok gündeme gelen milletvekillerinden biri... Hem Meclis İnsan Hakları hem de Şike Tahkik Komisyonu'nda görev alıyor. Ersin uyuşturucuyla mücadele için verdiği soru önergesinin TBMM gündemine aylardır alınmaması yüzünden eşi Sevilay, kızları Duygu ve Demet ile imza kampanyası düzenlemiş, 3 günde 46 bin kişiden destek imzası toplamıştı. Buna rağmen, önerge bekletilmeye devam edince "Meclis'te uyuşturucu lobisi mi var? diye düşünmeye başlayacağım" sözleriyle dikkatleri çekti... Esrarda İzmir birinci - Birleşmiş Milletler'in 2004 Dünya Uyuşturucu Kaçakçılığı Raporu'na göre, dünyada uyuşturucu kullanan 200 milyon insan var. Bunların 162 milyonu esrar, 15 milyonu eroin, 13 milyonu kokain ve 8 milyonu da extacy türü sentetik uyuşturucu kullanıyor. Yine yapılan bir hesaplamaya göre, eroin kullanan bir kişinin günde 1.5 gram katkılandırılmış eroin kullandığı varsayılırsa, dünyada günde 22.5 ton eroin üretiliyor. Eroinin yüzde 76'sı Afganistan'da üretilip 3 rotadan Türkiye'yi de etkileyerek Avrupa ve diğer ülkelere gidiyor. Afganistan'dan İran'ın kuzeyi ve Türkiye'yi boydan boya dolaşarak Balkanlar'dan Avrupa'ya gidiyor. Sentetik uyuşturucuların, yani hapların rotası da yine Türkiye üzerinden Arap ve Güneydoğu Asya ülkelerine dağıtılıyor. Dolayısıyla Türkiye geçiş ülkesi olması nedeniyle bu uyuşturucu kaçakçılarının adeta taarruzu altında. Uyuşturucu konusunda Meclis'te yaklaşık 2 yıldır çalışmalarım var. Türkiye'yi yönetenler pek farkında değil. Uyuşturucu tehlikesi çığ gibi büyüyor. Emniyetin raporları var. BM'nin raporundan da az önce söz ettim. Uyuşturucu İzmir için çok öncelikli bir sorun mu? Her yıl bir önceki yıla göre yüzde 100 katlanıyor rakamlar. BM'nin raporuna göre İzmir'de öğrencilerin uyuşturucu kullanımı yaygınlaşmış durumda. Esrar, maruhana, alkol ve sigara kullanımında İzmir birinci sırada. Bu tehlikenin büyüyor olması aileleri tedirginleştiriyor. Devlet sadece polisiye önlemler alarak mücadele ediyor. Ama bu çözüm değil. Sorumluluğu ailelere atıyorlar. "Çocuğunuzu takip edin" gibi... Anayasa "Devlet gençleri uyuşturucu, kumar gibi kötü alışkanlıklardan korur" diyor. Ancak devlet bu görevini yapmıyor. Torbacıların tamamını cezaevine atsanız bile ertesi gün yerine yenileri geliyor. Çözüm; gençleri bilinçlendirmek. Bu yüzden de 6 Temmuz'da kanun teklifi verdim. Sonuç elde edemedim. TBMM devreye girerse sorunun çözümünde yüzde 65 başarı olur diye düşünüyorum. Sadece polisle olmaz Rota buradan geçiyor - Uyuşturucu daha çok gecekondu mahalleleri, varoşlarda ya da zengin çocukları arasında yaygın diye genel bir kanı var. Aslında hem orada, hem orada var. "İzmir neden birinci sırada"yı düşünürsek... İzmir yoğun göç alan bir il. Uyuşturucu ticaretinin rotası üzerinde. Az önce anlattığım rotada uyuşturucu ticareti işliyor. İzmir de bu rotada bulunuyor. Bir de sosyal ve ekonomik nedenler var... Gençlerimiz adeta bunalıma girmek için bahane arıyor. Bu dönemlerinde her türlü psikolojik etkiye açık oluyorlar. Bu dönemde tadına bakıyorlar. Ancak İzmir Kurtuluş Savaşı'nın başladığı yerdir. Uyuşturucu konusunda Kurtuluş Savaşı'nın da İzmir'den başlayabileceğini düşünüyorum. İzmir neden birinci sırada? Herkesin başına gelebilir - İki yıldır Anayasa'nın tüm imkanlarını kullandım. Ama bürokrasiyi aşamadım. Bu yaz kamuoyuna bu konuyu anlatayım, diye düşündüm. Okul aile birliği başkanlarıyla görüştüm. Hepsi cesaret verdi. Kampanya açalım diye düşündük. Neticede karar verdim, eşim ve iki kızımla kampanya başlattık. 3 gün sürdü. 46 bin 85 imza topladık. Çeşitli yerlere masa açtık. Birkaç gün daha devam etse 100-150 bini bulurdu. Şunu gördüm, aileler yoğun biçimde destek verdi. "Yol, baraj istemiyoruz. Çocuklarımızı kurtarın" diyorlar. "Benim başıma gelmez" diye düşünmemek lazım. Herkesin başına gelebilecek bir durum. Bu imzaları aldım. Meclis'te konuşma yaptım. AKP'liler de destek verdi. Araştırma Komisyonu kuruluncaya kadar bu işin peşini kesinlikle bırakmamaya niyetliyim. Birkaç gündür de burada sivil toplum örgütleriyle görüştüm. Esnaf odaları, ticaret, sanayi odalarını ziyaret edip destek isteyeceğim. Mücadele başlattınız. Sesinizi duyurabildiniz mi? Altay hakkını arasın - Altay'ın Süper Lig'den düştüğü 2002-2003 sezonunda haksızlığa uğradığının ispatlanması için çok uğraş verdim. Şike komisyonu çalışmaları sırasında davet ettiğim spor adamlarının tamamına yakını da Altay'ın haksızlığa uğradığını söylediler. Spor adamlarını sorular sorarak konuşturdum. Altay'ın şikayetçi olduğu Diyarbakırspor-Elazığspor maçının yeterince araştırılmadığını rapora yazdırdım. Ancak yalnız kaldım. Altay yöneticileri, 24 İzmir milletvekilinden bu konuya sahip çıkmaları için yardım istemişti. Ama ondan sonra bir gelişme olmadı. Artık bundan sonra Altaylı yöneticiler sahip çıkar diye umuyorum. Tüm tutanaklar, gerekli deliller komisyon evrakları arasında duruyor. Umarım Altaylı yöneticiler bu konunun üstüne giderler. Haklarını arasınlar TBMM Şike Tahkik Komisyonu'ndasınız. Oradaki çalışmalarınız nasıl? - Başarılıyız... Yeterince muhalefet yapmadığımızı söylüyorlar ama tam tersine başbakan da bizden şikayetçi.. Meclis'te CHP muhalefetini başarılı bulmayanlar var. Ne dersiniz?