Kocasını pişiren kadın!

Söyleyecek bir sözü olan, farklı bakış açıları sunan, ilham verenleri buluşturan sosyal platform Nettalks’da bu kez yaratıcı kadınlar, Alper Çizgenakat Hastane Gönüllüleri Derneği yararına, “Kocasını Pişiren Kadın” isimli oyun için sahnede olacak. Doç. Dr. Sibel Erdenk, yönetmenliğinde kadınlar 7 Haziran salı akşamı Tepekule Kongre Merkezi’nde seyircisini kırıp geçirmeye hazırlanıyor. Nettalks kurucusu Şela Habif ile hem bu yeni heyecanı hem Nettalks’u konuştuk.

- Nedir Bu Nettalks?

Nettalks söyleyecek bir sözü olan, farklı bakış açıları sunabilen, birikimleri ve deneyimleriyle ilham veren kişileri sizlerle buluşturan sosyal bir platform. İzmir’in sosyo kültürel yaşamına katkı sağlamayı hedefleyen bir sosyal sorumluluk projesi olarak 2018 yılında kuruldu. Konuşmacı ve dinleyiciler arasında köprü kurma, ilham alma ve bilgi paylaşma amacı taşıyor.

- “Kocasını Pişiren Kadın” hikayesi ne zaman başladı?

Biz bu oyun için pandemiden önce bir araya geldik. Eylül 2019’da. Mayıs ayında tam sahnelemeyi planlarken mart ayında pandemi patladı. Her şey durdu, araya iki senelik uzun bir zaman dilimi girdi. Biz ara ara buluştuk, çevrimiçi bir şeyler mi yapsak diye konuştuk ama olmadı. Bu sene eylül ayında tekrar bir araya geldik. Her şeye sil baştan tekrar başladık.

- Peki konusu ne?

İki kadın bir erkek. Evli bir çift var, erkek yaşanılan bazı sıkıntılardan dolayı başka bir kadına yöneliyor. Karısından boşanıp, sevgilisiyle evleniyor. Daha sonra karısının bazı özelliklerini aramaya başlıyor. Özetle, oyun karısı ve sevgilisi arasında kalan bir erkeğin aşk üçgenini ele alıyor.

- O zaman trajedi ve komediyi içinde barındırıyor..

Evet, üstelik ilginç bir oyun olacak. Normalde oyunun orjinali üç kişilik, iki kadın bir erkek var. Biz 12 kişiyiz, bu iki kadın ve bir erkeği paylaşıyoruz. Bir sahnede ben bir rol alırken, diğer sahnede aynı rolü başkasına devrediyorum. Erkek karakterini bir kadın oynuyor. Bu bile başlı başına bir komedi unsuru. Aynı kişi bir sahnede çok seksi bir kadını oynarken, diğer sahnede kaba bir erkek. Seyirci seyrederken karakterler değişmiş oluyor.

- O zaman uyanık bir zihinle seyretmek gerekiyor..

Öyle ama kostümler aynı kalacak. Hem komik, hem kadın meselesine değinen, hem trajikomik bir hikaye. Her komedinin altında mutlaka bir trajedi var. Sahneye koyma biçimimizde ilginç. Bu kısmı sürpriz olsun.

- İlgi nasıl?

Henüz kimse izlemeden ilgi odağı oldu. Bu çok sevindirici. 700 kişilik bir salon, tıklım tıklım olacak. Bilseydik iki gece oynardık diye düşündük. Gelemeyen çok kişi var. Belki bu proje yardım turnesine dönüşebilir. Talep olacağına çok eminiz.

- Nettalks’da ünlüler de konuk oluyor, sıra kimde?

Evet, konukları ağırlıyoruz ama bir de geliri güzel yere gidince çift taraflı kazanım oluyor. En son Gülseren Budayıcıoğlu ve Cem Yılmaz aynı sene içerisinde sahneye çıkmıştı. Çok güzeldi, hız kazanmıştık, tam Beyazıt Öztürk’ü konuk alacaktık ki pandemi bizi duraklattı.
Kendisi yeniden kabul ederse, Eylül-Ekim ayında ilk olarak sahnemizde onu ağırlamayı planlıyoruz.

- Siz aslında iş kadınısınız. Pandemiyle sosyal sorumluluk projeleri sizin için daha fazla öne çıktı diyebilir miyiz?

Bir süredir yaşam koçluğu yapıyorum. Ama Nettalks her şeyin önüne geçmiş durumda. Sosyal tarafı harika, hepimiz birilerine katkı sağlamaktan keyif alıyoruz. Ancak benim için Nettalks Akademi kısmı da çok önemli. Akademiyi, herkesin kendi kişisel üniversitesini oluşturması gibi görüyorum. Gelen insanlar gerçekten dinlemek için, öğrenmek için orada. Düşünen beyinlerle, hoş bir ortam oluyor. İstanbul’da böyle eğitimler çok var ama İzmir’de yok. İzmir’e taşımak istiyorum, bu işi bir öğrenme atölyesine dönüştürmek istiyorum.

- Nettalks Akademi kimlere yönelik?

Nettalks Akademi, Nettalks’un çatısı altında yer alan; yaşamın her alanında yetkin isimlerin konuşmacı olarak yer aldığı, sınırlı sayıdaki katılımcıyla interaktif bir şekilde bilgi paylaşımı yapıldığı oturumlardan oluşuyor. Bugüne kadar felsefe, psikoloji, sosyoloji, edebiyat, müzik ve güzel sanatlar, kişisel gelişim konularında kurslar ve seminerler düzenledik. Zamanla neye evrilir bilmem ama şimdiye kadar atölyeler hep gündüz saatlerinde olduğu için genellikle kadınlara hitap etti.

- İzmir’de aslında çok fazla iyilik projesi var, sizin farkınız ne?

Projemizin hikayesi, hikayemize olan inanç ve aidiyet duygusu. Yardımın yanında başka bir değer ortaya koymak da bizim için çok önemli.

- Son olarak sizin eklemek istediğiniz bir şey var mı?

7 Haziran Salı akşamı tüm İzmirlileri Tepekule Kongre Merkezi’ne bekliyoruz. Makyaj sponsorumuz Dilek Mutlutürk ve davetiyelerimizi basan Nuriş Oran başta olmak üzere oyunumuza destek veren herkese teşekkür ediyorum.

- Sahnede kimler var?

Aylin Yapıcı, Funda Özger, Gamze Tart, İdil Kohen, İlanit Hulli, Olgu Abdiş, Öznur Pelit, Sayra Yavaş, Selen Er, Şebnem Temizocak, Şela Habif.