Ege Kordon esnafından Başkan’a çağrı var

Kordon esnafından Başkan’a çağrı var

20.01.2011 - 01:00 | Son Güncellenme:

HAFTALIK’ta tartışılan konularla ilgili görüşlerinizi yazın, her Perşembe yayınlayalım

Kordon esnafından Başkan’a çağrı var

Kordon İşadamları Derneği Başkanı Ömür Şanlı: Amacımız, sorun yaratmak değil, çözüm üretmek. ‘Para kazanacağız’ diye aileleri yok sayamayız. Çığırtkanlık, gürültülü müzik yapan, kapı aralarına masa-sandalye koyan esnafımız var tabii; ama dernek olarak bizim bunlara karşı yaptırım gücümüz yok. Burada belediyenin yönetim zaafı bulunmakta; kurallara uyan esnafla uymayan esnaf aynı kefeye konulmakta, uyana da, uymayana da ceza verilmekte.
Büyükşehir Belediye Başkanımız Sn. Aziz Kocaoğlu’na, cezaların çok düşük olduğunu söylediğimizde, “Rant doğar diye yükseltemeyiz” cevabını alıyoruz. Tentelerin tek tip olması için başkanımıza kendisinin seçeceği iki veya üç proje içinden birinin esnafın çoğunluk oyuyla belirlenip uygulanması, yani tek tip tente olması fikrini önerdik. Aynı cevabı aldık. Şimdi de, “Kordon’u Alaşehir tımarına benzentiniz. Siz esnaf olamazsınız, bana esnaflığı öğretmeyin. Orası sizin arka bahçeniz, çiftliğiniz değil” diyor. Kordon’da yaşayanlara ve İzmirlilere, bizleri hedef gösteriyor.
Rahmetli Ahmet Piriştina döneminde yapılan tentelerde ön tarafta gölgelikler vardı. Mevcut eski tenteleri fotoğraflarda görebilirsiniz. Amacımız, tenteleri yere kadar kapatmak değil. Piriştina döneminde verilen hakları kullanmak istiyoruz. Sayın Başkan’a, kuracağı bir komisyonla; Paris, Roma, Atina gibi Avrupa şehirlerine gidip, oradaki uygulamaları ve bu tür problemlerin nasıl çözüldüğünü yerinde görmeyi de önerdik; hiçbir cevap ve sonuç alamadık.
Tenteye gelene kadar, Kordon’da ışıklandırmanın yetersizliği, kaldırım taşlarının bozukluğu, tuvaletin olmayışı, faytonların bakımsızlığı ve kokusu, mobese güvenlik sisteminin bulunmayışı gibi onlarca sorun var. Eğer Kordon’un düzelmesini istemek suç ise evet ben suçluyum! Biz bu tekliflerle Başkan’a giderken, bize hep öfkeli ve agresif bir tutum sergiliyor.
Sizin aracılığınızla Başkan Kocaoğlu’na seslenmek istiyoruz: Sayın Başkan’ım, sizden Kordon konusunda sağduyulu davranmanızı ve önerilerimizi değerlendirmenizi bekliyoruz.

Haberin Devamı

‘Hükümet karşısında dik duran parti kalmadı!’
Ahmet Buğra Tokmakoğlu: Alkol satışına getirilen sınırlandırmalara kılıf olarak ‘toplum sağlığını koruma’ gerekçesi gösteriliyor. Devlet, vatandaşının yaşamına, isteklerine, beklentilerine karşı, “Şunu yap, bunu yapma, bu sana zararlı, ben seni düşünüyorum” şeklinde baskıcı tutum içerisine girmemeli. Eğitimiyle, sosyal kurumlarıyla sigaranın , alkolün zararlarını objektif bir biçimde aktararak devlet olma görevini yerine getirebilir, ancak toplumun isteklerine set çekerek, sadece tepki görür. Anlaşılan yüzde 42 hiç umrunda değil bu hükümetin. Yüzde 58’in beklentilerine, taleplerine uygun bir seçim stratejisi uygulanıyor. Muhalefet partilerinin bu kadar sessiz kalması ise düşündürücü. CHP, teşkilatlarıyla uğraşmaktan seçimlere yönelik hiçbir şey yapamaz hale gelmiş. Hükümetin karşısında dik duran muhalefet partisi göremiyoruz maalesef.

Haberin Devamı

‘Yanlış yönlendirmelerle halkı kamplaştırmayalım’

Kordon esnafından Başkan’a çağrı var

Prof. Dr. Adnan Gülerman: “İzmir’e neden ‘gavur’ dediklerini ya da pis sümüklü çocuk benzetmesi yapıldığını anlıyor musunuz?” diye soruyorsunuz. İkincisinden başlayayım. İzmir’in, İzmirlilere layık, temiz bir şehir olduğuna inanıyor musunuz? Geçenlerde, yağmurdan sonra, gazetelerimizin, “Büyükşehir Belediyesi, sağanağın denize sürüklediği 16 ton çöpü topladı” haberini sizler de okumuşsunuzdur.
Gelelim ‘gavur İzmir’ yakıştırmasına... Buca Gölet’te, Başbakan’ın yaptığı konuşmaya gönderme yaptığınızı anlıyorum. O konuşma sırasında siz neredeydiniz bilmiyorum ama ben oradaydım.
Söylenilen şöyleydi: İzmir’in bir şöhreti var. Önümüzdeki seçimde bu şöhreti sileceğiz. Bu söylemden böylesine bir anlam çıkarmak, olsa olsa ‘Ördek Ömer’ fıkrasını hatırlatır.
Sayın Hamdi Türkmen, 5 ay sonra önemli bir seçim geçireceğiz. Zaten yüksek olan tansiyonu, yanlış yönlendirmekle belki bazı kesimlerin oyunun 1-2 puan yükseltmek mümkün olabilir. Ama, zaten kamplaşmış olan toplum iyice bölünür. Bir Çin atasözü, “En silik mürekkep, en güçlü hafızadan daha kalıcıdır” der. Yazarlarımız, silik mürekkeplerini de doğrular için kullansalar daha iyi olmaz mı?

Haberin Devamı

Yeni Kent Merkezi İmar Planı’nda yoğunluk artışı söz konusu değil
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı Basın ve Halkla İlişkiler Müşaviri Reşat Yörük: 1/5000 ölçekli Yeni Kent Merkezi Nazım İmar Planı, 16.07.2010 tarihli İzmir Büyükşehir Belediyesi Meclisi toplantısında uygun görüldü, başkanlık tarafından 12.08.2010’da onaylandı. 17.08.2010-17.09.2010 tarihleri arasında askıya çıkarılan plana yapılan itirazlar da belediye meclisince değerlendirildi.
İzmir Yeni Kent Merkezi, uluslararası bir yarışma sonucu elde edilen projenin, günümüze değin vizyonunu koruyarak gelen bir planlama sürecidir. Yaklaşık 471 hektarlık alanla ilgili olarak, çok sayıda ve farklı disiplinlerden oluşan uzmanların katılımıyla 10 danışma kurulu toplantısı yapılmıştır. 2010’da Büyükşehir Belediye Meclisi’nce uygun görülen 1/5000 ölçekli plan, 2004’te onaylanan ilk plandan itibaren; uygulama sürecindeki tüm zorluklar, askı sürecinde yapılan çok sayıda itiraz, imar planına esas jeolojik ve jeoteknik etüd raporları, mahkeme kararları, alana ilişkin talep-görüşler ile şekillenen ve bu süreçte maksimum girdi alınarak oluşturulan bir plandır.
2004’teki ilk planla son onaylanan plan karşılaştırıldığında, yeşil alanların azaltılması veya inşaat yoğunluklarının artırılmasına yönelik herhangi bir işlem yapılmamış olup, sadece uygulamayı kolaylaştırıcı bazı düzenlemeler yapılmıştır. Son onaylanan planın bütününe; Kamuran Özbaş, Yüksel Çakmur ve arkadaşları ile Ali Sezer tarafından iki dava açıldığı bilinmektedir. Davacıların, bölgede herhangi bir parselleri ve yatırımları bulunmamaktadır. Dava gerekçeleri, jeolojik etüdün yetersizliği ve yoğunluk artışı olarak belirtilmiştir.
Oysa bu planda, 2004 planına göre herhangi bir yoğunluk artışı söz konusu değildir. Alsancak liman gerisi kesimiyle Bayraklı, Turan ve Salhane’yi kapsayan yaklaşık 471 hektarlık alan için hazırlattırılan imar planına esas jeolojik ve jeoteknik etüd raporları da Başbakanlık Afet ve Acil Durum Müdürlüğü Başkanlığı’nca incelenerek onaylanmıştır. Bakanlık onaylı etüdler, bu planın hazırlanışında esas alınmıştır.
Söz konusu nazım imar planına, parsel bazında EXSA Export (Sabancı Grubu) ve Müzeyyen Özfakih adına vekaleten Rahime Ümit Özfakih tarafından iki dava açılmıştır. EXSA Export, parselindeki zaiyat oranının fazlalığı nedeniyle dava açmıştır. Ancak bu husus 1/5000 ölçekli nazım imar planının değil, 1/1000 ölçekli uygulama imar planının konusu olup, durum 1/1000 ölçekli uygulama imar planı sürecinde değerlendirilecektir. Çünkü 2004 planında olduğu gibi 2010’da onaylanan Yeni Kent Merkezi Nazım planlarındaki temel yaklaşım, uygulamaların, İmar Yasası’nın 18’inci maddesine göre (Hamur Kaidesi) yapılacağıdır. Parsel bazındaki itirazların asıl nedeni budur.
Müzeyyen Özfakih adına vekelaten Rahime Ümit Özfakih parselinin bir kısmının ‘Merkezi İş Alanı (MİA)’, bir kısmının ise ‘Yeşil Alan’ olarak belirlenmesine ilişkin olarak dava açılmıştır. Bunların dışında İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na iletilen herhangi bir dava bulunmamaktadır. Bilgilerinize sunar, iyi çalışmalar dileriz.