Ege Oh be Dünya varmış!

Oh be Dünya varmış!

02.11.2022 - 07:00 | Son Güncellenme:

Uzun bir aradan sonra seri galibiyetler yakalayan Göztepe, evinde Denizlispor’u 5 golle geçti. Sarı kırmızılıları değerlendiren usta kalemlerimiz, “Sezon başından bu yana en coşkulu, kazanma isteği ile donanmış bir psikolojide futbol sergilediler. Hareketli pas oyunu ve de duran toplardan kazanılan goller, izlenmeye değer nitelikteydi. Samsun deplasmanından da puanla dönmelerini umut ediyoruz” dedi

Oh be Dünya varmış

Bülent Buda: Taraftarın tribün koreografisi muhteşem, bir numara. Mustafa Kemal’i, Cumhuriyet’i soluyor yaşamlarının her anında Yalı’nın Göztepe’lileri. Skora bakıp yanılmayalım. Öyle kolay teslim olan rakip ile gelen ucuz gollere oynamadılar. Sezon başından bu yana en coşkulu, kazanma isteği ile donanmış bir psikolojide sergilediler futbolu. Hareketli pas oyunu ve de duran toplardan kazanılan goller, izlenmeye değer nitelikteydi. Ters ayakla savunmaya değil hücuma yönelik oynadığınızda hem rakibi şaşırtıyor hem de birinci sınıf goller kazanıyorsunuz. İsmail Köybaşı’nın gollerinde olduğu gibi. Ekrem kalesinde giderek büyüyor. Ali Akman’ın kabına sığmaz koşuları, savunmalar üzerinde oluşturduğu sürekli pres ve pasları rakipleri yoruyor. Obinna’nın en iyi maçıydı. Tüm takım yarışmacıydı, kazanma isteğiyle donanmıştı.

Haberin Devamı

Fatih Tanfer: Göztepe, Denizlispor karşısında aldığı 5-0’lık galibiyetle kendine geldi. Maçın başından itibaren enerjik bir oyun anlayışıyla oynadılar. Hücumda hızlı ve yaratıcı oyuncuları Yasin ve Ali Akman, etkiliydiler. Kurdukları pas bağlantıları ve dikine pas yapma alışkanlıkları büyük artılarıydı. Bireysel yetenekler de öne çıktı. Obinna çok hırslı ve etkiliydi. Takımın diğer büyük artısı da hücumdaki kanat oyuncularını bazen çizgide bazen de içte kullanıp Yunus Emre ve İsmail’e alan yarattılar. İsmail’in iki golü harikaydı. Sahada ne yaptığını bilen, planlı ve programlı bir oyun anlayışıyla oynayan Göztepe vardı. Umarım devamı gelir.

Mehmet Demirtaş: Alt sıraların verdiği tatsız ortamdan sıyrılıp soluklanmak adına Denizlispor maçı kritik bir virajdı. Sezon başından bu yana tribünleri tatmin edememiş, üç puanı bir arada sınırlı sayıda görmüşseniz, hata yapma lüksünüz pek kalmıyor. Oyun iştahı konusunda beyaz sayfa açma isteği ağır basarken, bunu gün sonunda beş golle süslemek harika bir iş oldu.
Kaleci Ekrem, her geçen gün üç direk önünde güven vermeye devam ediyor. Ali Akman, hırsı ve istasyon olması ile futbolunun en güzel sunumunu yaptı. Kenar çizgiye yapışmadan oyuna katkı sunan İsmail ve Yunus Emre resital sergiledi. Göztepe, Samsunspor maçına temiz bir kafayla gidecek. Geçen sezon söz ve besteleri anlamsız bir albümdü. Bu yıl ise umut kavramını yanlarına alarak nameli bir şarkıya evrilmeyi bekliyorlar.

Haberin Devamı

Savunmaya çare aranıyor!

Bülent Buda: Malatya’nın oyun felsefesi ile onu alanda ödünsüz sergilemesi, Altınordu savunması ile Ali Emre’nin kabul günü. İzleyenin, ‘Bu kadar da konukseverlik abartılı değil mi?’ diyesi geliyor. Göztepe yenilgisi fena halde bilemiş konuk Malatya’yı. Tatlı sert oyunla Altınordu’nun yumuşak karnını saptayıp kusursuza yakın oyunla dağıttılar yeşil alanda. İkisi deplasman, üç maç, dokuz puan ve yenilgisiz oynadı kırmızı lacivertliler. Şimdi denilebilir ki, ‘Dakika 17’de Ahmet İlhan’ın birinci sınıf volesi 90’dan dönmeseydi neler olurdu?’ Bunun yanıtını verebilmek için o vuruşun ağlarla kucaklaşması gerekirdi. Kötü oyunun ürettiği yetersizlik, alanda futbol niteliği ile tabeladaki skorla tartışmasız örtüşüyor. Tüm takım kötü ötesiydi.

Haberin Devamı

Fatih Tanfer: Bornova Stadı’na büyük umutlarla gittim. Üç maçta dokuz puan yapan Altınordu, seriye devam eder umudundaydım. Ancak Malatyaspor karşısında Altınordu’nun güçlü, enerjik ve disiplinli oyununun yerinde yeller esiyordu. İlk yarıda Ahmet İlhan’ın tam 90’dan dönen şutu büyük şanssızlıktı. İlk yarı daha iyi oynayan Altınordu, ikinci yarıda Şeref oyuna girmesiyle orta alanda sayısal anlamda eksiklik oluştu. Haqi Osman, Aly Malle, Altınordu defansını maalesef çok zor durumlara soktular. Sebep ne olursa olsun bu üç gollük mağlubiyeti kabullenemiyorum. Umarım Altınordu’yu bir daha böyle kötü oynarken seyretmem.

Mehmet Demirtaş: Altınordu’nun iki perdede oynadığı oyunda ilk yarı verimli, akışkan ve pas trafiği isabetliydi. Ahmet İlhan’ın direkleri döven şutu, Bertuğ’un isabetsiz kafa şutu ile noktalandı. İkincisi ise tam bir hüsrandı. Üçgen kurmada zayıf, rakibin oyununu kıramayıp kendi temel futbol fikirlerinden uzak olunca karşılaşma da başka noktaya evrildi. Buna merkezdeki sayısal üstünlüğün kaybedilmesi de eklemlenince ortaya bireysel hatalar çıktı. Transfer yasaklısı, altyapı kadrosuyla alanda boy gösteren Malatya ise kılçıksız geçirdiği 45 dakikada kalitesini fizik gücüyle doğru orantılı ayarladı. Son üç haftada kazanılan galibiyetler sonucu gevşeyen vidalardan sızan Malatya’lı hücumcular cezayı böylelikle kesmiş oldu. Bu periyotta takımın zihnine kazınacak nice dipnot vardı. Tekrarlanmaması dileğiyle.

Haberin Devamı

Tribünde taraftar sahada Büyük Altay

Bülent Buda: Önce üşenmeden, yakınmadan takımının arkasında durmak için Sakarya yollarına düşen, maçın bitimine değin soluklanmadan takımını destekleyen taraftarı kutlarız. Maçın ilk dakikasından bitimine değin baskı altında oynamalarında yadırganacak bir şey yok. Baskı altında gösterdikleri direnç ve ‘İşte kazanabiliyormuşuz’ duygusuna ulaşmak olağanüstüydü. Marco’nun muhteşem geriye dönüşü, o özlediğimiz kalecileri paralize eden gollük vuruşlarını izlenime sokması ve de öyle netameli gol vuruşları sevgili kalecimiz Cihan’a denk geldi. Günün en iyilerinden Ceyhun’un faulü sonrası gelen erken gol ve de bir süreliğine yaşanan panik. ‘Bu böyle bitmez’ dercesine oynayan rakibine ‘Bal gibi biter’ diyebilen bir karşı duruş. Bu üç puan giderek deneyim için çok gerekliydi. Böyle günler öz güven kazanarak değerlenir, anımsanır.

Haberin Devamı

Fatih Tanfer: Altay, Sakarya deplasmanında aldığı galibiyetle sahada üç puanın mutluluğunu yaşarken vefakar taraftarı tribünlerde tek kelimeyle şov yaptı. Sezon başından itibaren Keçiören maçı hariç daima iyi oynuyor. En önemlisi gençler koşuyor, abilerinin mental ve taktiksel bilgileri üst düzeyde. Önce Ceyhun, sonra Eren bence gerçek kral Marco’ya iki harika asist yaptılar. Türkiye’nin tek vuruşta en usta adamı Marco da iki gol attı. Altay’ın zaten tek sorunu goldü. O da her geçen gün çözülüyor. Disiplinli bir savunma ile ve rakibinin her hamlesine hazırlıklı bir Altay çok iyi oynadı. Hak ettiği üç puanı aldı. Alkışlar Büyük Altay’a.

Mehmet Demirtaş: Her şey bitmeye yakınken, son nefesle yola devam etmek, profesyonel akılcıların hamlesidir. Tükenmeden, tüketmeden, yolu adımlamak da bu anlayışın temel prensibidir. Oynaya oynaya, birbirlerine zaman tanıya tanıya bir şeylerin oturduğunu net bir biçimde görüyoruz. Sakaryaspor gibi iddialı ve de güçlü kadro yapısına sahip oyuncu grubunun kilometrelerce gidip bileğini bükmek tartışılmaz ciddi bir meseledir. Çıktılar, oynadılar ve de başardılar. Burada bence kritik nokta, rakibe göre kurgunun pragmatik bir konuma gelmesi. Kolektif açıdan toparlanması şart olan bu takım, birliktelik dersi veriyor artık. Bu noktada Sakarya’da maç öncesi ve de maç sonrası gerek Altaylı oyunculara gerekse emniyet güçlerine yapılan saldırılar kabul edilemez. TFF’nin ve emniyet güçlerinin bu konuda daha duyarlı olması ve gereken tedbirleri daha geniş kapsamlı olarak ivedelikle alması şart.

Düşlere yolculuk

Bülent Buda: Adem Büyük’ün golü, futbol literatürüne ‘Kişiye özel gol vuruşu’ olarak geçmeye aday. Adem 35 yaşında. Dakika 84’te savunmasına gidip katkı veriyor. Nizamettin seyri doyumsuz bir kaptan. Elbette rakip sahada kazanmak güzel bir duygu. Sonuç olarak Manisa’da kendi alanındaki puan kayıplarını da ilerleyen haftalarda geriye çağırmak, yarışmacı kimliğini sürekli kılmak, takımdaki tüm kramponlara öz güven aşılayacaktır. Abartmıyorum. Umudu gerçeğe taşımanın mutluluğu benzersizdir.

Fatih Tanfer: Manisa FK adına karar maçıydı. Ya kazanıp hedefi olan Süper Lig için mücadele edecekti. Mağlubiyet halinde de iddiasından iyice uzaklaşıp hedefsiz bir takım haline gelecekti. Tüm oyuncular büyük bir gayret gösterdiler. Adem Büyük hem attı hem attırdı. Nizamettin ise oyun aklıyla doğru yer aldı ve pas alışverişini çok iyi organize etti. Üretken hücum performansı galibiyetin nedenlerinden biriydi. Ve Play Off hattına yerleşti. Bu haftaki rakip Sakaryaspor. Seri galibiyetler başlarsa Manisa halkının özlemini gidermesi hiç de uzak değil.

Mehmet Demirtaş: Manisa FK’nın Başkent deplasmanında Nizamettin-Burak Altıparmak-Stark ile ezber oyuna dönmüş, santrforda Adem Büyük lider olmuş, kanattaki Diallo ve Batuhan’ın performansı hücum gücünü belirlemişti. Sezon başından beri kendini arayan Burak Altıparmak’ın golü de baskıyı kırmıştı. Manisa ekibi hücumda iyi yerleşirken karşısında sıkıntı yaratacak bir Gençlerbirliği yoktu. Domgjoni ve Ayberk geride güven verirken üç puanı almanın formülü çözülmüştü. Son üç randevunun ikisinde tabelayı kaptırıp berabere kalıyor, birisinde 4-0 gibi bir skorla boyun eğiyorsanız eleştirilmeniz doğal. Şaşırmamak gerek. Ancak Gençlerbirliği deplasmanında yakalanan hava onlara çok şey katmışa benziyor. Şimdiki aşama bunu seriye bağlamak.