Organ naklinde ibre özele kaydı

Organ nakliyle tedavi, sağlık sisteminde önemli bir yer bulurken, kamuda yetişen ekipleri transfer ederek “Bu işte ben de varım” diyen özel hastaneler, bu nakillerin yüzde 54.20’sini yapar hale geldi. Sosyal Güvenlik Kurumu’nun paket uygulamasıyla hizmet verip ek ücret talep edilmemesi, özel sağlık kuruluşlarına ilgiyi arttırırken, kadavradan bağışlarda Türk halkı sınıfta kaldı. Beyin ölümü tanısı konulan 4 hastadan 3’ünün organları aileleri izin vermediği için toprak oldu.
Tedavisi sadece organ ve doku nakli ile mümkün olan hastalıklar dünyada olduğu gibi, ülkemizde de önemli sağlık sorunlarından birisi haline geldi. Böbrek nakli bekleyenlerin sayısı 20 binleri, karaciğer bekleyenler 2 binleri, kornea bekleyenler 5 binleri geçerken, nakil merkezlerinin sayısı da hızla artıyor.
Ancak kadavradan organ bağışları bir türlü artmadığı için kadavra donöre ihtiyacı olan kalp, akciğer ya da canlı donörü olmayan karaciğer, böbrek hastalarının umutları artmıyor.
Sağlık Bakanlığı verilerine göre ülkemizde 2002’de 23 olan böbrek nakli merkezi sayısı 37’ye, karaciğer nakil merkezi sayısı 15’den 23’e, kalp nakli merkezi sayısı da 11’den 12’ye ulaştı.
2010 yılında toplam 3 bin 336 organ nakli gerçekleşti. Bunların 1278’i üniversite hastanelerinde, 249’u kamu hastanelerinde, 1809’u ise özel hastanelerde yapıldı. Bu tabloya göre organ nakillerinin yüzde 54.20’si özel hastanelerde, yüzde 38.30’u üniversite hastanelerinde, yüzde 7.50’si devlet hastanelerinde gerçekleşti. 2010 yılının ilk 6 ayında 524 beyin ölümü tespit edildi.
Ancak bunların 119’unun ailesi organ bağışında bulundu, bağışların 13’ü kullanılamadı. Beyin ölümü gerçekleşen 405 vaka için aileler bağış izni vermedi. Beyin ölümü tanısı konulan her 4 vakadan biri bağışlanıp, üçü toprak olurken, kadavradan organ bağışının az olması kadar, beyin ölümü bildiriminin de eksik olduğu belirtildi.