Ege Yüksel ki sen kararsın ay!

Yüksel ki sen kararsın ay!

27.11.2020 - 07:00 | Son Güncellenme:

TFF 1. Lig’de İzmir derbisinde Menemenspor’u 2-1 yenen Altay moral depoladı. Siyah beyazlıları değerlendiren yazarlarımız, “Altay, özellikle maçın ikinci yarısında yakaladığı tempoyla alkışı hak etti. Üstüste oynayacakları zorlu maçları da kayıpsız geçecek” dedi

Yüksel ki sen kararsın ay

Bülent Buda: Kappel ilk savunma arkası koşusunu yaptığında oyunda 20 dakika geride kalmıştı. Ve Kappel dışarı alındığı 71. dakikaya kadar alanda dolandı. Marco, iki ayak ve kafasıyla final dokunuşlarını yapar, gol ya da gollere imza atar. Gol atmak için fazladan efor Marco’yu bozar. Siyah beyazlılar, savunmada yalpalıyor. Uçlarda da pozisyon üretemiyor. İyi ki Yücel Hoca’nın eli güçlü. Kulübede beklemeye alınan epey hücumcu var. Kaderin cilvesi mi diyelim, Erhan Çelenk oyuna katıldı, ilk dokunduğu top Özgür’ün füzesiyle ağları salladı. Ve de ikincisi çok ilginç. Menemen net kaçırıyor, dönen top yine Erhan Çelenk ile buluşuyor, onun asisti Yılmaz’ın da girişimiyle Altay adeta yaşama geri dönüyor. Bu bağlamda Erhan Çelenk’e çıkarılan doğrudan kırmızı biraz fazlaydı. Altay’da her bölgede futbolcu seçeneği yeterli ötesi. Lakin savunma rakiplere gol pozisyonu vermede, hücumcular pozisyon üretmede sorunlu.

Haberin Devamı

Fatih Tanfer: Altay ilk yarıda saçma sapan bir oyun tarzı, basit pas hataları, hiç mücadele etmeyen, durarak top bekleyen bir oyun anlayışıyla devreyi 1-0 mağlup bitirdi. İkinci yarı Teknik Direktör Yücel İldiz, maçı kazanmak adına oyun planını yapmış, riskleri en aza indirmiş. Ziya, Gnanduillet, Erhan Çelenk, Yekta’nın oyuna girmesiyle kaliteli ve yetenekli üst düzey oyuncular takımın gücünü artırdı. En önemlisi yenilgiyi kabul etmeyen bir oyun anlayışıyla Menemenspor’a baskı kurdular. Özgür Özkaya şahane bir vuruşla 71. dakikada kilidi açtı. Orta alan hücuma destek verdi. 81. dakikada Erhan Çelenk’in harika asistinde Yılmaz durumu 2-1 yaptı. Altay, ikinci yarıdaki takım halinde coşkulu, tempolu ve mücadeleyi üst düzeye taşıyan oyun anlayışının sonucunda 3 puanı aldı. Altay, ‘Yarışta ben de varım’ dedi.

Haberin Devamı

Mehmet Demirtaş: Altay, Süper Lig arzusu ve hayaliyle yanıp tutuşan ve bu arenanın en tecrübeli, istekli, güçlü ekiplerinden. Esame listesine baktığınız zaman ilk 11’de ağırlıklı olarak tecrübeliler yer alıyor. Lokman ve Regattin 29’unda. Harun Alpsoy grubun en genci olarak 23 yaşında. Geri kalanlar 30 ve üstü. Elbette bu lig için deneyim kaçınılmaz bir özellik. Fakat terazi biraz daha denk olmalı. Her iki takım da tempolu, arzulu ve istekliydi. Hal böyle olunca keyifli bir İzmir derbisi izledik. Maç boyunca olgun atak olarak hep Altay önde olan ekipti. Menemenspor’un 12. dakikada bulduğu gole kadar olan zaman diliminde siyah beyazlılar gole yakın olan taraftı. Bu yarıda Regattin hareketliydi. İkinci yarıda oyunu iyi sezen teknik patron Yücel İldiz, Ziya, Gnanduillet, Yekta ve Erhan Çelenk gibi hücuma dönük isimleri oyuna aldı. Özellikle Erhan’ın girişi o bölgede bir hareket getirdi. 71’de Özgür, nefis solunu raket misali kullandı ve köşeye güzel bir gol attı. Bu golden 10 dakika sonra da Erhan’ın becerisi ve Yılmaz Özeren’in bitiriciliğiyle Altay üstünlük sayısını buldu. Maç boyunca iyi bir takım görüntüsü vardı. Maça dair tek kötü yan, Erhan’ın kırmızısıydı. Bu zaferin bir başlangıç olmasını diliyorum.

Haberin Devamı

Futbolun ‘Altın’ çocukları

Bülent Buda: Oyunda topa en çok dokunanlardan biri kaleci Erhan olunca bu ne anlama gelir? Erhan damaklarda çılgın bir lezzet bırakan iyi demlenmiş Karadeniz çayı kıvamında. Tartışmasız takımın en iyisi. Ardından da savunmasını dik, ayakta tutma savaşımını veren kaptan Sinan. Furkan Çil Balıkesir’den geldi. Futbolu, hayatı güzelleşti. Ne güzel bir goldü o. Aslında Altınordu futbol kulübü değil. Futbolcuları güzelleştirme enstitüsü sanki. Hüseyin Hoca ile yoldaşlarının dergahına düşenler, ayağa kalkıp karakterlerinde dönüşüm yaşıyorlar. 6 yıl İzmirspor, 5 yıl İstanbulspor formasını kuşandım. 70 yaşımdan bu yana 8 yıldır da Altınordu taraftarıyım. Onları izlerken 15 yaşında İzmirspor’u izlerken yaşadığım heyecanı duyumsuyorum.

Fatih Tanfer: Sezon başından itibaren ‘Altınordu geliyor’ demiştim ve bu ifademin de arkasındayım. Teknik Direktör Hüseyin Eroğlu ile inanılmaz başarılara imza atıyor. Muzaffer, Kahraman, Burak hepsi her hafta performanslarını en üste çıkarıyor. Elbette takımın ruhu kaptan Sinan ve kaleci Erhan da müthiş formdalar. İstanbulspor gibi güçlü bir takıma topu verdi, kendi alanına çekildi. Uzatma dakikalarında 2 golü atabilse devreyi 3-0 önde kapayacaktı. Gençlerin her maç tecrübeleri artıyor. En önemlisi de Türk futboluna yeni oyuncular kazandırıyorlar.
Mehmet Demirtaş: Bandırma maçında alınan 3 puan Altınordu’nun birçok güçlü zirve adayını geçmesini sağlamıştı. İstanbul ile puanı eşit olan kırmızı lacivertliler, zirveye yürüyüşünü sürdürecekti. Defans hattının başarılı grafiği ve özellikle kaleci Erhan, Sinan’ın savunmayı toparlaması hususunda son haftanın yıldızlarıydılar. İstanbulspor bu ligde hızlı hücum ve pas akışında harika işlere imza atıyorlar ve özel ayaklara sahipler. Hüseyin Eroğlu ve ekibi de bu özelliklere dikkat ederek çok başarılı bir maç çıkardılar. Hücum olarak deplasman ekibine göre kötü bir görüntüleri vardı. Fakat taktik savaşında kazanan Altınordu oldu. Defans çizgisini kaleden uzak tutarak tehlikeyi önlemede çok başarılıydılar. Furkan’ın takımı adına ilk pozisyonda bireysel becerisiyle güzel bir gol atması ve bu kadar erken bir dakikada öne geçmeleri çok kritik bir noktaydı. Skoru neredeyse bir maç boyunca korudular ve de Süper Lig yolunda dev bir adım attılar. Bir parantez daha açalım. Böylesine hızlı bir takıma karşı onların dopingi gençlikleriydi. İlk 11’in 5 ismi 20 yaş altında olunca İstanbulspor karşısında maç boyu dirençleri düşmedi. Tebrikler çocuklar.

Haberin Devamı

Menemen sonunu getiremedi!

Haberin Devamı

Bülent Buda: Olatunbosun, topu çerçeveden geçirmek yerine dışarı atmanın daha zor olduğu pozisyonda öne geçme fırsatını kullanamadı ve 1 dakika sonra Menemen geriye düştü. Bu maçtan 3 puanla çıkmanın geçerli yolu, farkı ikiye taşımaktı. Takım bütün olarak içten, tüm koşulları zorlayarak kazanma isteğiyle oynuyor. İyi yarışıyor, pozisyon üretiyor. Lakin final dokunuşlarında da beceri eksikliği var. Kaptan Taşkın’ın sağ ayağı çok güçlü. Anımsadığımız kadarıyla Taşkın’ın karşı kaleye 18-20 pas civarından çok etkileyici gollerine tanıklık ettik. Lakin Taşkın, hücumculardan uzak, savunmanın önünde. Takımın bütünüyle oyundan kopmayan, arayışlarından vazgeçmeyen, asla pes etmeyen, yarışmacı bir karakteri var. Ancak ürettikleri pozisyonların çoğunu kaçırıyorlar. Kalelerinde de kolay gol yiyorlar.

Fatih Tanfer: Menemenspor’da ilk yarıda tüm takım iyi mücadele etti. Kontra atak futbolunu iyi uyguladı. Rasheed ve Sikiru, Altay kalesinde çok etkili oldular. Ve Sikiru’nun hazırladığı pozisyonda Rasheed, 12. dakikada Menemenspor’u 1-0 öne geçirdi. İkinci yarıda Altay, yenilgiyi kabul etmeyen bir anlayışla oynarken Menemen ilk yarının aksine nedense takım halinde konsantrasyon eksikliği ve kötü bir oyun temposuyla oynadı. Üretkenlikten uzak, lüzumsuz yan paslarla Altay’ın hızını kesmeye çalıştı. 78. dakika Sikiru inanılmaz bir gol kaçırdı ve futbolun “Atamayana atarlar” kuralı işledi. 2 dakika sonra kalesinde golü gördü. Menemenspor’un bilhassa ilk yarıdaki oyununu gördükten sonra puan cetvelindeki bu yerini hak etmediğini düşünüyorum.

Nerede o eski Akhisar?

Bülent Buda: Keçiören’den vurgun yediler. Salt Lukac’ın değil tüm takımın kabul günüydü. Bu bağlamda takım tanımının da çok uzağındaydılar elbette. Rakip ceza alanına ilk 45’in bitimine doğru tek kez girebildiler. Karşı kaleye ilk ve tek şutu 84’te gönderebildiler. Üretilmiş, gole dönüşmemiş, gol pozisyonları yok maçın bütününde. Bu manzaradan da skor çıkmaz doğal olarak. Yıkıcı bir yenilgi gibi görünüyor. Bu konu hakkında çok fazla konuşulursa yıkıcı etkisi büyür. En akılcı olanı unutmak. Tabi ki ders çıkarmayı da unutmadan.

Fatih Tanfer: Akhisarspor’un Keçiörengücü deplasmanında aldığı sonucun tek kelimeyle ifadesi hezimettir (Büyük bozgun, ağır yenilgi demektir). Akhisarspor son yıllarda böyle bir yenilgiyle karşılaşmamıştı. Çok üzücü bir durum. Takım halinde yetersiz, inanılmaz etkisizdi ve aldığı sonuçla hayal kırıklığı yarattı. Ayrıca amaçsız görüntüsünün, sezonun kalan kısmında da taraftarlarına üzüntü vereceği bir gerçektir. En kısa zamanda kendine gelip o bildiğimiz sahada güçlü ve inançlı Akhisarspor’u görmek istiyoruz.

Mehmet Demirtaş: Böyle zamanlarda ne yazmak ne de konuşmak geliyor insanın içinden. Futbolda bu tip skorlar almak çok can sıkıcı. Maç boyunca rakibine teslim olan bir Akhisar vardı. Takımın en iyilerinden kaleci Lukac’ın hatalarını elbette bir kenara bırakmamak lazım ama hiç kimse de bu kötü oyun ve skora dur diyebilecek bir günde değildi. En baştan en sona kadar çark dönmedi. Ortaya da böylesine tadı tuzu olmayan bir tablo çıktı. Laf kalabalığı yapıp daha fazla can sıkmaya gerek yok. İyi değillerdi, çok ağır bir yenilgi aldılar. Sıradaki rakipler onları bekliyor. Bu tren çoktan kalktı.