Okullarda diyabetle ilgili farkındalık artırılacak

Sağlık ve Milli Eğitim Bakanlıkları ile Çocuk Endokronolojisi ve Diyabet Derneği tarafından diyabet hastası öğrencilerle ilgili farkındalığın artırılması ve okul yönetimi ile öğretmenlerin bilinçlendirilmesi amacıyla "Okulda Diyabet" Programı yürütülecek.

Programın tanıtımı için düzenlenen basın toplantısında konuşan "Okulda Diyabet" Programı Koordinatörü Prof. Dr. Şükrü Hatun, Türkiye’de ilk kez ilgili bakanlıklarla bir sivil toplum örgütünün okul ve öğretmen odaklı bir program yürüteceğini söyledi. Her yıl bin 700 çocuğa tanı konulduğunu ama tanı konmada sıkıntı yaşandığını anlatan Hatun, diyabet hastası çocukların günde dört kez insülin kullanmak zorunda olduğunu, bu ve bunun gibi nedenlerle okulda çeşitli sıkıntılarla karşılaştıklarını belirtti. Programla, çocuklarda diyabet konusunda okul yönetimleri ve öğretmenlerin bilinçlendirilmesinin yanı sıra sağlıklı beslenme ve şişmanlıkla ilgili farkındalık yaratmak istediklerini de kaydeden Hatun, program çerçevesinde bir internet sitesi hazırlandığını, bu siteye tanıtıcı filmler konulduğunu, bu filmlerin okul yönetimlerince CD’lere aktarılmasının mümkün olduğunu söyledi.

İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Endokronolojisi Bilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Hülya Günöz de, çocuklarda görülen tip-1 diyabetin erken tanısının önemine dikkati çekerek, erken tanının hastalığın komplikasyonlarının önlenmesinde büyük faydası olduğunu bildirdi.

Çocuk Endokronolojisi ve Diyabet Derneği Başkanı Prof. Dr. Peyami Cinaz da, diyabet konusunda halkın doğru bilgilendirilmesinin büyük önem taşıdığını, bu programın doğru mesajların verilmesini sağlayacağını ümit ettiklerini söyledi.

Programın destekçisi Sanofi-Aventis Ülke Müdürü Olivier Guillaume da, diyabet hastalığının dünyada her geçen gün artış gösterdiğini belirterek, "Okulda Diyabet" programıyla diyabet hastası Türk çocuklarıyla ilgili farkındalık oluşturmak istediklerini belirtti.

-"Diyabet hastası çocuklar dışlanıyor"-
Prof. Dr. Şükrü Hatun, diyabet hastası çocukların okullarda ne gibi sorunlarla karşılaştığı sorusu üzerine, diyabetin iyi bilinmemesinden kaynaklanan ayrımcılık yapıldığını, hastalığın korkulacak, sorumluluk üstlenilmeyecek bir durum gibi görüldüğünü belirtti. "Diyabet hastası çocuklara hastalığın iyi bilinmemesinden dolayı ayrımcılık uygulanıyor" diyen Hatun, diyabet hastası çocukların bazen gezilere katılamadığını, beden eğitimi derslerine giremediğini söyledi. Okullarda diyabetli çocukların insülin yapabilecekleri bölümler bulunmadığını, ilaçlarını saklayacak yerler olmadığını ifade eden Hatun, ayrıca bu çocukların beslenme sorunları da yaşadıklarını anlattı.

Birçok okulda hemşire bulunmamasından kaynaklanan sorunlar olduğunu dile getiren Hatun, "En azından diyabet hastası olan her okulda bir hemşire görevlendirilmeli" dedi. Milli Eğitim Bakanlığının okullarda hemşire görevlendirilmesi konusunda çalışma yürütmesi önerisini dile getiren Hatun, dünyada okul hemşireliğinin yaygın bir uygulama olduğunu, bunu sadece diyabet hastası çocuklar için değil başka hastalığı olan çocuklar için de gerekli olduğunu söyledi.

Bu çocukların kan şekerlerinin düşmesi halinde sağlık sorunları yaşayabileceklerini, bu nedenle öğretmenlerinin bu konuda bilgi sahibi olmasının büyük önem taşıdığını vurgulayan Hatun, bazı ailelerin çocuğun dışlanma korkusuyla hastalığı öğretmenlerden ve okul yönetiminden gizlediğine de dikkati çekti. Hatun, "Aileler negatif tavırlar nedeniyle bazen çocuklarının hastalığını gizliyor ama bunu gizlemek çok riskli" uyarısını dile getirdi.

-Programın amaçları-
"Okulda Diyabet" programının belirlenen üç temel amaç doğrultusunda yürütülmesi planlanıyor. Buna göre, tip-1 diyabet konusunda okullar ve öğretmenler aracılığıyla farkındalık yaratılması, bu sayede okul çağındaki çocuklarda hastalığın erken tanısının sağlanması, okul çağındaki diyabetli çocukların bakımlarının güçlendirilmesi ve sorunlarının çözülmesi ve okul çağındaki çocuklarda sağlıklı beslenme tutumu oluşturulması ve şişmanlık konusunda farkındalık yaratılması amaçlanıyor.