Ekonomi AB’ye uyum için tarımsal destekler ve kredilerde kısıntıya gidilecek

AB’ye uyum için tarımsal destekler ve kredilerde kısıntıya gidilecek

31.05.2009 - 11:34 | Son Güncellenme:

.

AB’ye uyum için tarımsal destekler ve kredilerde kısıntıya gidilecek

Tarımsal devlet yardımları açısından çok başlı ve “karmaşık” bir yapıya sahip olan Türkiye’nin, AB’ye uyum sürecinde atması gereken adımlar Devlet Planlama Teşkilatı tarafından yayımlanan uzmanlık teziyle ortaya konuldu. Türkiye’nin tarımsal destek alanında AB’ye uyumu sağlamak için tarımsal transfer ödemelerini tamamen kaldırması gerektiğine dikkat çekilen tezde, AB’ye uyum çerçevesinde Ziraat Bankası’nın tarım kesimine sağladığı avantajlı kredilere son vermesi gerektiği vurgulandı. Türkiye’nin tarımsal destekler açısından AB’ye uyum sağlaması için tarım sigortası ve doğal afet desteklerine ayar çekmesi gerektiğinin dile getirildiği tezde, kırsal kalkınma yardımlarında mevzuat değişikliğine duyulan ihtiyacın altı çizildi. AB’ye uyum sürecinde tarımsal desteklerdeki dağınıklığı gidermek ve çok başlılığı gidermek zorunda olan Türkiye’nin, ev ödevlerinden birini de devlet yardımları otoritesine, tarımsal desteklerin de bağlanması oluşturacak.
Osman Zemheri tarafından hazırlanan ve Devlet Planlama Teşkilatı İktisadi Sektörler ve Koordinasyon Genel Müdürlüğü tarafından yayımlanan “AB’ye üyelik yolunda Tarımda Devlet Yardımlarının Düzenlenmesi” konulu uzmanlık tezi, tarımsal destekler açısından Türkiye’nin AB’ye uyum sağlayabilmesi için birçok adım atması gerektiğini ortaya çıkardı.
DPT tarafından yayımlanan tez, AB’yle müzakerelerini sürdüren Türkiye’nin Topluluk müktesebatının tarımsal devlet yardımları alanındaki kendi uygulamaları açısından ne getireceğini, ne tür kısıtlamalarla karşı karşıya kalabileceğini önceden bilmesi ve bu uyum sürecinde gerekli tedbirleri alması gerektiği gerçeğinden hareketle hazırlandı. Uzmanlık tezinde, Türkiye’nin tarımda uyguladığı devlet yardımları gruplarının AB müktesebatına uyumuyla ilgili olarak işletme dönemi yardımları, kırsal kalkınma tedbirleri ve diğer yardımlar başlığı altında değerlendirildi. Tezin ilk bölümünde devlet yardımlarının genel değerlendirilmesi, ikinci bölümünde ise AB’de devlet yardımları kuralları ortaya konuldu. Çalışmanın 3’üncü bölümünde ise Türkiye’de devlet yardımları ele alındı. Son bölümde ise katılım öncesi dönemde ve üyelikten sonra Türkiye’yi neler beklediği ve sürecin etkin bir şekilde değerlendirilmesine yönelik sonuç ve önerilere yer verildi.

TÜRKİYENİN MEVCUT DURUMU
Türkiye’nin tarımsal destekler açısından durum tespitini yapan uzmanlık tezinde, Türkiye’deki tarımsal devlet yardımlarının çok başlı ve karmaşık bir yapıya sahip olduğu belirtildi. İlgili kurumlar arasında iletişim eksikliği hem uygulamaların etkinliğini azaltmakta, hem veri temini noktasında eksiklikler oluşturduğu vurgulanarak, izleme eksiklikleri nedeniyle verilen desteklerin çoğu zaman amacına ulaşmasında sıkıntı yaşandığı vurgulandı. Devlet yardımları konusunda etkinlik incelemesi, rekabet gücü ile diğer ekonomik göstergeler bağlamında mevcut durumun Türkiye’ye ne kattığı konularında yeterli çalışma bulunmadığına işaret edildi. Türkiye’nin AB katılım süreci noktasında uygulanmakta olan devlet yardımlarının topluluk kurallarıyla uyumlu hale getirilmesi ve gerekli idari organizasyona gidilmesi şeklinde özetlenebilecek alanlarda ilerleme kaydedilebildiği belirtilerek, bunun sebebi olarak da devlet yardımları izleme otoritesinin henüz oluşturulamamış olmasının payının bulunduğu kaydedildi.

TARIMSAL TRANSFER ÖDEMELERİ KALKACAK
Türkiye, AB’ye uyum sürecinde “tarımsal transfer ödemelerini” tamamen kaldırması gerektiği belirtildi. AB tarım-rekabet politikaları çerçevesinde üye ülkelerin uygulayacağı münferit yardımların yasak olduğuna dikkat çekilerek, Türkiye’nin AB’ye üyelik sıfatını kazanması halinde bu destekleri tamamen kaldırması gerektiğine işaret edildi. Türkiye’de tarımsal transfer ödemelerinin bütçe içerisindeki payı (alan bazlı) 2004 yılında yüzde 80 iken, bu rakam 2008 yılında yüzde 35 düzeyinde gerçekleştiğine vurgu yapıldı. Türkiye’nin tarımsal transfer ödemeleri çerçevesinde Doğrudan Gelir Desteği dışında verdiği diğer destekler yağlı tohumlar için prim ödemeleri, süt primi, alternatif ürün ödemeleri, çay desteği, hububat primi, tiftik desteği, ipekböceği desteği, ihracat iadesini içeriyor.

TARIM SİGORTASI VE DOĞAL AFET DESTEKLERİNE AYAR ÇEKİLECEK
Türkiye’nin tarımsal desteklerde AB’ye uyum sağlayabilmesi için tarım sektörüne verilen risk ve kriz yönetimi yardımlarını açık, şeffaf, izlenebilir hale getirmesi gerektiği ifade edildi. Bu çerçevede işletmeleri gereksiz riske yöneltmeyecek ilkeler çerçevesinde şekillendirilmesi, tarım sigortası ve doğal afetlerde zarar görenlere verilen desteklerin AB tarafından belirlenen tüm kriterlere uygun hale getirilmesi gereğine dikkat çekildi. DPT’nin hazırladığı uzmanlık tezine göre Türkiye’de verilen tarım sigortası prim desteği ve doğal afetlerde zarar gören çiftçilere yardım sağlanması gibi destekler, amaç ve konu açısından AB mevzuatında kendine yer bulabilecek. Ancak bu uygulamaların alt detaylarda verilen kriterlere de uyum sağlaması gerekecek.

ZİRAAT BANKASI’NIN SAĞLADIĞI AVANTAJLI KREDİLERE SON VERİLECEK
AB’ye üyelik sürecinde, Türkiye’nin sübvansiyonlu kısa dönem kredilerine son vermesi gerektiği kaydedildi. Avrupa Komisyonu, bir önceki kılavuz döneminde kısa dönemli avantajlı kredi sağlanmasına imkan verirken, yeni dönemde bu tür yardımların kaldırılmasını öngörüyor. Yardımın kati bir işletme dönemi yardımı niteliği taşıdığı ve bu tür maliyetlerin de sektörün kendisi tarafından karşılanması gerektiği belirtildi. Konuyu bu açıdan irdeleyen uzmanlık tezi, Ziraat Bankası aracılığıyla sağlanan avantajlı kredi imkanlarının, kısa dönemli işletme yardımı şeklinde verilemeyeceğini vurguladı. Ayrıca, tarım sektörüne verilen Ar-Ge yardımları amaç bakımından AB’ye uyumlu olsa da spesifik şartların sağlanması gerekecek.

KIRSAL KALKINMA YARDIMLARINDA UYUM İÇİN MEVZUAT DEĞİŞİKLİĞİ GEREKİYOR
Osman Zemheri tarafından hazırlanan uzmanlık tezinde AB’yle müzakerelerini sürdüren Türkiye’nin kırsal kalkınma yardımlarında uyum sağlayabilmesi için yardım yoğunluğu, karşılanabilir giderler ve zamanlama gibi bir takım kriterler açısından değişikliklere gitmesi gerektiği vurgulandı. Tarımsal desteklerin AB’ye uyumu noktasında yol haritası olma özelliği taşıyan uzmanlık tezine göre Tarımsal devlet yardımları bütününü oluşturan en önemli gruplardan birini Ortak Tarım Politikası’nın (OTP) ikinci ayağı olan kırsal kalkınma başlığından ve ilgili mevzuatından kaynaklanan kırsal kalkınma tedbirlerinin alınması oluşturdu. Türkiye’de şu anda uygulanmakta olan bu tür yardımlara bakıldığında amaç ve konu anlamında bu yardımlar için ilgili AB mevzuatında uygulama alanı bulunabilse de; yardım yoğunluğu karşılanabilir giderler, zamanlama gibi bir takım kriterler açısından uyum için değişiklikler gerektiği vurgulandı. Türkiye’nin kırsal kalkınma alanında AB ortak tarım politikasına uyum sağlayabilmesi için atılması gereken en önemli adımın, AB’de sağlanmakta olan desteklere uyum için hali hazırda yürütülmekte olan çalışmaların ve idare yapılanma hazırlıkların tamamlanması olduğu kaydedildi. AB fonlarının da kullanılacağı bu tür yardımlarda AB Komisyonu Tarım ve Kırsal Kalkınma Genel Müdürlüğü’nce de onaylanması ve operasyonel planların esas alınacak olması, bu yardımların bir anlamda devlet yardımları kurallarına da uyumlu hale gelmesini sağlayacağına yer verildi.

TARIM DESTEKLERİNDEKİ DAĞINIKLIK GİDERİLECEK
Tarımsal devlet yardımları alanında AB’ye uyumun daha kolay ve sıkıntısız geçmesi için tarım desteklerinin tek elden izlenmesi ve etkilerinin değerlendirilmesinin önemine işaret edildi. Türkiye’de devlet yardımları alanında yaşanan dağınıklığın, tarım sektöründe de yaşandığına dikkat çekilen uzmanlık tezinde, bu dağınık yapıda her urum, hatta kurumlar altında her birimin kendi uygulamakta olduğu yardımları yönettiğine dikkat çekildi. Bu birimlerin devlet yardımı ve AB açısından yeterli bilgilerinin bulunmadığı vurgulanarak münferit olarak dağıtılmakta olan yardımların tek elden izlenebilmesi ve etkilerinin değerlendirilebilmesi için bir sistem bulunmadığı kaydedildi. Kurumların AB’nin uyguladığı devlet yardımlarıyla ilgili çalışmalara ve bu çalışmalar sonrasında yapılacak değişikliklere hazırlıksız yakalanılmaması için, sorumlu birim veya kurumun belirlenmesi, bu kurumun belirlenmesinin ardından AB’yle bu kapsamda bir eşleştirme projesi yapılması gerektiği vurgulandı.

TARIMSAL DESTEKLER, DEVLET YARDIMLARI OTORİTESİNE BAĞLANMALI
Türkiye, devlet yardımları otoritesini mevcut yasa taslağında olduğu gibi tarımsal devlet yardımlarını kapsam dışında bırakır bir şekilde kursa dahi, ileride yasada yapılacak bir değişiklikle tarımsal devlet yardımlarının da bu çatı altına dahil edilmesi önerildi. Kısa dönemde Gümrük Birliği’nden doğan yükümlülüklerin yerine getirilmesini teminen, Devlet Yardımları Otoritesi, mevcut yasa taslağında olduğu gibi tarımsal devlet yardımlarını kapsam dışında bırakır bir şekilde kurulsa dahi, ileride yasada yapılacak bir değişiklikle tarımsal devlet yardımlarının da bu çatı altına dahil edilmesinin tercih edilebilecek bir yol olduğuna işaret edildi.

TARIM DESTEKLERİ İZLENECEK
Tarımsal destekler açısından Türkiye’nin orta vadede her türlü devlet yardımını tedbir bazında kapsamlı olarak incelemesi gerektiğivurgulanarak, bu yardım türlerinin AB müktesebatındaki kurallara uyumu için yapılması gerekenlerin belirlenmesi için çalışmalar yapılması gerekeceği kaydedildi. Ayrıca tezde, bu tür çalışmalarla birlikte yardım uygulamaları bazında sürdürülecek bu uyum sürecinin etki analizinin de yapılması gerektiğine yer verildi.

İŞLEVSEL TARIM TANIMI YAPILACAK
Türkiye’nin tarımsal devlet yardımları konusunda AB’ye uyum sağlayabilmesi için işlevsel tarım ve tarımsal faaliyet tanımlaması yapması gerektiği vurgulandı. Uzmanlık tezine göre tarımsal devlet yardımları konusunda AB’ye uyum çerçevesinde Türkiye’nin atması gereken en önemli adımlardan biri işlevsel tarım ve tarımsal faaliyet tanımlamasının bulunmayışı. Türkiye’nin tedbirler bazında AB müktesebatına uyum sağlayabilmesi için söz konusu tanımlamaları yapması gerekecek.

UZUN VADELİ TEDBİRLER
Türkiye’nin tarımsal destekler açısından uzun vadede yapması gerektiği çalışmalar arasında, değişen AB müktesebatını göz önüne alınarak, tedbir bazında gerekli değişikliklerin yapılması, idari yapılanmanın netleştirilmesi ve bu yapılanmanın işlemesi için gerekli altyapıların oluşturulması gerektiğine dikkat çekildi. Üyelikle başlayacak mevcut yardım döneminde Komisyonla etkileşim içerisinde, uygulanmakta olan yardımların durumları, varsa sorunları tespit edilebileceği, gerekli düzenlemelere gidilebileceğine işaret edildi. Ancak kurumsal yapılanmaya ilişkin çalışmaların üyelik gerçekleşmeden önce yapılması ve gerekli bilgi, teknoloji ve insan kaynakları altyapısı ile işler getirilmesi, tedbirler üzerinde yapılması gerekebilecek değişiklikler gibi hususların sağlıklı bir şekilde gerçekleştirilmesi açısından gerekli görüldüğü vurgulandı.