Belgeli soygun

Bu siyasetçinin nasıl olup da özerk bir kurum olan BDDK üzerinde etkili olabildiği ve murakıp raporlarının nasıl sümen altına itilebildiği ise bir başka merak konusu. Milliyetin dün açıkladığı murakıp raporları Ankara kulislerinde bomba etkisi yarattı. Topladığı mevduatın tümünü, kendi grup şirketlerine kredi olarak aktaran bir küçük banka ile ilgili olarak yasal işlemlerin yapılmasını hangi siyasetçinin engellediği merak ediliyor. Üç aydır sümen altında Aynı bankaya 26 Mayıs 2001 tarihinde off - shore kuruluşundaki 170 milyon dolar tutarındaki depo hesaplarının tasfiye edilmesi için uyarı yapıldığı, ancak bankanın bu uyarılarla ilgili hiçbir işlem yapmadığı da ortaya çıkmıştı.Bankanın mevduat munzam karşılıkları haricinde kalan mevduatının grup şirketlerine dövizli kredi olarak aktarılması suçunu işlediği de murakıp raporunda açıklıkla belirtilmişti. 17 Eylül 2001 tarihinde düzenlenen ve M - 23 / 54 ile M - 13 / 42 sayılı iki murakıp raporunu Milliyet dün gün ışığına çıkarmıştı. 1 milyar dolarlık soygun "30.06.2001 tarihli banka mali tablolarında yer alan verilere göre grubun banka nezdindeki doğrudan ve dolaylı risklerinin toplamı 30.06.2001 tarihi itibariyle 1 katrilyon 267 trilyon 49 milyar liradır. Bankanın mevduatı aynı tarih itibariyle 1 katrilyon 374 trilyon 738 milyar TLdir. Bankanın döviz varlıkları ve döviz yükümlülükleri birlikte değerlendirildiğinde mevduat şeklinde toplanan kaynağın 31.07.2001 tarihi itibariyle 243 trilyon 266 milyar liralık kısmının tamamına yakınının, dövize endeksli kredi biçiminde doğrudan veya dolaylı yollarla grup şirketlerine kullandırıldığı ve bu kredilerin söz konusu şirketlerce dövizli borç olarak izlendiği belirlenmiştir." Murakıp raporlarının bu soyguna ilişkin bölümünde şunlar yazılı: Kim koruyor? Söz konusu bankadan daha iyi durumda olan birçok bankaya el konulduğunu ve sahipleri ile yöneticilerinin çete suçundan yargılanmak üzere tutuklandığını hatırlatan bankacılık çevreleri, bu bankaya neden özel muamele yapıldığını da merak ediyorlar.Bankaya el konulmasının bilerek önlendiği, TBMMde görüşülmekte olan banka kurtarma tasarısı yasalaşana kadar bankaya sahip olan gruba zaman tanınmaya çalışıldığı iddia ediliyor. Yasa çıktığı ve Cumhurbaşkanınca onaylanıp yürürlüğe girdiği takdirde, grubun kendi şirketlerine aktardığı mevduat, kamu kaynaklarından karşılanarak banka kurtarılacak ve gruba bir de devlet kesesinden para aktarılmış olacak. Bankacılık ve bürokrasi çevreleri böyle bir murakıp raporunun varlığına rağmen BDDKnın herhangi bir işlem yapmamış olmasının ancak siyasi müdahale ile mümkün olabileceğini söylüyorlar. Yanıt aranan sorular? 1- Raporda, bankaya gönderilen 20 Mayıs 2001 tarihi ve 4239 sayılı yazıda off shore kuruluşundaki depo bakiyesinin kapatılmasının emredildiği yazılı. Bankanın Haziran 2001 tarihinde depo hesabını 170 milyon dolara, Aralık 2001de ise 116 milyon dolara indirmesi emredilmişti. Oysa banka bunları dinlemedi. Hatta BDDKya bir yazı yazarak bu hedeflere ulaşamayacağını da bildirdi. Buna rağmen bankaya neden el konulmadı? Off shoredaki depo hesaplarının çokluğu nedeniyle birçok bankaya el konulur ve sahipleri mahkemeye verilirken bu bankaya neden özel muamele yapıldı?2- Banka topladığı 1 katrilyon 374 trilyon 738 milyar liralık mevduatının, 1 katrilyon 267 trilyon 49 milyar liralık kısmını kendi grup şirketlerine kredi olarak aktardı. Bankacılık Yasasının ağır bir suç saydığı bu durum neden savcılığa intikal ettirilmedi? Aynı durumdaki bir çok banka yöneticisi tutuklu yargılanırken, bu bankanın sahipleri ve yöneticileri için neden suç duyurusunda bulunulmadı?3- Murakıp raporu bankanın tüm kredilerinin donuklaştığını özellikle vurguluyor. Bu durumdaki bir bankaya el konulmasını hangi siyasetçi engelledi? Yasanın açıkça suç saydığı bu yasadışı emri hangi bürokrat, neden uyguladı?4- BDDK ve ilgili hükümet üyeleri neden susuyor? Amaç banka kurtarma yasasını bekleyip, bu grubun bankadan çaldığı paraları devlete ödetmek için zaman kazanmak mı? Topladığı mevduatın tümünü kendi grup şirketlerine kredi olarak aktaran banka ile ilgili murakıp raporunun işlem yapılmadan sümen altına itilmesi bir çok bankacılık suçunun örtbas edilmesi anlamına geliyor. Ankara kulislerinde şimdi yanıtı en çok merak edilen sorular şunlar: Acele Red Kit aranıyor Dayıları Marcel Dalton ile ilk kez karşılaşan Dalton kardeşlerden Joe, dayısının saatini yürütünce, Avarel Dalton, onu "Kendi ailenden birini çarpmak hiç hoş değil Joe..! Anneciğim hep yabancıları ve devleti soy yalnızca derdi" diyerek uyarıyor. Dayı Marcel Dalton yeğenleri ile Sineklidere Kasabasında bankalarını açıyorlar. Ancak Dalton kardeşler halkın kendilerine emanet ettiği parayı yine kendi bankalarından soyarak kaçıyorlar. Ama dürüst kahramanımız Red Kit yine sahnededir. Ve Daltonların peşine düşer, halkın parasını kurtarır. Red Kitin son kitabından alınması gereken çok ders var gibi gözüküyor... Red Kit severlere müjde. Serinin son kitabı İnkılap yayınlarından Daltonlar Bankacı adı altında yayımlandı. Kitapta, vahşi batının halkı soyup soğana çeviren azılı çetesi Dalton Kardeşler, İsviçreden gelen dayıları Marcel Daltonun yardımı ile bir banka kuruyor.