Ford’dan Türkiye’de binek oto üretimine yeşil ışık

Dünyanın en büyük otomobil üreticileri arasında yer alan Ford’un Yönetim Kurulu Başkanı Bill Ford, Türkiye’de binek otomobil üretimine sıcak baktıklarını söyledi. ABD’nin en önemli otomobil fuarı olan Detroit Auto Show’da yeni Fusion modelinin tanıtımına katıldıktan sonra Türk basınının sorularını yanıtlayan Ford, Koç Ailesi ile geçmişten gelen görkemli bir ortaklıkları olduğunu vurgularken, Türkiye’nin kendileri açısından stratejik bir ülke olduğunun altını çizdi. Amerika’nın ikinci büyük üreticisi Ford’un kurucusu Henry Ford’un torunu da olan Bill Ford, “Rahmi Koç çok önemli ve vizyoner bir insan. Ayrıca Mustafa ve Ali ile çok yakın irtibat halindeyiz. Koç Grubu ile ortaklığımıza büyük önem veriyoruz” ifadesini kullandı.

Başbakan da istemişti
Önümüzdeki dönemde Türkiye’deki Ford yatırımları ve operasyonlarının büyük değer yaratmaya devam edeceğini kaydeden Ford, Türkiye’de binek otomobil üretimine de sıcak baktıklarını söyledi.
Ford, “Türkiye’de binek otomobil üretimine nasıl bakıyorsunuz? Otomobil üretmeyi de düşünecek misiniz?” şeklindeki soruya, “Evet, binek araç üretimi söz konusu olabilir. Bu konunun gerçekleşmesi kesinlikle ihtimal dahilinde” yanıtını verdi.
Ford’un Başkanı ve CEO’su Alan Mulally de, Başkan Ford’un açıklamalarını teyid eder şekilde konuştu. Nitekim Mulally de, Türkiye’de binek otomobil yatırımını ciddi olarak düşündüklerini ve imkanları araştırdıklarını kaydetti. Yatırım planı ve içeriği hakkında şu aşamada kesin bir açıklama yapamayacklarına işaret eden Mullaly, fırsatlar ve imkanlar üzerinde çalıştıklarını söylemekle yetinirken, “Bizi izlemeye devam edin” dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, geçen yıl şubat ayında Almanya’da Ford CEO’su Mulally’den Türkiye’yi yalnızca ticari araç üretim merkezi olarak görmemelerini, Ford’un bir binek modelini de Türkiye’de üretmesini istemişti. Mulally de buna sıcak baktıklarını Başbakan Erdoğan’a iletmişti.

Tatilinde Türkiye’ye gelmiş
Ford Başkanı ve CEO’su olan Alan Mulally, geçtiğimiz günlerde tatilinin bir bölümünü de İstanbul’da geçirdiğini belirterek, Türkiye’den çok etkilendiğini ifade etti. Mulally Türkiye için, “fantastik bir ülke” diye bahsederken, Bill Ford gibi Koç Ailesi ile Ford Otosan’daki işbirlikleriyle ilgili övgü dolu sözler söyledi.


Türk tasarımcı Güler’in Mondeo’su ABD yollarına Fusion olarak çıkıyor

Dış tasarımı, Türk tasarımcı Murat Güler’in kaleminden çıkan ve Avrupa’da 2013 yılından itibaren yeni nesil Mondeo olarak satılacak Ford Fusion, Detroit Auto Show’da tanıtıldı. Araç üzerinde 2008’den bu yana çalıştığını ve yeni nesil Mondeo için kendi projesinin seçildiğini anlatan Güler, şimdilerde Lincoln markasının gelecek yıl çıkartacağı yeni crossover modelinin tasarımıyla ilgilendiğini kaydetti. Güner, Lincoln’de Proje Tasarım Lideri olarak görev yapıyor. Otosan Genel Müdürü Nuri Otay, Güler’i kutlarken, “Çok çekici bir otomobil olmuş. Gerçekten kutlarım” dedi.
Fuar öncesinde düzenlenen özel bir basın toplantısıyla tanıtılan Fusion, “One Ford” (Tek Ford) stratejisinin ürünü olarak hem Avrupa hem de Amerikalı müşterileri memnun edecek özelliklerle geliştirilmiş. Sportif ve daha lüks sınıftaki araçları hatırlatan ön yüzü araca büyük bir dinamizm kazandırırken, daha ince tasarlanan ön koltuklar sayesinde iç mekanda da büyük bir hacim oluşmuş. ABD’de 1.6 lt ve 2.0 lt benzinli motor seçeneklerine sahip olacak araç, Start&Stop sistemine de sahip olacak. Araç hibrid ve elektrikli versiyonlara da sahip olacak. Yeni Mondeo’nun Türkiye’de 2013’ten itibaren, öncelikle 1.6 lt turbo benzinli ve otomatik vitesle satışa sunulacağı belirtildi.
Küresel bir model olarak tasarlanan Fusion/Mondeo, bu nedenle pek çok ülkede tüketicilere sorularak geliştirilmiş. Örneğin Çinliler tarafından beğenilmeyen aracın ön farları, gerekli değişiklikler yapıldıktan sonra son haline gelmiş.




ABD’de orta sınıfa hücum
Bu yıl 14 - 23 Ocak tarihleri arasında kapılarını halka açacak olan Detroit Auto Show ya da diğer adıyla Kuzey Amerika Otomobil Fuarı NAIAS, aynı zamanda yılın ilk otomobil etkinliği olarak da dikkat çekiyor. ABD’li üreticilerin büyük harcamalarla ve yeniliklerle katıldığı fuar, Land Rover, Jaguar ve Suzuki’nin yokluğunu hissettirmedi desek yeridir.
Bu yılki fuarda az tüketen ve çekici tasarımlara sahip orta sınıf sedanların yanı sıra gençlere yönelik küçük sınıf otomobiller ve küçük lüks sedanlar dikkat çekiyor. Ekonomik krizin etkilerini atlatmaya başlayan ve 2011’i yüksek satışla kapatan ABD’li üreticiler, rekabetin yoğun olduğu ve satışların yüzde 40’ını oluşturan orta sınıf sedan segmentinde yeni modellerle Alman ve Japon üreticilere kafa tutmaya hazırlanıyor. Nitekim en çok satan iki otomobili Toyota Camry ve Honda Accord’a karşı geliştirilen yeni modeller, lüks Amerikan markalarını da hareketlendirmiş. Lincoln ve Cadillac, bu akıma uyan iki küçük lüks modeliyle dikkati çekti. Gençlere yönelik modellerse, Chevrolet standındaki ‘Code 130R’ ve ‘Tru 140S’ ile anlamını buldu. İşte fuardan seçtiğimiz ilgi çeken modeller...



Lincoln MKZ

Yeniden yapılanma sürecine giren ve Ford’un global pazarlarda mücadele eden lüks markası olmaya hazırlanan Lincoln, küçük lüks sedan sınıfına sokacağı, Fusion/Mondeo ile aynı platformu taşıyan yeni otomobilini Detroit’te tanıttı. Genç sanatçıların farklı yapıtlarının arasında, özel bara da sahip bir salonda sergilenen MKZ, markanın yeniden doğuşunu simgeleyen bir model.



Dodge Dart

Chrysler’ın yüzde 58.7 hissesine sahip olan Fiat, Amerikalı markaya ilk ciddi katkısını fuarda sergilenen yeni Dart modeliyle yaptı. Fiat-Chrysler’ın ilk ortak modeli olan Dart, Alfa Romeo Giulietta’nın platformunda geliştirilmiş. Üretimi sona eren Caliber’in yerine geçecek olan Dart’ın, aynı zamanda Çin’de de üretilebileceği belirtiliyor. 1960-1976 arasında üretilen Dart modelinin adını yeniden canlandıran araç, aralarında Fiat kaynaklı 1.4 lt turbonun da bulunduğu üç motor seçeneğine sahip.



Nissan Pathfinder

Japon üretici Nissan’ın uzun yıllardır tasarımında radikal değişikliğe gitmeden ürettiği Pathfinder, baştan aşağı yenilenerek SUV segmentindeki iddiasını artırmaya hazırlanıyor. Fuarda konsept haliyle sergilenen yeni Pathfinder, Nissan’ın özellikle ABD pazarında beğenilen lüks SUV sınıfındaki temsilcisi olacak. ABD’de üretilmesi planlanan yeni Pathfinder’ın üç sıra koltuklu 7 kişilik olacağı belirtilirken, iki çekişli bir versiyonunun da planlandığı kaydediliyor.




Volkswagen e-Bugster



Volkswagen’in üçüncü nesil Beetle, Detroit fuarında “e-Bugster” konseptiyle çevreci oldu. 114 beygirlik bir elektrikli motora sahip e-Bugster, enerjisini arka koltuk ve bagajın alt kısmında konumlandırılmış lityum-iyon pillerden alıyor. 2012 Beetle’a göre e-Bugster’ın tavanı 7.4 cm daha alçaltılmış, camları da yeniden tasarlanmış. Bu spor görünümlü otomobil, tek şarjla 160 km civarında yol gidebilirken 0-100 km hızlanmasını 11 sn’de tamamlıyor.




Cadillac ATS

ABD’li lüks otomobil üreticisi Cadillac’ın BMW 3 Serisi’ne karşı geliştirdiği orta sınıftaki ATS, Detreoit’te markanın en önemli kozu oldu. Genç tüketicilere de hitap etmesi hedeflenen otomobil, aynı zamanda markanın küresel anlamda çıkışına da öncülük edecek. ATS, GM’in yeni 2.0 lt 270 HP’lik motorunu kullanan ilk araç olurken, daha yüksek hacimli benzinli motorlara da sahip olacak. Araç için dizel alternatifi de gündemde.