Ekonomi IMF 1 yıllık şok programda ısrarlı

IMF 1 yıllık şok programda ısrarlı

19.11.1997 - 00:00 | Son Güncellenme:

IMF 1 yıllık şok programda ısrarlı

IMF 1 yıllık şok programda ısrarlı

Devlet Bakanı Taner "IMF'le anlaştık" derken, Türkiye'nin istediği 3 yıllık programa tam destek vermeyen Fon yetkilileri 6 aylık ya da 1 yıllık şok bir programda ısrar ediyorlar

ANASOL - D hükümetinin enflasyonla mücadele programı ABD yönetiminden sonra, Uluslararası Para Fonu (IMF) yetkililerinden de "ilkesel düzeyde" destek görürken, Fon'un bu programa "kredi desteği" sağlaması konusundaki pazarlık devam ediyor.
IMF Başkanı Michel Camdessus ile görüşen Devlet Bakanı Güneş Taner, "Bir program üzerinde anlaşmaya vardık" derken, Fon yetkilileri, Taner'in istediği üç yıllık kredi programına "istikrar konusundaki güvensizlik nedeniyle razı olamadıklarını" bildirdiler. IMF kaynaklarına göre, "Türkiye ile daha kısa süreli bir anlaşma yapılabilecek. Türk hükümetinin, istikrar programını disiplinli bir şekilde uygulayacağının görülebilmesi için kısa süreli dilimlere dayalı bir özel kredi düzenlemesi üzerinde duruluyor."
Geçen haftadan beri ABD başkentinde IMF, Dünya Bankası (IBRD) ve Clinton yönetimi yetkilileriyle, Türkiye'nin "stand - by" benzeri bir kredi programıyla desteklenmesi amaçlı temaslar yapan Taner, önceki akşam bu temasların "başarıya ulaştığını" bildirdi.
"BİR AYLIK ÇALIŞMA"
Türk hükümeti ile IMF arasındaki anlaşmazlıkların giderilmesi ve "kısa vadeli" bir kredilendirme programının ayrıntılarında uzlaşılabilmesi için, bir aylık bir çalışma planlanıyor.
IMF'den üst düzey bir yetkili Milliyet'e değerlendirmesinde, "Türkiye'nin bir yandan enflasyonu indirmeye yönelik bir harcama disiplini içine girmesi, bir yandan da yıllardır sürüncemede kalan yapısal reformlarını hayata geçirmesi gerekiyor. Hükümetiniz bu konuda kararlı olduğunu bildiriyor. Bu kararlılığın uygulamada da sürdürülmesi, toplumun bütün kesimlerinin fedakarlığa katılması ve hükümetin siyasi kaygılarla geri adım atmaması şart. Biz, bu yöndeki bir programın istikrarlı biçimde uygulandığını gördüğümüz ölçüde, elimizden gelen ve bizden istenen türde bir desteği vermekten memnun oluruz" dedi.
Aynı yetkili, "Kredi anlaşması için, beklediğimiz asgari adımların atılması ve her aşamada bu adımların devamı gerekli. Bunu programa dönüştürmenin yolu, önümüzdeki haftalarda ayrıntılı bir teknik çalışmadan geçiyor" bilgisini verdi.
Taner ise, "Bütün mesele, bunun tekniği, zamanlaması, miktarı, boyutu, finansman olanakları, hangi ortamda, hangi kapsamda bununla ilgili mali olanaklar nasıl yapılabilir gibi ayrıntılarda. Bunun için de bir aylık bir çalışmaya ihtiyacımız var" dedi.
Gerek Taner, gerekse Clinton yönetimi kaynakları, ABD'nin Türkiye'nin ekonomik programının "desteklenmesi" yönünde IMF'e "olumlu telkinde" bulunduğunu da doğruladılar.

Taner, Camdessus ile görüşmesi ardından gazetecilerin sorularını yanıtlarken, "Bulunduğumuz noktayı özetlersek, anlaştık" dedi. "Bunu bir stand - by olarak görmeyin" diyen Taner, IMF ile süren pazarlığı şöyle anlattı:
"Belki de gelişmekte olan ülkelerde ilk defa uygulanacak bir programı tasarımlamak üzerek, prensip anlaşmasına vardık. IMF'nin katıldığı yerler var ve birleşiyoruz. Katılmadığı yerlerin de üzerinde tartışarak ya onların bizi ya da bizim onları ikna edebileceğimiz bir noktaya getirmeye çalışıyoruz. Bu işi, ekonomik reformların yapılacağı bir ortamda sürdürmek, başlı başına yeni bir programı içeriyor. Bu programın, daha önce bu çapta, bu anlamda uygulandığı bir yer yok."
Sözkonusu anlaşmanın bir "stand - by" olmayacağını özellikle vurgulayan Taner, "Türkiye, IMF ile yepyeni bir dozda, tarzda, nitelikte, necilekte ve içerikte bir anlaşmaya gidecek" dedi.