IMF: Önce Hükümet krizini çözün

Türkiye'de Erez ve Aktuna'nın istifasıyla bir hükümet krizi yaşanırken; IMF'le görüşmek üzere ABD'ye gelen Bakan Söylemez ve ekonomi bürokratlarını sıkıntılı anlar bekliyor. "Artan riskleri ve inatçı enflasyonu" ile Türkiye'nin dünyadaki genel gidişten ayrıldığını belirten IMF uzmanları, ekonomik istikrar için "hükümet krizinin aşılmasının şart" olduğu görüşünde

ULUSLARARASI Para Fonu (IMF) ve Dünya Bankası'nın (IBRD) bahar toplantıları, uluslararası iktisadi görünümün IMF Başkanı Michel Camdessus tarafından "coşku verici" diye nitelendirildiği iyimser gözlemlerle başlarken, Türkiye bu tabloda belirgin bir "kara leke" oluşturuyor.
"Dünyanın İktisadi Görünümü" raporunda 1996'da yüzde 4 büyüme oranına Ortadoğu dahil birçok bölgede istikrar bozulmadan ulaşılmasını öven IMF uzmanları, Türkiye'yi "yatırım riski giderek artan, inatçı enflasyondan bir türlü kurtulamayan" bir ülke olarak "istisna" sayıyorlar. Bu olumsuz değerlendirmenin en "karanlık" yanını ise, Türkiye'deki siyasi belirsizlik ortamının, ekonomide istikrara yönelik uzun soluklu adım atılmasına izin vermemesi oluşturuyor.
Türkiye'ye yabancı sermaye girişinin ve ihracat bağlantılarının, hükümet krizinden doğrudan etkinlediğini belirten çoktaraflı yatırımlardan sorumlu bir IMF yetkilisi bu durumu Milliyet'e, "Ankara'nın getirdiği kaynak paketlerini, istikrar önlemlerini, yapısal reform planlarını can kulağıyla dinliyoruz. Ancak daha bu konuşma bitmeden, Ankara'daki muhatabımızın değişip değişmeyeceğinden emin olamıyoruz" diye anlattı.
Aynı yetkiliye göre, "Türkiye'de yerüstü ekonomisinin rahat nefes alabilmesi için, demokrasinin rahat nefes alması şart. Hükümet kavgaları, darbe olasılığı, sallantılı bir koalisyon sadece yeraltı ekonomisine yarıyor. Hiçkimse parasını, yarın ne olacağı belli olmayan bir ülkeye yatırmıyor. Hiçbir bürokrat, yarın kimin emrinde çalışacağını bilmeden işine sarılamıyor."
Türkiye'nin Devlet Bakanı Ufuk Söylemez başkanlığında bir heyetle temsil edildiği IMF - IBRD toplantıları, enflasyonun üç yıl içinde yüzde 10'a düşürülmesine yönelik planla ilgili olarak, Fon yetkilileriyle Ankara arasında yeni görüşmelere olanak hazırlıyor. Ancak IMF tarafı, Yıldırım Aktuna ve Yalım Erez'in istifasıyla iyice belirsizleşen siyasi ortamda, Söylemez'in aktaracaklarını "Acaba yarın sizin yerinizde kim olacak" sorusundan bağımsız dinleyemeyecek.
IMF yetkilileri, Türkiye'de Hazine, Merkez Bankası, DPT ve Maliye Bakanlığı'nın temsil edildiği bir teknik komitenin orta vadeli bir "anti - enflasyonist büyüme programı" hazırlaması konusunda görüşbirliği olduğunu belirtiyorlar. 2000 yılına dek özelleştirmeden 20 milyar dolar sağlanması hedefini içeren bu program, sıkı para politikasını, sosyal güvenlik harcamalarındaki kayıpların giderilmesini ve hem TSK'da, hem de vergi yapısında reforma gidilmesini de içeriyor. Ancak Washington'daki gözlemciler programın başarısı için, "önce siyasi istikrar" gerektiğinde birleşiyorlar.