31.10.2010 - 02:29 | Son Güncellenme:
EYLEM TÜRK
Sofra Catering, Türkiye’de yatırım yapan yabancı şirketlere özel bir hizmet başlattı. Yabancı şirket CEO ve yöneticilerine kendi mutfaklarından alıştıkları tatları sunan Sofra, aşçılarını sözkonusu ülkelere gönderip eğitim aldırıyor. Sadece eğitimle sınırlı kalmadıklarını söyleyen Sofra Grup CEO’su Yaşar Büyükçetin, “Hatta belli malzemeleri ülkelerinden ithal edip üretilen yemekleri kendilerine sunuyoruz. Hali hazırda Koreli, Japon, Fransız, İspanyol, Çinli ve Meksikalı yöneticilere hergün kendi mutfaklarından örnekler sunuyoruz” dedi.
Son dönemde şirketlere verilen yemek hizmetindeki yeni trendler konusunda da bilgi veren Büyükçetin, “Özellikle beyaz yaka diye adlandırdığımız yönetim kadrolarının yemek tercihleri kalori düzeyi düşük ve hızlı servis edilebilen besinlere yöneldi. Hemen herkes sağlıklı ve dengeli beslenmeye odaklandı” dedi.
500 bin kişiyi doyuruyor
Sofra Grup ile ilgili bilgi veren Büyükçetin, “62 ilde okul ve üniversiteler, fabrikalar, iş merkezleri ve hastanelere yerinde veya taşıma yemek servisi veriyoruz. Her gün 500 binden fazla kişiye toplu yemek servis ediyoruz. 15 bin kişilik ekiple çalışıyoruz. 2 bin aşçımız, 500 gıda mühendisimiz var. İlk 500 şirket sıralamasında 157. sıradayız” dedi.
Bu işin bir canlı yayın gibi olduğunu anlatan Büyükçetin, “Banttan değil. Kaliteden ödün verdiğiniz zaman geriye alamazsınız. Bu nedenle tedarik zincirinin çok iyi kontrol edilmesi gerek. Biz de buna büyük hassasiyet gösteriyoruz” diye konuştu.
Özellikle eğitim kurumlarında, çocukların sağlıklı ve dengeli beslenmeleri için geliştirilen ‘Ye-Öğren-Yaşa’ programını uyguladıklarını anlatan Büyükçetin, şöyle devam etti: “Kullandığımız teknolojik üretim ekipmanları sayesinde, öğrencilerimize besin değerleri korunan yemekler sunuyoruz. Öğretmenler, veli ve öğrencilere ayrı ayrı sağlıklı beslenme seminerleri vererek, çocukların okul dışı hayatında da beslenme alışkanlıklarını devam ettirmelerini amaçlıyoruz.”
Yerli CEO’lar margarine geçit vermiyor
Türk firmalarındaki üst düzey yöneticilerin, CEO’ların ve patronların beslenmelerine çok itina ettiklerini belirten Büyükçetin, şu bilgileri verdi: “Bu yüzden öncelikli olarak karışık veya kalori düzeyi yüksek yiyeceklerden uzak duruyorlar. Mesela hayvansal yağlar, margarin, tereyağ, krema kullanılmasını istemiyorlar. Başlangıçta ev yapımı değişik çorbalar, peynir tabağı, zeytinyağlılar; örneğin enginar, imambayıldı, patlıcan salata, kuşkonmaz, füme somon ve çeşitli balıklar gibi hafif başlangıçları tercih ediyorlar. Ana yemekte son trend balık. Tatlı yerine de meyve çeşitlerini istiyorlar.”
Arasıcak tabaklarının çok fazla tercih edilmediğini kaydeden Büyükçetin, “Özellikle balık çeşitleri isteniyor. Tatlı yerine de meyve çeşitlerine yönlenmiş durumdalar. Yemek sonrası kahve tercihleri de genellikle latte tarzı kahveler” diye konuştu.
* Kimchi: Lahana ve turpla yapılan Kore’ye özgü geleneksel bir sebze yemeği
** Paella: Tavuk eti, balıklar ve deniz ürünleri ile pişirilen İspanyol pilavı (üstte)