Ekonomi "Marx'ın ütopyası bilgi çağında gerçekleşecek"

"Marx'ın ütopyası bilgi çağında gerçekleşecek"

13.05.1997 - 00:00 | Son Güncellenme:

"Marx'ın ütopyası bilgi çağında gerçekleşecek"

Marxın ütopyası bilgi çağında gerçekleşecek

Milliyet 1996 Ödülleri Ekonomi dalında ikincilik ödülünü kazanan Aykut Lenger, bilgi çağının eşitlikçi, uzlaşmacı bir toplum yaratacağını söylüyor. Lenger, Türkiye'nin de yapısal siyasi ve ekonomik sorunlarından kurtulabilmesinin ancak bilgi çağını yakalamasıyla mümkün olabileceğini belirtiyor

MİLLİYET'in 1996 Ödülleri kapsamında Ekonomi dalında 2'incilik ödülünü "Türkiye Ekonomisi İçin Aykırı İktisat Önermeleri" konulu araştırması ile Ege Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İktisat Bölümü Araştırma Görevlisi Aykut Lenger kazandı.
Lenger, araştırmasında, ekonomisi yüksek faiz, gelir dağılımındaki eşitsizlik, rant ekonomisinin güçlenmesi gibi sorunların sarmalına takılıp kalan Türkiye'nin bilgi çağını yakalamasıyla bu kısır döngüden kurtulabileceğini belirtiyor.
Peki bu nasıl olacak? Lenger'e göre, Türkiye'nin bilgi çağını yakalaması iki aşamada mümkün olabilir. İlk aşama orta vadeli bir sanayileşme politikası ile gelir dağılımındaki eşitsizliği ortadan kaldırmak. Lenger bu süreci şöyle açıklıyor; "Orta vadeli bir sanayileşme politikasıyla, gelir dağılımındaki eşitsizliği ortadan kaldırmak mümkün olabilir. Ücretlerle karlar arasında bir denge sağlanmak suretiyle Batı Avrupa tipi uzlaşmacı bir sanayileşme modeli gerçekleştirilebilir."

Son çeyrek yüzyıldır Batı ülkelerinin bir bilişim devrimi yaşadıklarını söyleyen Lenger, Türkiye'nin 2'inci ve 3'üncü sanayi devrimini gerçekleştiremediğini belirterek "Türkiye, Batı'nın gittiği yolu takip etmek gibi bir hata yaptı. Oysa Uzakdoğu ülkelerinde olduğu gibi kendisine özgü bir sanayileşme politikasını benimseyebilirdi. Bu kez hataya düşülmemesi gerekiyor."
Orta vadeli sanayileşmenin bilgi toplumuna geçişte gerekli finansmanı yaratacağını hatırlatan Lenger, ikinci aşamayı da şöyle anlatıyor; "Öncelikle eğitimde köklü bir reform yapılması gerekiyor. Mevcut eğitim sistemi öğrenmeye değil, kolay yoldan para kazanmaya meraklı insan kitleleri yetiştiriyor. Bu durum da rant ekonomisinin insan kaynağını oluşturuyor. Oysa, bilgiye meraklı insanlar yetiştirilirse bu insanlar bilgi toplumunun temel taşları olacaktır."
Türkiye'nin gelecek yüzyılda iplik, tekstil ürünleri üretmek durumunda kalamayacağını, gelişmiş ülkeler arasında yeralmak istiyorsa bilgi üretmek zorunda olduğunu ifade eden Lenger, "Bilgiye olan talebin arttırılması gerekiyor. Bilgi toplumunun en önemli girdisi bilgi ve bu alanda Türkiye oldukça geride. Ar - Ge harcamalarına ayrılan payın en az GSMH'nin yüzde 1'ine çıkarılması gerekiyor" diyor.

Lenger'e göre bilgi toplumuna geçişin diğer bir önkoşulu da halkın bilgiye eşit şartlarda ulaşabilmesi. Burada devlete büyük sorumluluk düşüyor. Devlet iyi bir eğitim vatandaşlarına parasız sağlamak zorunda.
Bilgi toplumunun eşitlikçi bir toplum yaratacağını anlatan Lenger, bu tezini şöyle açıklıyor; "Bilgiyi elde etmek için çalışmak, yıpranmak gerekiyor. Toprak gibi, sermaye babadan kalma olmadığı için herkesin kazanabileceği bir sistem. Gelecekte, bilgi sermayenin önüne geçer, sermayenin önemi ortadan kalkarsa, Marx'ın ütopyasına yani insanların ürettiği kadar üretimden pay almasının mümkün olabildiği bir topluma ulaşılabilir."