Pakistan: IMF’den resmen kredi istemedik

Pakistan, Uluslararası Para Fonu’ndan (IMF) resmen kredi istemediğini bildirdi.

Pakistan Başbakanı Yusuf Rıza Gilani’nin ekonomik işler baş danışmanı Şaukat Tarin, düzenlediği basın toplantısında, "Şu an itibariyle IMF’den resmen kredi talebinde bulunmadık" dedi.

Tarin, "Pakistan, halen dost ülkeler dahil diğer diğer borç veren kurumlardan, 3,5 milyar ile 4,5 milyar dolar arasındaki finans açığını kapatmak için kredi almayı umuyor. Gelecek 15-30 günde nakde ihtiyacımız var" diye konuştu.

Krediyle ilgili daha fazla görüşme yapılması gerektiğini belirten Tarin, "A ya da B seçeneklerinden yeterli parayı alamayacağımıza inandığımızda IMF Yönetim Kurulu’na resmi başvuruyu yapacağız" dedi.

Tarin, önceki gün cari açığı kapatmak ve gelecek iki yılda ekonomik düzenlemeleri yapabilmek için 10 ila 15 milyar dolar dış krediye ihtiyaç olduğunu açıklamıştı.

IMF Başkanı Dominique Strauss-Kahn dün, Pakistan’ın kendilerinden resmi olarak yardım istediğini ve kredi programı görüşmelerinin gelecek birkaç gün içinde başlayacağını söylemişti.

Enflasyonu yüzde 25’i bulan, bütçe açığı sürdürülemez durumda olan ve hükümetin merkez bankasından borçlanması nedeniyle bankacılık sisteminde likidite sıkışıklığı sıkıntısı çeken Pakistan’da, döviz rezervleri bir ayda yaklaşık 1 milyar dolar düşen merkez bankasının sadece altı haftalık ithalatı karşılayacak döviz rezervi bulunuyor.

Pakistan’da, 11 Ekim itibariyle toplam döviz rezervleri ticari bankaların elindekiler dahil 7,75 milyar dolar iken bu rakamın 4,34 milyar doları merkez bankasının hesabında bulunuyor.

IMF’NİN ACI REÇETESİ

Bu arada eski Pakistan Merkez Bankası Başkanı İşrat Hüseyin, Pakistan’ın, sivil yönetime geçişi sırasında sorunların görmezden gelinmesi nedeniyle ekonomiyi rayına sokmak için IMF kredisine ihtiyacı olduğunu söyledi.

Pakistan’da 1999 ve 2005 yılları arasında Merkez Bankası başkanlığı yapan Hüseyin, Reuters’e verdiği demeçte, "Ekonomi rahatsızlandığında, IMF’ye gidersiniz ve IMF, sağlığınıza kavuşmanız için size kullanmak zorunda olduğunuz acı reçeteyi yazar. IMF’nin programına koltuk değnekleri olarak değil, ekonomiyi rayına sokmak için ihtiyacınız vardır" dedi.

Ülkenin ödeme sisteminin tamamen tıkandığını ve daha sonra askeri yönetimden sivil yönetime geçiş döneminde iyi yönetilemediğini, ekonominin, bu geçişi sırasında siyasi kavgalar yüzünden görmezden gelindiğini vurgulayan Hüseyin, "Dar siyasi konulara sağlam ekonomik idareden daha fazla önem vermeyi seçtik. Ancak ekonominin dar siyasi çıkarlar için kullanılamayacağı dersini aldık" diye konuştu.

IMF programında ana unsurun, gayrisafi yurt içi hasılanın yüzde 4 ila 4,5’ine çıkmaması için bütçe açığını kontrol etmek olacağını söyleyen Hüseyin, diğer önemli noktaların ise muhtemelen cari açığı azaltmak, faiz oranlarını reel faiz oranları rejimi ve piyasanın karar verdiği döviz kuru oranıyla uyumlu seyretmesi olacağını ifade etti.

Yoksullar için sosyal güvenlik programlarının uygulamaya konulması ve sabit gelir sağlanması halinde bu kişilerin programın ceremesini çekmeyeceğini belirten Hüseyin, "İş dünyası, sanayiciler faiz oranlarındaki düzenlemeler nedeniyle acı hissedecek ve büyüme öncekine göre yavaşlayacak" diye konuştu.

Pakistan, 2000 yılında 9 aylık stand-by anlaşması sürecine girmiş ve 2001’de yoksullukla mücadele programını görüşmüş ve bu programı süresi içinde tamamlamıştı.