Ekonomi ‘Rapor elimizde gerekeni yapacağız’

‘Rapor elimizde gerekeni yapacağız’

01.01.2002 - 00:00 | Son Güncellenme:

BDDK Başkanı Engin Akçakoca, topladığı mevduatı grup şirketlerine kullandıran bankayla ilgili rapordan haberleri olduğunu ve gerekeni yapacaklarını söyledi

‘Rapor elimizde gerekeni yapacağız’

BDDK Başkanı’ndan bomba açıklamalar
‘Rapor elimizde gerekeni yapacağız’

BDDK Başkanı Engin Akçakoca, topladığı mevduatı grup şirketlerine kullandıran bankayla ilgili rapordan haberleri olduğunu ve gerekeni yapacaklarını söyledi

‘Rapor elimizde gerekeni yapacağız’
KADİFE ŞAHİN

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK) Başkanı Engin Akçakoca, topladığı mevduatın tamamına yakınını (1.2 katrilyon lira) off - shore ve kredi işlemleriyle grup şirketlerine aktaran banka hakkında 17 Eylül 2001’de düzenlenen rapordan haberleri olduğunu bildirdi.
Milliyet’in ortaya çıkardığı ve söz konusu bankaya el konulmasına neden olabilecek saptamalara yer verilen rapor üç buçuk aydır işleme konulmayı bekliyor. Özkaynak açığı bulunan bankalara verilecek kamu kaynağı desteğine ilişkin bilgiler veren BDDK Başkanı Akçakoca ise murakıp raporu hakkında "BDDK, her konuya hakimdir. Gerekeni yapacağız" dedi.
Sermaye yetersizliği bulunan ve yüzde 1 pazar payı olan bankalara Hazine’nin destek vermesinin bankayı değil sahibini kurmak olarak değerlendirilmesinin ancak polemik konusu olabileceğini belirten Akçakoca, "Türkiye’de 50 yıldır bankacılık sistemi aile ve holding sahipliği üzerine kurulu. Bu konuyu tartışmak için geç kaldık" diye konuştu.

Sistem halka açık değil
Operasyonun önemli olduğunu ve enine boyuna tartışılması gerektiğini belirten Akçakoca, "Bu çok yararlı olur. Hatta öneriler getirilerek tartışılması lazım. Sadece orasını burasını kritik edip bırakmak değil karşı önerilerin de konulması lazım ki düşünülmeyen veya mantıklı olduğuna inanılan bu önerilerden yararlanabilelim" dedi.
Akçakoca şöyle devam etti:
"Banka sahibini kurtarma konusu bence polemik konusudur. Türkiye’deki bankacılık zaten aile, grup, holding sahipliği üzerine oturtulmuştur. Şu anda yapacak hiç bir şeyimiz yok. Halka açık bir düzenimiz yok. Çok ortaklı bir bankacılık düzenimiz yok. Bankalar kurulurken zaten aile esaslı, grup esaslı, holding ve banka sahibi esaslı yani hakim ortak esaslı bir sistem ile kurulmuş. Dolayısıyla bugün gelip 40 - 50 yıl önce başlayan bir süreci tenkit konusu yapmak bana göre yanlış ve çok geç. Hakim ortağı kurtarmak diye bir şey yok."

Kredi dönmezse senet olacak
Operasyonunun ana hedefinin bankacılık sektörünü özkaynak açısından güçlendirmek olduğunu kaydeden Akçakoca, bunun iki aşamada olacağını bildirdi.
Devletin ilk aşamada sermaye yeterlilik rasyosu sıfır ile 5 arasında olan bankalara hisse senedi karşılığında kaynak aktaracağını bildiren Akçakoca, "İkinci aşamada sermaye yeterlilik rasyosu yüzde 5 ile 9 arasında bulunan bankalara sermaye benzeri kredi verilecek" dedi.
Bu kredinin de hisse senedine dönüştürülebilir tahvil olduğunu ifade eden Akçakoca, "Bunu piyasa faizi ile vereceğiz. Zamanında geriye ödenmediği takdirde hisse senedine dönüştürülecek" dedi.

Risk yönetimine geçilecek
Destekten yararlanmak isteyen mevcut banka sahiplerinin desteği ne şekilde olırsa alsın her koşulda bankadaki hisse oranlarını azaltmak zorunda olduğunu kaydeden Akçakoca, operasyonla bankalara kamu kaynağı sağlayarak ortaklarla birlikte sektörü güçlendirmeyi istediklerini vurguladı.
Dünyada bütün risk sistemlerinin özkaynak kriteri üzerine kurulduğunu belirten Akçakoca, Türkiye’de de bankaların yeni yılda risk sistemine geçeceğini söyledi.

‘Küçükler birleşmek zorunda’
Sermaye desteği için bankaların yüzde 1’in üzerinde pazar payına sahip olması koşulunun aranmasının haksız rekabet şeklinde değerlendirilmesinin yanlış olduğunu belirten Akçakoca, küçük bankaların birleşmek zorunda olduklarını söyledi.
Birleşmeler için yapılan vergi düzenlemelerinin beklentilerin de üzerinde olduğunu kaydeden Akçakoca, "Herkes içinde bulunduğu durumu ve bugünkü ekonomik koşulları çok iyi değerlendirmek zorunda" dedi. Akçakoca, küçük bankaların sahiplerinin ‘Ben yüzde birin 1 altındayım, karşımdaki de yüzde 1’in altında. Birbirimizi 40 yıldır tanıyoruz ve ikimizin de devlet desteği ile sermaye koyma gücümüz yok’ diyerek birleşmeye gitmeleri gerektiğini söyledi.
Küçük banka sahiplerinin biraraya gelip ortak olmalarını mümkün gördüğünü bildiren Akçakoca, "Eğer böyle bir mecburiyet getirmeseydik bu aile ve holdingler böyle bir işbirliğine giderler miydi, hayır. Bu mecburiyet ve ortam karşısında gideceklerini düşünüyorum ve son derece rasyonel sonuçlar çıkacak" diye konuştu.

‘Kaynak dışarıdan gelecek’
Hazine’nin bankalara vereceği kamu desteği için gerekli olan kaynağın içerden değil dışardan sağlanacağını bildiren Akçakoca, "Para, IMF veya Dünya Bankası’ndan gelecek" dedi.
"İçerden borçlanırsak borçlanma miktarı otomatikman artmış olur. Dışardan kaynak gelirse iç borçlanmaya dokunmamış oluruz" diyen Akçakoca, iç boşaltılarak zarara uğratılmış bankalar dışında zor duruma düşmüş ve Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (Fon) kapsamına alınmış bankalar için bu yöntemin niçin kullanılmadığına ilişkin ise şunları söyledi:
"Sermaye yeterlilik rasyoları yetersiz olan bankaların sistem dışına çıkarılması gerekiyordu. Çünkü bu bankalar sistematik risk yaratıyorlardı. Bu nedenle temmuz ayında bir operasyon yapıldı. İkincisi böyle bir operasyon için fon gerekiyordu. Bence en önemli iki faktör bu."
"Öncelikle rekabet hangi platformda oluşur konusunu tartışmamız gedekir" diye konuşan Akçakoca, "Küçük bankalar ile büyük bankalar her konuda rakipdiler de şimdi mi rekabet ortamından ayrıldılar" dedi.

‘Hisseleri hemen satabiliriz’
BDDK Başkanı Akçakoca, devletin bankalara verdiği destek karşılığındaki hisseleri aldıktan bir sonraki gün satabileceklerini söyledi.
Hisseler için önce banka sahibine soracaklarını bildiren Akçakoca, Hazine’nin banka yönetiminde yer alacağını vurgulayarak "Kimse yönetiminde bir başkasını istemez" dedi. Akçakoca, "Önce sorarız, ödeyebiliyorlarsa ödesinler. Ödeyemiyorlarsa alıcısı varsa aldığımız günün ertesi satabiliriz" dedi.
Akçakoca, kamunun zarar etmeyeceği bir fiyattan satarak bir an önce nakte dönmeyi istediklerini kaydetti.
Akçakoca, başarısızlık halinde ise operasyondan sadece bankacılığın değil tüm ekonominin etkileneceğini söyledi. Akçakoca, "Krizin devam ettiğini ve banka sahiplerinin işlerinin kötüye gittini düşünelim. Ve diyelim ki biz de satışa çıkardık kriz nedeniyle satamadık. O zaman elimizde tuhaf ortaklı bankalar olur. Kamunun yalnızca bankacılıktaki değil ekonomideki ağırlığı artar" dedi.
Akçakoca, bankaların sermaye benzeri krediyi 7 yıllık zaman diliminde ödeyememesi halinde hisse senetlerinin özel tertip kağıtlarla değiştirileceğini söyledi.

‘Kredi sistemi yeniden açılacak’
Bankacılık sektörüne verilecek destek ile bankaların reel sektörle olan kredi ilişkilerinin yeniden işler hale gelmesinin planlandığını kaydeden Akçakoca, "Bankalar destek ile birlikte aktif ve pasiflerindeki vade dengesini yeniden oluşturabilecekler. Böylece ellerindeki likiditelerini daha rahat kullanma olanağı elde edecekler" şeklinde konuştu.
"Ancak, bütün bunların hemen yarın olmasını beklemediğimiz gibi bankaların kredi limitlerinin çalışır hale geleceğini de bekliyoruz" dedi.
Reel sektörün bankalara olan borçlarının yeniden yapılandırılması için özel mahkemeler kurulacağını bildiren Akçakoca, "Her şehirde kurulacak özel mahkeme ile işlerin süratlenmesi sağlanacak" diye kaydetti.




EKONOMİ



















Yazarlar