04.11.2008 - 15:14 | Son Güncellenme:
Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Türk-Lübnan İş Konseyi tarafından Lübnan Başbakanı Fuad Sinyora onuruna bir çalışma yemeği düzenlendi.
Burada konuşan Sinyora, Türkiye’nin, tarihiyle, ekonomisiyle, konumuyla ve yakaladığı istikrarıyla hem Orta Doğu’da hem de doğuyla batı arasında önemli görev alabilecek bir ülke olduğunu belirterek, Türkiye’nin dinler, kültürler arasında yakınlaşmayı sağlamak konusunda bir açıklık ve hoşgörü modeli olduğunu dile getirdi.
Dün Ankara’da çeşitli görüşmeler yaptıklarını ve bunların büyük işbirliklerine işaret ettiğini anlatan Sinyora, iki ülke arasındaki ekonomik ilişkileri geliştirmek için çalışmalar yapıldığına dikkati çekti.
Sinyora, suikast sonucu öldürülen eski Başbakanlardan Refik Hariri’nin ilişkileri geliştirmek, ticaret ve yatırımların artırılması konusunda çalışmalar gösterdiğini hatırlatarak, bunlar sayesinde son birkaç yılda önemli miktarlarda artışlar görüldüğünü söyledi.
Aynı zamanda iki ülkedeki karşılıklı yatırımlarda ilerleme olduğunu vurgulayan Sinyora, Lübnanlıların Türkiye’de bankacılık, telekomünikasyon gibi alanlarda yatırım yaptıklarına değindi.
Sinyora, bu çabalarının karşılıklı olarak devam edeceğini belirterek, "Serbest ticaret anlaşmasıyla bütün engelleri, formaliteleri aşacağız. Önümüzdeki dönemin işi budur" dedi.
Yatırıma elverişli şartlar oluşması için çalışmalarını sürdüreceklerini ifade eden Sinyora, hem iki ülke hem de Türk-Arap dünyası arasında işbirliği konularını geliştireceklerini dile getirdi.
Sinyora, Lübnan’ın son yıllarda çok sıkıntı çektiğine ancak ekonomisini zorlayan bu sıkıntılara rağmen büyük ölçüde sağlamlık ve istikrar içinde olabildiğine dikkati çekerek, Lübnan’ın ve Lübnanlıların squash oyununa benzetildiğini, ne kadar hızlı vurulursa o kadar hızlı geri döndüklerini aktardı.
"LÜBNAN, ARAP DÜNYASINA SIÇRAMAK İÇİN DOĞRU YER"
Katılımcıların sorularını da yanıtlayan Sinyora, Lübnan mali sektörünün yurt dışına doğru genişleme eğilimi bulunduğunu ve Türkiye’den de bir banka satın alındığını hatırlatarak, bunun doğru yolda atılmış bir adım olduğunu düşündüğünü, başka örneklerin de bunu izlemesini temenni ettiğini, bu yatırımların geç kalmış olsa da, hiç olmamasından iyi olduğunu söyledi
Sinyora, Lübnan ekonomisinin Arap dünyasında bir "vitrin" gibi olduğu görüşünü dile getirerek, "Lübnan’da yer almak iyidir. Arap dünyasındaki diğer yerlere sıçramak için doğru bir yerdir" diye konuştu.
Ekonomik krize de değinen Sinyora, durgunluk yönündeki baskılara direnmek için işbirliği yapılması gerektiğine işaret ederek, "Krize en güzel cevap Türk-Arap dünyası arasındaki ticari ilişkileri geliştirmek olacaktır" dedi.
Fuad Sinyora, Türkiye’den her zaman destek gördüklerini belirterek, Türkiye’nin kara gün dostu olduğunu gösterdiğini ve buna teşekkür ettiklerini söyledi.
"TİCARET HACMİ 3 YILDA 3 MİLYAR DOLARA"
Türk-Lübnan İş Konseyi Başkanı Mehmet Habbab da 2002 yılında Beyrut’ta kurulan konseyin, iki ülke arasında ticari ve ikili ilişkiler alanında çok iş başardığını söyledi.
Hariri suikasti ve onu izleyen olayların ticari ilişkilere gölge düşürdüğünü ifade eden Habbab, iki ülke arasındaki ticari ilişkilerin önümüzdeki dönemde geliştirilerek 800-900 milyon dolara çıkarılması gerektiğini kaydetti.
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkan Vekili Halim Mete ise, Türk-Lübnan ekonomik ilişkilerinin gündeminde yer alan serbest ticaret anlaşmasının sonuçlandırılması gerektiğini dile getirerek, bu anlaşma yapıldığında ticaret hacmini 3 yıl içinde 3 milyar dolara ulaşacağını belirtti.
Her iki ülkede de turizm potansiyeli bulunduğunu vurgulayan Mete, bu alanda mesafe katetmenin hiç zor olmadığını söyledi.
Mete, Lübnan’ın, Körfez bölge fonlarının Türkiye’ye aktarılması sürecini desteklemesini beklediklerini de sözlerine ekledi.
Konuşmaların ardından Habbab ve Mete, Sinyora’ya porselen bir vazo hediye etti.