‘Siyasi gerginlik yatırım ortamını olumsuz etkiliyor’

Uluslararası Yatırımcılar Derneği’nin 29. Olağan Genel Kurulu’nda konuşan Antika, küresel mali krizin gelişen ekonomilere akan finansman kaynaklarını azalttığına dikkat çekti.
Bu ülkeler arasında Türkiye’nin bir cazibe merkezi olarak konumlanması ve bu konumun sürdürülebilir kılınmasının oluşan yeni rekabet koşulları nedeniyle yakın geçmişe oranla çok daha zorlaştığını ifade eden Antika şöyle konuştu:
“Maalesef içinden geçmekte olduğumuz dönemde iç siyasi gerginliklerin ve kurumlar arası kutuplaşmaların artması, ekonomik önceliklere ve küresel önem arzeden stratejik konulara odaklanmayı güçleştirerek,öngörülebilirliği ve yatırım ortamını olumsuz yönde etkiliyor. Uluslararası yatırımcıların bakış açısıyla öne çıkan öncelikli konularımızı, ilgili sayın bakanlarımız ve sayın bürokratlarımızla Ekonomi Koordinasyon Kurulu gibi başarılı platformlarda çözüm odaklı bir yaklaşımla görüşebilmeyi ümit ediyoruz.”
Antika, küresel krizde mali sistemleri ciddi oranda darbe alan ülkelerde son zamanlarda finans sektörü üzerinde aşırı bir kontrol eğilimi gördüklerini belirterek, şartların son derece farklı olduğu halde benzer kısıtlamaların, Türkiye’de de uygulanması halinde, orta vadede Türkiye bankacılık sektöründe karlılık ve sağlıklı sermaye birikiminin olumsuz yönde etkileneceğini bildirdi.

Babacan: Korkmayın
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan ise Türkiye Cumhuriyeti’nin birinci sınıf demokrasi olmasına ilişkin Kopenhag siyasi kriterlerinin hedef seçildiğini söyledi. Babacan, “Eğer günlük gelişmeler Türkiye’yi birinci sınıf bir demokrasi olma yoluna sokacak gelişmelerse, Kopenhag siyasi kriterlerini tam anlamıyla karşılayacak bir sürece Türkiye’yi eğer götürüyorsa o zaman bu gelişmelerden hiç korkmamak lazım” dedi.

Anayasa değişikliği şart
Şu andaki anayasanın birinci sınıf bir demokrasiye yakışmadığı konusunda herkesin hemfikir olduğunu belirten Babacan, “Anayasanın nasıl değiştirileceği anayasada yazılı. Anayasa’yı değiştirecekseniz ilk 4 maddesi değişmez diyor. Biz de anayasada yazan ne varsa hepsine tamam diyoruz. İlk 4 maddesiyle hiçbir problemimiz yok hatta daha güçlendirmeliyiz diyoruz. Ama öte yandan da şu andaki anayasamızın birinci sınıf bir demokrasiye yakışmayan bir anayasa olduğu konusunda herkes hemfikir” dedi.
Bugün en muhalif partilerin de, sivil toplum kuruluşlarının da anayasanın değiştirilmesi gerektiğini söylediğini belirten Babacan, “Hadi değiştirelim dediğinizde, şöyle bir etrafınıza, arkanıza bakıyorsunuz kimse kalmamış” diye konuştu. Transformasyonun kolay olmadığını vurgulayan Babacan, bu değişimden Türkiye’nin karlı çıkıp çıkmayacağına, ya da sonuçta nereye doğru gittiğine bakmak gerektiğini söyledi.