Spor sandaletle 'girişimci’ oldu
14.06.2014 - 02:30 | Son Güncellenme:
HANİFE BAŞ - KOBİ
Ünal Altay, mali müşavir olmak isterken outdoor ayakkabı sektöründe girişimciliğe soyunan bir isim. 33 yaşındaki Altay, Maliye eğitimi aldı. Ancak mali müşavir olmak istemesine karşın daha ilk muhasebe dersinde bu mesleğin kendisine göre olmadığını gördüğünü anlatıyor. Pazarlama alanında yüksek lisans yaptıktan sonra ise ayakkabı sektöründe kariyerine başlamış.
Outdoor’da boşluk var
Kendisi için bir okul olarak gördüğü Yeşil Kundura’da çalıştı. Üç yıl bu şirkette iyice sektörü öğrendiğini ama o dönemde aklında hep girişimci olmak düşüncesinin bulunduğunu anlatıyor. Çalıştığı süre boyunca da sektörde sandalet alanında boşluk olduğunu farkediyor ve firması Odina’yı kuruyor. Bu boşluğu doldurmak için ise Amerika’nın ünlü sandalet markası Teva’nın da Türkiye’deki özel dağıtıcılığını zorlu bir eleme sürecinden sonra almaya hak kazanmış.
Altay, Teva’yla ilgili şu bilgileri veriyor: “Dünyada outdoor sporda çok bilinen bir marka. ABD’de Büyük Kanyon’da rehberlik yapan Mark Thatcher, 1984 yılında ayakkabı ve sandalette bir buluşa imza attı. Spor ayakkabı ve sandaletlerin en önemli özelliklerini bir araya getirerek spor sandalet Teva’yı yarattı. Sandaletleri çok ünlü. Su geçirmiyor ve ayak sağlığını koruyor. Bu ürünü ithal ederek Türkiye’de pazara sunabileceğimi düşündüm. 2012’de ithalata başladık. İlk yılımızı geride bıraktık. Bir yıl içinde de satışlarımız iki buçuk katına çıktı. Çok iyi bir yıl geçirdik. Bu yıl da benzer sonuçları bekliyoruz.
Şehir konforu da geliyor
Markanın modellerinin çoğunu da burada satıyoruz. Türkiye’ye yeni getirdiğimiz Original Universal serisiyle de şehir yaşam tarzına uygun sandalet grubunda da yer alacağız. Bunların da ilgi göreceğini tahmin ediyoruz. Marmara, Ege, Akdeniz ve İç Anadolu’da 52 noktada satışımız var.”
Türkiye’de outdoor spor malzemesi ve ayakkabısı konusunda bir açık bulunduğunu da kaydeden Ünal Altay, çok organize bir pazar olmadığını ancak insanların outdoor sporlara ilgisinin
her geçen gün arttığını ve bu alanda önemli potansiyel gördüklerini dile getiriyor. Ancak Altay, bu ithalata uygulanan yüksek vergilerden şikayetçi. Bu alanda büyümeye devam edecek
olan Ünal Altay’ın bundan sonraki
hedefi ise aksesuar alanında yeni bir girişimde bulunmak.
‘Ayakkabıcılığımızda segmentasyon yok’
Türkiye’de ayakkabı sektörünü de değerlendiren Ünal Altay, “Maalesef ayakkabıda segmentasyon yok. Outdoor markalarla kahverengi ayakkabı karışık satılıyor. Sektör büyüdükçe bu segmentasyonun olacağını tahmin ediyoruz. Türkler de ayakkabı kullanımı konusunda çok fazla bilinçli değil. Deri bir ayakkabı iki gün üst üste giyilmez. Giyildiği zaman ter ve koku yapar. Maalesef çok bilinçli ayakkabı kullanımı yok” diyor.
