Ekonomi Tedavi masraflarını SGK’nın karşılaması sigorta yaptırmama eğilimini artırabilir

Tedavi masraflarını SGK’nın karşılaması sigorta yaptırmama eğilimini artırabilir

06.10.2011 - 02:30 | Son Güncellenme:

Anadolu Sigorta Genel Müdürü Mustafa Su, trafik kazalarında tedavi masraflarının poliçe ve kusur sorgulaması yapılmadan SGK tarafından karşılanıyor olmasının, tüketici cephesinde sigorta yaptırmama eğilimini artırabileceğini söyledi

Tedavi masraflarını SGK’nın karşılaması sigorta yaptırmama eğilimini artırabilir

Trafik kazalarında yararlananların masrafının SGK tarafından ödenecek olması sektörde tepkiye yol açtı. Anadolu Sigorta Genel Müdürü Mustafa Su, artık trafik kazası sonrasında tedavi hizmeti alanların kusurlu tarafın trafik sigortasına başvurarak poliçe teminatı kapsamında zararının tazmin edilmesini talep edemeyeceklerini söyledi.
Su, “Bu uygulamayla kusur ve sorumluluk değerlendirmesi yapılmaksızın tüm tedavi masraflarının SGK tarafından karşılanacak olup, kendi kusuruyla yaralananların tedavi giderlerinin zorunlu sigortalar kapsamında sigorta şirketleri tarafından devredilecek primlerle karşılanacak olması sigortacılık prensiplerine uygun gözükmemektedir. Ayrıca kusuru olmaksızın yaralananların kendisine zarar verenlere başvurma hakkının ellerinden alınmasının, mevzuat ve uluslararası anlaşmalar çerçevesinde mümkün olmadığını düşünüyorum” dedi.

Prim fiyatında artış beklentisi
Trafik sigortasında yaşanan fiyat rekabetinin devam edeceğini belirten Mustafa Su, sigorta şirketlerinin, teknik kârlılıklarını korumak adına trafik poliçelerinde prim artışına gitmeye zorlanacaklarının düşünülebileceğini ileri sürdü. Su, “Bu değişikliğin sektöre getireceği yükü hafifletmek üzere Hazine Müsteşarlığı tarafından, trafik sigortası eşik primlerinin artırılması yönünde bir değişikliğe gidilmesi de mümkün olabilir. Trafik kazalarında tedavi masraflarının poliçe ve kusur sorgulaması yapılmadan SGK tarafından karşılanıyor olmasının, tüketici cephesinde sigorta yaptırmama eğilimini de artırabileceği kanaatindeyiz” diye konuştu.
SGK’ya yapılacak prim aktarımı sonrasında sigorta şirketlerinin ve Güvence Hesabının tedavi teminatı kapsamındaki yükümlülüklerinin sona erdiğini belirten Su, “Dolayısıyla trafik kazası sonucu yaralanan veya sakat kalanların özel bakım hizmetleri ve protez gibi harcamalarının da SGK tarafından karşılanması gerekmektedir” dedi.
Su, taraf olunan uluslararası anlaşmalar dikkate alındığındaysa söz konusu uygulamayla zarar görenin, zarar verene ve onun sorumluluğunu teminat altına alan sigortacıya başvurma hakkının kalıp kalmadığının tartışmalı bir durum olduğunu söyledi. Su sözlerini şöyle noktalandırdı: “Bu durumun dava konusu olması halinde zarar veren ve sigortacı açısından mahkemelerin nasıl bir değerlendirme yapacağını öngöremiyoruz.”




Sigortacılıkta büyüme potansiyeli devam ediyor


Ray Sigorta Genel Müdürü Levent Şişmanoğlu, sigorta sektöründe yatırımların süreceği ve önümüzde dönemde şirket sayısının daha da artacağını belirtti. Türkiye’de sigorta sektörünün geleceğiyle ilgili değerlendirme yapan Şişmanoğlu, “Sigorta sektöründe hayat dışı branşlarda da şirket sayısının azalmayacağını, aksine çoğalacağını ve sektörün oldukça sağlıklı bir yapıda olduğunu düşünüyoruz. Hem yatırım hem yeni gelecek sermaye hem de mevcut şirketlerin büyümesinin sektöre olumlu yansıyacağını öngörüyoruz. Yani ilave sermaye de gelir, ilave kanallara yatırım yapılmaya da devam edilir” dedi.

‘Kârsızlık böyle gitmez’
Türkiye’de sigortacılıkta büyüme potansiyelinin çok geniş olduğunu vurgulayan Şişmanoğlu, “Fakat kârsızlığın böyle devam etmesi de imkânsız. Muhakkak kârlılık günleri de gelecektir. Ya bu yöneticilerle ya da bu yöneticiler olmadan şirketler eninde sonunda kâr etmek zorundalar. Biz şirket olarak haziran sonu bilançomuzu 663.126 TL kârlılıkla kapattık. Sene sonunda da hedefimiz bilançomuzu kârlılıkla kapatmak” diye konuştu. Şirketin kar etmesinde Ray Sigorta’da gerçekleştirilen verimlilik odaklı yeni yapılanmanın ve değişen portföy yapısının etkili olduğunu belirten Şişmanoğlu şunları söyledi: “2011’in ilk yarısında sektör hayat dışında yüzde 23 büyüdü, Ray Sigorta aynı prim düzeyinde kaldı. Oto sigortalarında, trafik vekaskoda yüzde 16 küçüldük. Oto dışı sigortalarda ise haziran sonu itibariyle yüzde 16 büyüdük. Bu tabii bir portföy şekillendirmesi, bir parça da dağıtım kanalarının yeniden yapılandırılmasının sonuçlarıdır. Bunu yaparken biraz daha ağırlıklı olarak orta ve büyük ölçekli sigortalılara doğru yöneldik. Bir yandan da KOBİ müşterimizin sayısını artırdık.”





Anadolu Sigorta’dan Urartu mirasına desteK



Kaybolmaya yüz tutmuş mesleklere ilgiyi artırmak üzere 2010 yılında, ‘Bir Usta Bin Usta Projesi’ni başlatan Anadolu Sigorta, Van’ın, kökeni Urartulara kadar giden “savatlı gümüş işlemeciliği”ne hayat verecek 20 usta daha yetiştirdi.
Van Sanayici ve İşadamları Derneği’nin işbirliğiyle nisan ayında başlayan kurslardan yararlanan, 8’i kadın 12’si erkek, toplam 20 kursiyer Van Vali Yardımcısı Nurullah Ertaş’ın katıldığı İŞGEM’deki törende sertifikalarını aldı. Proje kapsamında, kentlerdeki sivil toplum örgütleriyle işbirliği halinde ve uzmanların denetiminde ilk yılda Eskişehir’de lületaşı, Bursa’da karagöz tasviri, Trabzon’da kazaziye, Gaziantep’te kutnu dokumacılığı, Edirne’de edirnekari eğitimleri verildi.

5 ilde 5 meslek
Geçen yıl bu eğitimlerle kaybolmaya yüz tutmuş mesleklere can verecek 100’ün üzerinde usta yetiştirildi. Projenin ikinci yılında da Kültür ve Turizm Bakanlığı Araştırma ve Eğitim Genel Müdürlüğü’nün teknik danışmanlığında 5 ilde 5 meslek seçildi. Van’da savatlı gümüş işçiliği, Çorum’da kargı bezi dokumacılığı, Hatay’da ipek dokumacılığı, Mardin’de taş işlemeciliği, Sivas’ta boynuz/tarak yapımı mesleklerinin yeniden hayat bulması için çalışmalara başlandı. Kursiyerler, İŞGEM’de kurulan atölyede, usta İrfan Yönlüer denetiminde temmuz ayına kadar toplam 300 saat eğitim gördü.
Eğitimlerini başarıyla tamamlayan kursiyerler, İŞGEM savatlı gümüş işlemeciliği atölyesinde gerçekleştirilen ve Van Vali Yardımcısı Nurullah Ertaş’ın yanı sıra İŞGEM ve sivil toplum örgütleri yöneticileri ve basın mensuplarının da katıldığı törenle sertifikalarını aldı. Kursiyerler ayrıca, İş Bankası tarafından, projeye özel oluşturulan kredi olanakları konusunda da bilgilendirildiler.




Bitkisel ürün hasarları arttı

Tarsim, Devlet Destekli Tarım Sigortaları teminat kapsamında yer alan, doğal afetler sebebiyle 2011 yılında oluşan hasarların tazminatlarını sigorta yaptırmış çiftçilere ödemeye başladı. Risk inceleme ve hasar tespit operasyonlarının aralıksız devam ettiğini belirten Tarsim Genel Müdürü Bülent Bora, 2011 yılında hasar tespiti yapılmış dosyalar için 118 milyon lira ödeme yapıldığını belirtti. Önümüzdeki günlerde de ödemelerin devam edeceğini söyleyen Bora, yıl sonuna kadar tahminen 105 milyon lira daha ödeme yapacaklarını açıkladı. Bora, bu şekilde sistemin başlangıcından bu yana yaklaşık 510 milyon liralık tazminat ödenmiş olacağını kaydetti.
Küresel ısınma sonucu iklimsel değişimlerin ortaya çıktığını, afet boyutunda yaşanan meteorolojik olayların arttığını belirten Bora, bu sebeple 2011 yılındaki bitkisel üretimde yaşanan hasarlarda da artış gözlendiğini kaydetti. Bora, bu yıl Türkiye genelinde hemen hemen her bölgede özellikle şiddetli dolu yağışları nedeniyle tarım ürünlerinde çok ciddi zararlar meydana geldiğini söyleyerek, “Tarsim olarak ilk önce oluşan zararların hasar tespit işlemlerinin tamamlandık. Ardından hazırlanan hasar tespit raporları titizlikle incelenerek sonuçlandırıldı ve teminat kapsamındaki riskler için tazminat hesapları yapıldı. Bu süreçler sonucundaysa sigortalılara tazminat ödemeleri yapıldı” şeklinde konuştu.







Mapfre - Real Madrİd İşbİrlİğİ


Fundación Mapfre ve Real Madrid Vakfı, Meksika, Paraguay, Peru ve Filipinler’deki yoksulluğun aşırı düzeylerde olduğu bölgelerde yaşayan çocuklar için dört yeni spor okulu finanse ediyor. İki vakıf arasındaki işbirliği Fundación Mapfre Başkanı José Manuel Martinez ve Real Madrid Vakfı Başkanı Florentino Pérez’in imzalarıyla Madrid’de temmuz ayında gerçekleşti. Bu işbirliği ile Fundación Mapfre ve Real Madrid Vakfı yardıma ihtiyacı olan gençlerin gelişimini teşvik edecek aktiviteleri ve iş birliklerini ortak olarak geliştirebilecek.
Bu okulların amacı, sosyal güvencesi olmadan zor şartlar altında yoksul bölgelerde yaşayan yaklaşık 1600 genci bulunduğu çevreden kurtarmak, gençlere beslenme, sağlık ve daha iyi eğitim programları gibi temel hizmetleri sağlamak.
Proje aynı zamanda çocukların eğitimini, futbol gibi daha sağlıklı bir yaşam şekli olan spor aktiviteleriyle geliştirmek ve gençlerin gelecekte daha iyi bir iş bulmasını, yaşadıkları dışlanmışlık ortamı ve yoksulluğun bulunduğu çevreden kurtarmayı amaçlıyor.