Ekonomi Toyota yeni Auris’le kalıplarını aşıyor

Toyota yeni Auris’le kalıplarını aşıyor

20.08.2012 - 02:30 | Son Güncellenme:

Türkiye'deki üretimi ekim ayında sona erecek olan Toyota'nın Avrupalı hatchback modeli Auris, 2013 yılının ilk aylarından itibaren tamamen yeni haliyle Türkiye yollarına çıkacak

Toyota yeni Auris’le kalıplarını aşıyor

Adapazarı'nda bulunan Toyota Türkiye tesisinde, İngiltere ile aynı anda 2007 yılında üretilmeye başlanan Auris modeli, ekim ayı başında bantlarına veda ediyor. Adapazarı, bu tarihten sonra Corolla adıyla çıkması beklenen orta sınıf sedan modelinin üretimi için hazırlıklara başlarken, Auris'in bundan sonraki nesli, İngiltere'de Derby yakınlarında bulunan fabrikada üretilecek.
Resmi fotoğrafları bugün yayınlanacak yeni Auris'i, Belçika'da bulunan Toyota'nın geliştirme merkezinde inceleme fırsatı bulduk. 2013 yılının ilk aylarında Türkiye pazarına sunulacak yeni Auris, Toyota'nın Avrupa'daki satışlarını artırma hedefinin önemli silahı olacak.
İngiltere'de 100 milyon sterlin yatırımla üretilecek Auris için, Toyota'nın büyük bir yaklaşım farklılığına gittiğini, kalıplarını aştığını söylemek de mümkün. Toyota'nın yeni tasarım anlayışının öncüsü olacak Auris, ilk neslinin aksine sert ön görünümüyle dikkat çekiyor.

Corolla’nın ipuçları
Türkiye'de üretilecek yeni sedan modelinde de benzer bir tasarımın kullanılması beklenirken, Auris'ten biraz ayrışabileceği de aldığımız bilgiler arasında.Japon üreticinin Türkiye'de de satılan spor otombili GT 86'dan edinilen tecrübelerle geliştirilen ve "heyecan verici otomobiller" felsefesinin öncüleri arasında yer alacak Auris, bu nedenle sadece tasarım değil alt yapı olarak da tamamen değişmiş. Önden bakıldığından eskisinden daha keskin bakışlara sahip olan aracın arka bölümü de (son dönemin Korelilerini anımsatsa da) sportiflik hissini artırıyor. İç mekanda da yeni bir tasarım kullanan Toyota, sade ancak çok fonksiyonel ve göze hoş görünen ışıklandırmalara sahip bir gösterge paneli ile orta konsol geliştirmiş. İç mekan eskisinden daha geniş duruyor ve aracın görüş açıları artmış.

Yeni motorlar da olacak
Auris'te sürüş zevki anlamında da bir değişikliğe giden Toyota, GT 86'dakine benzer bir şekilde ağırlık merkezini aşağıya çekip, aracı alçaltmış. Ayrıca sürücünün oturma pozisyonunu da aşağıya çekilip sportiflik hissi artırılmış. Toyota Avrupa'nın Satıştan Sorumlu Başkan Yardımcısı Karl Schlicht, araçta ilk etapta mevcut benzinli ve dizel motorları kullanacaklarını kaydederken "İleride ihtiyaca göre motor ve şanzıman seçenekleri oluşturulacak. BMW'den alınacak motorların kullanılması da söz konusu olabilir" ifadesini kullandı.

Haberin Devamı

Giderayak rekor kırdı
Türkiye'de satılan güncel Auris'ten, yıl sonuna yetecek stokları olduğunu belirten Toyota Pazarlama A.Ş CEO'su Ali Haydan Bozkurt, "Yenisi gelene kadar güncel modeli satmaya devam edeceğiz. Hatta son aylarda Avrupa'da en çok Auris satılan ülke Türkiye oldu" dedi. Bu yılın ilk 7 ayında Türkiye'de 5 bin 715 adet Auris satıldı.

BMW-Zagato işbirliğinden ikinci şaheser

İtalyan Zagato ile birlikte geçtiğimiz aylarda Z4 temeline sahip Zagato Coupe'yi ortaya çıkaran BMW, bu işbirliğinin ikinci ürünü olan Zagato Roadster'ı da sevenlerine gösterdi. Özel bir etkinlik için geliştirilen Zagato Roadster, Coupe ikizi gibi yine bir Z4 üzerine geliştirilmiş ve 6 ayda tamamlanmış.
Bu yeni Zagato, yumuşak açılabilir tavanın yanı sıra takla barları ve elbette rengiyle diğerinden ayrışırken, iç mekanda da Coupe'den farklı olarak siyah yerine kahverengi deri döşeme kullanılmış. Bu aracın seri üretimi konusu da, elbette Coupe gibi belirsiz. Ancak ileriki zamanda bir benzerini yeni Z4 olarak görürsek şaşmamalı.

İlişkileri eskiye dayanıyor
Peki, Milanolu Zagato ile Bavyeralı BMW'nin ortak yanları nedir? Aracın çizimini, Zagato'nun baş tasarımcısı Norihiko Harada yapmış. Harada, aynı zamanda BMW’nin Tasarımdan Sorumlu Başkan Yardımcısı Adrian van Hooydonk’un uzun yıllardan bu yana “kanka”sı durumundaymış. Aracın iç mekanının döşeme ve renkleriniyse Zagato7nun üçüncü kuşak temsilcisi Andrea Zagato'nun eşi Marella Rivolta yapmış. Rivolta'nın kim olduğuna girmeye gerek yok. Ancak o da otomobilci bir aileden geliyor, bu yeterli.
Zagato Coupe'nin aldığı olumlu eleştiriler üzerine yapılması kararlaştırılan bu işbirliği sayesinde Zagato, yenidren gövde üretimi konusundaki hünerlerini sergileme imkanı bulurken, bugüne kadar genelde Alfa Romeo gibi İtalyan otomobilleri üzerinde çalışırken, bir Alman'ın yaratılmasına da ön ayak olmuş görünüyor. Aracın pistteki testleri yine BMW tarafından yapılmış.

Haberin Devamı

GM CEO’su Dan Akerson klasik aracını satacak

General Motors'un CEO'su Dan Akerson, sahibi olduğu 1958 model Corvette otomobilini, hayır işleri için açık artırmayla satmaya karar verdi. Detroit bölgesinin yeniden yapılandırma çalışmaları çerçevesinde oluşturulan örnek mahalleye, daha önce de eşiyle birlikte kişisel servetinden 1 milyon dolarlık bağış yapan Akerson'ın, araç satışından ne kadar bir gelir elde etmeyi hedeflediği bilinmiyor.
Projeyle birlikte, düşük gelirli 500 kadar aileye yeni evler yapılması, evlerinin restore edilmesi ya da evlerde gereken tamiratların ücretsiz gerçekleştirilmesi öngörülüyor.
Projenin toplam bütçesinin 25 milyon dolar olarak belirlendiği kaydediliyor. 1958 model klasik Corvette aracıyla geçtiğimiz günlerde bir geçit törenine katılan ve son keç aracın direksiyonuna geçen Akerson'ın, satışı ne zaman ve nerede yapacağının daha sonra açıklanacağı bildirildi.
Turkuvaz renkli Corvette, 245 HP'lik V8 motora sahip. 1958'de üretilen 9 bin 168 Corvette'in sadece 510 adedi bu renkteymiş.
Sonuçta GM CEO'suna ait olduğundan, aracın ne kadar bakımlı olduğunu söyleyemeye gerek bile yok! GM'in, doğduğu kentin yeniden imarına yardımcı olmasına öncülük etmeyi amaçlayan Akerson, geçtiğimiz günlerde 500 bin dolarlık 25 bin adet şirket hissesi de satın almıştı. Akerson'ın daha önce satın aldığı 55 bin hissesi daha bulunuyor.

Haberin Devamı

Peugeot 208 ile adeta yeni baştan doğacak

Haberin Devamı

Peugeot'nun kurtarıcı modellerinden biri olarak görülen ve şimdiden ön siparişleri sayesinde markanın yüzünü güldürmeyi başaran 208, eylül ayının başından itibaren yollara çıkmaya başlıyor. Aracın fiyatları 29 bin 900 TL'den başlayacak.
Peugeot markası için her açıdan "yeniden doğuş" olarak nitelenebilecek 208, markanın 205, 206 ve 207'de yakaladığı başarılı formüllerin bir karışımı şeklinde. Markanın yeni tasarım çizgisini de vurgulayan 208, 3 ve 5 kapılı gövde tipleriyle eylül ayı başında Türkiye pazarında satılmaya başlanıyor.
Yeni 208 ile Avrupa'nın yanı sıra Türkiye'de de önemli bir oyuncu haline gelmek isteyen Peugeot'nun bu yeniliğinde, özellikle kadın sürücüleri cezbedecek özelliklere daha fazla yer verilmiş.
Gelişiminde efsanevi 205 modelinden esintiler taşıyan 208, güncel Peugeot modellerinden farklı ön bölümü, arka stop lambaları ve hareket hissi veren yan profil çizgileriyle dikkat çekiyor.
3 ve 5 kapılı iki farklı gövde tipine sahip araç, yerini alacağı 207'ye göre 7 cm daha kısa, ancak ön koltuk sırtlıklarının inceltilmesiyle arka koltuklardaki diz mesafesi 5 cm daha fazla. İç mekandaysa, özellikle kadın sürücülere kolaylık sağlayacak küçük direksiyon simidi, daha yukarı yerleştirilmiş gösterge paneli ve orta konsolda iPad benzeri dokunmatik ekranlı multimedya sistemi dikkat çekiyor.

Haberin Devamı

207’den 110 kg hafif
Ağırlık düşürücü çalışmalar ve malzemeler sonucu 208, 207'ye göre 110 kg daha hafif. Araçta, tamamen yeni ve çevreci motorlar bulunuyor. Türkiye'ye 3 benzinli ve 2 dizel motor seçeneğiyle getirilecek.
Giriş seviyesindeki 1.2 lt hacimli 3 silindirli 82 HP benzinli motorun yanı sıra 1.6 lt 120 HP ve 1.6 lt turbo 156 HP (3 kapılıda) benzinli seçenekleri var. Dizeller ise 1.4 lt (68 HP) ve 1.6 lt (92 HP) e-HDi şeklinde. Üç farklı donanım seviyesinde satılacak araçların büyük bölümünde zengin güvenlik ve konfor donanımları bulunacak. Fiyatlar 29 bin 900 TL ile 46 bin 900 TL arasında değişiyor. 208 için 2013 yılında Türkiye'de 8 ile 10 bin adetlik bir satış hedefi bulunuyor
Peugeot Türkiye Genel Müdürü Marc Bergeretti, bu yıl yaklaşık 35 bin adetlik satış hedeflediklerini ancak 2013'te 208 ve 301 sedan ile hedeflerinin daha büyük olacağını söylemişti.

Tayvan’ın otomobil markası şimdi Avrupa’yı hedefine aldı

Yaklaşık 40 yılı aşkın süre Nissan, Mitsubishi, General Motors, Chrysler, Mercedes gibi markalara üretim yapan Tayvan'ın en büyük otomotiv üreticisi Yukon Grubu, 4 yıl önce yarattığı ve "Luxgen" adını verdiği bağımsız markasını Çin'in ardından bu kez de Avrupa pazarına hazırlıyor. Luxgen5 Sedan'ın, Moskova Otomobil Fuarı'nda ilk kez sergilenmesi, ardından da en geç 2013'te Avrupa pazarına sunulması planlanıyor.
Geçen yıl "Neora" adıyla elektrikli bir konsept olarak Şangay Otomobil Fuarı'nda sergilenen otomobil, üretime hazır hale geldi. 1.8 lt (152 HP ve 2.0 lt (172 HP) turbo benzinli motorlara sahip Luxgen5, maalesef dizel seçenek sunamıyor şu an için. Tasarımı Honda ve Hyundai modellerinden esintiler taşımakla birlikte, tamamen kendisine özgü iç mekana sahip Luxgen5, dijital göstergeler, geniş bir multimedya ekranına sahip orta konsolla donatılmış. Bu dokunmatik ekrandan internete girmek, telefonla konuşmak, yazılı mesajları okumak hatta hava raporlarına bakmak bile mümkünmüş.
Tabii şirket, burada elektronikteki birikimini de kullanmış. Yulon'un elektronik üzerine üretim yapan şirketleri bulunurken, HTC ile de işbirliği yapıyor. Luxgen'in öne çıkarmak istediği özelliği, Tayvan'ın elektronikteki birikimini kullanarak "çok teknolojili, uygun fiyatlı" otomobiller yaratmak. Şirket, bu yolla kendisine bir kulvar açmayı hedefliyor.

Krizde kurulmuştu
Küresel krizin başlangıç döneminde yaratılan Luxgen, ilk etapta iç pazarda satılmaya başlanmış ve ilk yıl 10 bin sipariş almış. Ancak dünyaya ilk kez kendisini tanıttığı yer, 2009'daki Dubai Motor Show. İlk modeli Luxgen7, 25 bin dolarlık fiyatla piyasaya çıkmış. Bununla birlikte Yukon'un 1986’de Feiling adıyla yaratmaya çalıştığı marka başarısız olmuş.
Bugüne kadar 550 milyon doların üzerinde yatırım yapan firma, Çin ve Ortadoğu pazarının ardından önce Rusya, sonra da Avrupa pazarını gözüne kestirmiş. Bu yıl Tayvan'da 50 bin adetlik üretime ulaşmayı planlayan Luxgen, Çin'de 2013'de 120 bin adet üretmeyi hedefliyor.

Trax’in dünya lansmanı Paris Fuarı’nda yapılacak

Chevrolet'nin Avrupa pazarına sunacağı ilk küçük SUV olacak Trax, 27 Eylül'de Paris Otomobil Fuarı'nda ilk kez tanıtılacak. ABD pazarında Buick markası altında "Encore", Opel tarafında da "Mokka" adını alan minik Trax, Captiva ile birlikte Chevrolet'nin itici güçlerinden biri olacak. Uzunluğu 4.248 mm ve dingil mesafesi 2.555 mm olan Trax, 5 kişi için konforlu bir iç mekana sahip. Yeni Chevrolet Trax'in kalbinde, 1.4 lt (140 HP) turbo benzinli ve 1.7 lt (130 HP) dizel motor seçenekleri olacak.
Yeni Trax, 358 litrelik bagajın yanı sıra, orta konsolun üzerinde ve her iki yanında, ayrıca koltuğun alt kısmında eşya koyma bölmelerine sahip. Ayrıca bagaj döşemesinin alt kısmına da yükleme yapılabiliyor.
Chevrolet'nin yeni interaktif bilgi-eğlence sistemi "MyLink"le donatılan Trax, akıllı telefon ve dijital müzik çalar sistemlerini 7 inçlik, yüksek çözünürlüklü, tam renkli dokunmatik ekrana entegre ederek sürücüye ve yolculara yüksek konfor sunuyor.

Amarok yaz boyunca plajlara ses getirdi!

Volkswagen Ticari Araç'ın "Amarok Pikap Live" etkinlikleri tüm hızıyla devam ediyor. Dev bir perküsyona dönüşen ve yaz aylarının popüler mekanlarında boy gösteren Amarok, izleyenlerin katılımıyla daha da eğlenceli hale geliyor.
Kullanılan özel teknoloji sayesinde, şasisi üzerindeki farklı noktalardan farklı perküsyon sesleri verebilen Amarok, Türkiye'nin en önemli yaızlık mekanlarında "Amarok Pikap Live" etkinlikleriyle müziği plajlara taşıdı. Dünyada ilk kez bir araç üzerinde kullanılan sistem, VW Ticari Araç için Türkiye'de geliştirildi. DJ için de ayrı bir alanın tasarlandığı Amarok, plaj partilerin aranılan ekipmanı oldu. 18 Ağustos'tan itibaren Bodrum'da ve 27 Ağustos'tan itibaren de Çeşme'de olacak eğlenceli Amarok, 27 Ağustos - 1 Eylül arasında da Alaçatı'daki "Dünya Sörf Şampiyonası"nda olacak. Şampiyona süresince Alaçatı'da kalacak Amarok, ünlü DJ Hüseyin Karadayı ile burada bir aktivite de gerçekleştirecek.

Derindere Filo Kiralama en büyük 500 arasında

Yaklaşık 15 bin adedin üzerindeki araç filosu, Türkiye çapında 800'ü aşan servis ağı ve 2 bin adede varan kurumsal müşteri portföyüyle dikkat çeken DRD Derindere Filo Kiralama, istikrarlı gelişimini taçlandırdı. DRD, iş dünyasının saygın yayın organları Capital ve Fortune dergilerinin, özel sektörde Türkiye’nin en büyük 500 firmasını belirlemek amacıyla hazırladığı "Capital 500" ve "Fortune Türkiye 500" listesinde yer alarak önemli bir başarıya imza attı.
Operasyonel Filo Yönetimi sektörün öncü kuruluşları arasında yer alan ve istikrarlı büyümesini sürdüren DRD, yabancı piyasalardaki saygınlığıyla da dikkat çekiyor. 2007 yılında 110 milyon ABD dolarlık sendikasyon anlaşması yaparak “kategorisinde bir Türk şirketince gerçekleştirilen en büyük ve uzun vadeli finansman” değerine imza atan DRD, uluslararası derecelendirme kuruluşu JCR Eurasia Rating tarafından da "yatırım yapılabilir seviyede değerlendirilen ilk ve en büyük yerli sermayeli operasyonel filo kiralama şirketi" olarak değerlendirilmişti. Şirket, son 3 yıl içinde toplam 550 milyon TL araç yatırımı yaptı.