Üreticilerin gözü Avrupa'da

Kur artışları, BDDK uygulamaları ve son olarak da ÖTV artışıyla 2014 yılı pazar tahminleri aşağı çekilirken, otomotiv üretiminde daralmayı Avrupa’daki toparlanma önleyecek. Otomotiv Sanayi Derneği (OSD) Yönetim Kurulu Başkanı Kudret Önen, üretimin 2014’te 1 milyon 100-1 milyon 200 bin adet civarında olacağını, bunun büyük bölümünün ihracatla gerçekleşebileceğini söyledi. Önen, iç pazar büyümedikçe yeni yatırımların yolunun açılmasının zor olduğunu da belirtti.
Otomotiv sanayi, gerek yeni modeller, gerekse de Avrupa dışı pazarların etkisiyle 2013 yılını 1 milyon 126 bin adetlik üretim ve 21.5 milyar dolarlık ihracatla kapatırken, 2014’te zorlu bir yıla hazırlanıyor. İç pazarda beklenen daralma nedeniyle, Türkiye otomotiv sanayinin gözü, Avrupa’daki “iyi haberler”e çevrili olacak.

‘Sıçrama yapamadık’
OSD Başkanı Önen, Türkiye’de 2013’te üretimin, artan ihracat ve iç pazar desteğiyle yüzde 5 büyüdüğünü, ihracat gelirlerinde de yeni modeller sayesinde yüzde 12’lik büyüme yaşandığını hatırlatıtı. Öner, “Avrupa’daki daralmaya rağmen 2013’te ihracat büyümesi önemli. Sanayimiz, diğer pazarlarla Avrupa’nın açığını kapamaya çalıştı. Ancak yıllardır beklediğimiz büyük sıçramayı bir türlü yapamıyoruz. Halen 1 milyon adet civarındayız” dedi.
Avrupa’daki toparlanmanın, Türkiye’deki otomotiv sanayi açısından olumlu bir gelişme olacağını kaydeden Öner, “Otomotiv sanayinin 2014’te ihracata odaklanarak iç pazardan kaynaklanacak üretim azalmasını telafi edeceğini düşünüyorum. Üretimin 1.1-1.2 milyon adet olması bekleniyor. İhracat beklentisi ise 21-22 milyar dolar. Dolayısıyla en azından bu yıl kapasiteler değişmeyecek” diye konuştu.

Kırılgan bir sanayi
Türk otomotiv sanayinin ihracat odaklı hale geldiğini, bunun orta vadede tehdit oluşturabileceğine dikkat çeken Önen, “İç pazarda başarılı olamayan bir ürünün orta vadede dış pazarda başarı şansı az. Özellikle hafif ticaride bu tehlike var. İhracata dayalı bir sanayi haline geldik. Bu da kırılgan olmamıza neden oluyor” dedi.
Otomotiv Strateji Belgesi’nde çok az yol alındığını söyleyen Önen, belgenin tekrar ele alınıp elden geçirilmesi gerektiğini vurguladı. Yeni yatırımlarla 2014 yılı sonunda Türkiye’de 1.8 milyon adetlik otomotiv üretim kapasitesine ulaşılacağının da altını çizen Önen, “İç pazarda yeterli büyüme gerçekleşemediğinden, üretim adetleri de pek artamıyor. Bu hızla beklenen üretim artışlarının gerçekleşmesi zor görünüyor” dedi.

Teşvik sonrası 6 milyarlık proje

Otomotiv sektörüne yönelik uygulanmaya başlanan teşvikler sonrasında Türkiye’de 6 milyar TL’lik yatırım projesi açıklandı. 7’si ana sanayide olmak üzere toplam 142 teşvik belgesi başvuru olurken, bunlar sayesinde 10 bine yakın ek istihdam sağlandı. Söz konusu yatırımlar arasında Hyundai Assan’ın yeni i10, Ford Otosan’ın yeni Transit ailesi üretimi ve yeni fabrika, yeni motor gelişimi yatırımları, Oyak Renault’nun 0.9 cc’lik benzinli motor yatırımı, Toyota’nın yeni Corolla ve Tofaş’ın B-Sınıfı yeni sedan üretimi yatırımları bulunuyor.
OSD Başkanı Önen, motor ve aktarma organlarının yanı sıra yeni modellere ilişkin yatırımların 2014 ve 2015’te de sürmesini beklediklerini kaydetti. Önen, buna karşılık yatırım sürecinde pazarda ciddi değişikliklere neden olacak vergilendirme gibi acil kararların, projeleri olumsuz etkileyeceğini sözlerine ekledi.

Bari markayı başkasına satsanız!..

Ford ve General Motors gibi iki devin, ülke topraklarındaki üretimlerini sonlandırma kararı aldığı Avustralya, bu durumdan bir çıkış yolu bulmaya çalışıyor. Özellikle de, tarihi 100 yıldan daha eskiye dayanan “yerli marka”sı Holden’in üretimini korumak için düşünce üretme aşamasında.
Bunun için merkezi hükümetten fazla ses çıkmazken, Güney Avustralya Başbakanı Jay Weatherill, GM’in, Holden markası ve ülkedeki tesislerini devralmaya niyetli üreticilere satma alternatifini düşünmesini gerektiğini söyledi. Markanın General Motors’un malı olduğunu, elinde tutup tutmamaya elbette kendilerinin karar vereceğini de vurgulayan Weatherill, olası pazarlıklarda bunun göz önünde bulundurulmasını istedi.
Çin malı Avustralyalı
Ford’un ardından GM de, ülke parasının yüksek değeri, üretim maliyetlerinin yüksekliği ve pazar hacminin küçüklüğü gibi nedenlerle Avustralya’daki üretimini 2017’de sona erdireceğini açıklamıştı. Holden, Chevrolet ve Opel modellerini kendi markasıyla pazarlarken, Avustralya’da geliştirilip üretilen Commodore ve Ute gibi araçları da satıyor. GM’in, Commodere modelini 2017 sonrası Çin’de üretip ithal edeceği konuşuluyor.

Chevrolet’den sonra şimdi de Lancia

Chrysler’ın çoğunluk hissesini kısa süre önce satın alacağını açıklayan Fiat, bu arada kendi iç yapısındaki düzenlemelere de devam ediyor.
Fiat CEO’su Sergio Marchionne, geçtiğimiz günlerde İtalyan La Repubblica gazetesine yaptığı açıklamada Lancia’nın bundan böyle artık “sadece İtalya’da satılan bir marka” haline getirileceğini bildirdi. Bu, Lancia’nın artık Türkiye’de de satılmayacağı anlamına geliyor. Bu kararın ne zaman uygulamaya başlanacağı konusunda ise net bir tarih verilmedi.
Marchionne, Lancia markası altında satılan Chrysler modellerinin de tamamen yelpazeden çıkarılacağını belirtirken, şirketin sadece “Ypsilon” modeliyle varlığını sürdüreceğini kaydetti. Türkiye’de geçen yıl 782 adet Lancia satışı gerçekleşirken, bunun 541 adedini Ypsilon oluşturmuştu. 2013 yılının ilk 11 ayında Avrupa satışları yüzde 22 oranında düşüşle 69 bin olmuştu. Bunun yaklaşık 51 bini Ypsilon’du.
General Motors, geçtiğimiz aylarda 2016 yılına kadar, aralarında Türkiye’nin de bulunduğu Avrupa pazarından çekileceğini açıklamıştı. Chevrolet satışları ise halen sürüyor. Bununla birlikte geçtiğimiz yıllarda yine markaların stratejileri ve iflaslar nedeniyle Rover, Saab, Daihatsu, Chrysler, Dodge gibi markalar da Türkiye’den çekilmişti.

Subaru’nun performans makinesi yüzünü gösterdi
Japon üretici Subaru’nun 2015 model olarak satışa sunulması beklenen “WRX STI” modeli, tanıtımının yapılacağı Detroit Motor Show öhcesi yüzünü gösterdi. WRX versiyonunu iki ay önce Los Angeles Auto Show’da tanıtan Subaru, STI için daha çekici ve saldırgan gövde parçalarından oluşan bir “giysi” secmiş.
Subaru’nun geleneksel “Dünya Rallisi Mavisi” renginde boyanan ve altın sarısı renkli jantlarla şıklaşan yeni WRX STI’da, 2.5 lt ve 300 HP güç üreten bir turbo motor bulunacağı belirtiliyor.
WRX ise, 2.0 lt 268 HP motora sahipti. Aracın Türkiye’de satılıp satılmayacağı ise daha sonra belli olacak.

Fiesta’ya yakıt cimrisi konforlu bir seçenek
Yenilenen Ford Fiesta’da kullanılan, düşük yakıt tüketimi ve yüksek performansı bir arada sunan 1.0 lt EcoBoost benzinli motor, şimdi Powershift otomatik şanzımanla konforunu da artırıyor. Sınıfının en düşük hacimli otomatik şanzımanlı aracı olan Fiesta Titanium 1.0L EcoBoost PowerShift, 2014 model yılıyla birlikte 51 bin 515 TL’den başlayan fiyatlarla satışa sunuldu. Benzinli motorda dizel yakıt ekonomisini sunan 1.0L EcoBoost motor, Fiesta’da çift kavramalı 6 ileri PowerShift şanzımanla 100 km’de ortalama 4.9 lt yakıt tüketimine sahip. 100 PS’lik 1.0 EcoBoost motor ve Powershift otomatik şanzımanlı Fiesta, 0’dan 100 km/s hıza 10.8 sn’de ulaşırken, 180 km/s maksimum hız yapabiliyor.

Seat Altea XL için yeni donanım paketi geldi
Güçlü sportif tasarımı, kolay kullanım özellikleriyle dikkat çeken Seat’ın Altea XL modeline, yeni bir donanım paketi eklendi. “I-Tech” donanım paketli Altea XL modelinde, TCS çekiş kontrollü ABS, EBA, 6 hava yastığı, Dönüşe Duyarlı ön sis farları, elektrikli/ısıtmalı yan aynalar, çift bölgeli otomatik klima, hız sabitleme sistemi, direksiyondan kumandalı radyo /CD / MP3 çalar ve USB girişi, Isofix bağlantılı arka koltuklar ile elektrikli ön/ arka camlar standart. I-Tech paketinde, bunlara ek olarak, ön ve arka park sensorü, direksiyondan da değiştirilebilen otomatik vites sistemi, Bluetooth ve titanyum rengi 16 inç alüminyum alaşım jantlar yer alıyor.
DSG Otomatik şanzımanlı ve 105 HP’lik 1.6 lt TDI dizel motor seçeneğiyle sunulan Altea XL, 100 kilometrede ortalama 4.9 lt yakıt tüketiyor. I-tech donanım paketli Altea XL, 61 bin 850 TL’den başlayan fiyatlarla alınabiliyor.

Yenilenen Skoda Superb satış başarısını katladı
Skoda’nın yenilenen ve geçtiğimiz yıl Ağustos ayında Türkiye’de pazara sunulan “Amiral Gemisi” Superb, Aralık ayında 842 adetlik satışa ulaştı. Yeni Superb, Aralık ayı satışlarını bir önceki yıla göre ikiye katlarken, 2013 yılında toplam 3 bin 75 adetlik satış adediyle başarısını kanıtladı. Yenilenen tasarımı, Türkiye’ye özel 1.6 lt TDI dizel ve DSG otomatik vites seçeneğinin yanı sıra artırılan donanımlarıyla ilgi gören Superb, modelin toplam satışlarının artmasında da etkili oldu. 2012‘de toplam 2 bin 282 adet satışa ulaşan Superb, yeni versiyonuyla 2013 yılı toplamında 3 bin 75 adede ulaştı. Böylece markanın Türkiye’deki gücünü artıran Superb, Skoda’nın en çok satan modelleri arasında üst sıralardaki yerini de korudu.