En Naylon faturacılara büyük operasyon

Naylon faturacılara büyük operasyon

15.02.2004 - 00:00 | Son Güncellenme:

Naylon faturacılara büyük operasyon

Naylon faturacılara büyük operasyon

ANKARA KULİSİ

Naylon faturacılara büyük operasyon

AHMET ERHAN ÇELİK

Kritik polisiye operasyonların kilit ismi Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanı Hanefi Avcı geçen hafta perşembe günü öğleden sonra yine Maliye Bakanlığı'ndaydı. "Yine" diyoruz çünkü Avcı'nın Maliye ziyaretleri son 3-4 ay önce sıklaştı. Avcı, acaba neyin peşinde? Bu sorunun yanıtını ararken bir bakanın Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu Kurul atamalarıyla ilgili olarak Necip Fazıl Kısakürek'ten aktardığı dizeler aklımıza takılıyor:

"Dışarıda yağmur yerine zift ve katran
yağarken,
Hiç bir şekilde elbisem temizdi diye iddia etmeyin"

Filmi geriye alıyoruz; geçen yılın eylül ayının üçüncü haftası. Avcı, akşam saatlerinin karanlığında Maliye Bakanlığı'na geliyor. Konunun hassasiyeti nedeniyle Avcı'nın görüştüğü yetkililerin isimlerini veremiyoruz. Ama görüşmenin içeriğinin görüşmeden birkaç gün sonra öğreniyoruz. Bir yetkili "Avcı'yla birlikte bir operasyona hazırlanıyoruz" derken, operasyonu "Naylon faturacıları büyük ölçüde bitirecek bir iş yapılacak" şeklinde tanımlıyor.
Büyük naylon fatura operasyonunda istihbaratı ve uygulamayı polis yapacak. Maliye Bakanlığı naylon fatura ile ilgili arşivlerde tutulan denetim raporları üzerinden lojistik destek verecek. Konunun hassasiyeti nedeniyle isimlere giremiyoruz ama tespitlerden birkaç örnek aktarma şansımız var. Örneğin eski ve ünlü bir dernek başkanının adı sanı belli bir İranlı'dan "40 milyon dolarlık" naylon fatura aldığı belirlenmiş durumda. Bir başka işadamının ihracatta rekor kırıyorum derken faturalarında önemli miktarda sahtecilik yapıldığı da Maliye'nin tespitleri arasında yeralıyor.

Operasyonlar başladı
Hanevi Avcı ile Maliye arasındaki görüşmelerin üzerinden 3 ay geçti. Edindiğimiz bilgilere göre İstanbul'da yılbaşında - baskın dahil birkaç küçük operasyon yapıldı. Ama operasyonların yansımasıyla karşılaşmadık. Maliye, Avcı'yı ağırlamaya devam ederken sonuç alınamaması iki seçenekli ihtimaller üzerinden açıklanıyor. Birincisi; polis operasyonu yaklaşan yerel seçimlerle birlikte siyasete kurban gitti. Hedeflerin büyüklüğü operasyonunun ertelenmesine neden oldu. İkinci seçenek ise şöyle: "Naylon faturacılarla ilgili bilgiler derinleştikçe operasyon erteleniyor". Çünkü hedef giderek büyüyor. Hangi seçenek doğru henüz bilmiyoruz. Ama konunun yakında aydınlanacağına ilişkin ipuçları da gelmeye başladı.

Merkez Bankası'nın SWIFT sorunu
Merkez Bankası yurtdışına 99 trilyon liranın üzerinde para gönderemiyor. Bunun nedeni Türk Lirası'nda değerlerin katrilyon sayısıyla birlikte 15 hanenin üzerine çıkması. Dünyada para transferlerinde SWIFT sistemi kullanılır. Sistemden 7 bin 471 katılımcı yararlanır. Ancak sistemin Türkiye'ye uymayan bir özelliği var.
Sistemde en fazla 14 haneye kadar olan değerler ifade edilebiliyor. Bu durumda Merkez Bankası'nın Türk Lirası transferlerindeki üst limiti otomatik olarak 99 trilyon lira oluyor. Bir kaza olmaz ve 1 Ocak 2005 tarihinden itibaren Türk Lirası'ndaki 6 sıfır atılınca, 1 milyon lira 1 Yeni Türk Lirası'na eşit olacak.
Merkez Bankası da bugünkü 99 trilyon liralık değeri 99 milyon lira olarak transfer edebilecek. 99 trilyonluk Yeni Türk Lirası değeri ise anlamsız hale gelecek.

BDDK'cılar Venedik Gazinosu'na komşu oldu
Tevfik Bilgin başkanlığındaki yeni BDDK yönetimi, görevden alarak danışmanlığa atadıkları eski başkan yardımcıları, daire başkanları ve eski yeminli murakıplar kurulu başkanını ana bina dışında tecrit etmeye karar verdi. Bunun için başbakanlıktan izin alınarak Ankara'nın gazino ve kulüpleriyle ünlü Maltepe semtinde Gazi Mustafa Kemal Paşa bulvarı üzerinde bir apartman dairesi kiralandı. BDDK'nın el koyduğu 21 banka ve diğer operasyonlarda kilit rol oynayan bu bürokratlar şimdi Venedik Gazinosu'na komşu oldular. Bankalarına el konulan koca sermaye gruplarının çözülmesinde, milyarlarca dolarlık sermayenin el değiştirmesinde, ekonominin yeniden şekillenmesinde cesaretle inisiyatif alan bürokratlar şimdi "devlete hizmet" diye bir anlayış doğru mu diye tartışıyorlar.

Kıbrıs'ın unutturdukları
Ekonomik ve Sosyal Konsey (ESK) ekim ayı toplantısında yoksulluk ve yolsuzlukla ilgili iki sempozyum düzenleme kararı aldı. Kararı alanlar ESK üyesi sivil toplum örgütleri ve sendikalar oldu. Ama talimat niteliğinde talep Başbakan Tayyip Erdoğan'dan geldi. Başbakan sempozyum düzenlenmesine ilişkin isteğini toplantıya başkanlık eden Devlet Bakanı Abdullatif Şener'e aktarmıştı.
TOBB, TİSK, Türkİş, TESK, TZOB, Hakİş, DİSK ve KamuSen kendi aralarında yaptıkları toplantılarda Yoksulluk Sempozyumu'nun aralık, Yolsuzluk Sempozyumu'nun da şubatta düzenlenmesini kararlaştırdı. Ancak Erdoğan'ın sempozyumlara katılmak istemesi nedeniyle program değiştirildi. Yoksulluk toplantısının 11 Şubat'ta, yolsuzluk toplantısının ise 14 Nisan'da yapılmasına karar verildi.
Şubat ayının ilk haftasında Kıbrıs meselesi giderek ısınmaya başladı. Başbakan Erdoğan önce ABD'ye gitti, ardından Güney Kore seyahetine çıktı. Yoksulluk sempozyumunun yapılacağı 11 Şubat tarihinde Başbakan Kore'den henüz dönmüştü. Sempozyum ise arada kaynadı, gitti.

Yazarlar