Gündem Fişlemeyi, görmedim duymadım, bilmiyorum

Fişlemeyi, görmedim duymadım, bilmiyorum

14.02.2015 - 02:30 | Son Güncellenme:

Hozat’ta halkın emniyet tarafından fişlendiğinin kamuoyuna yansımasının ardından hakkında biyometrik fiş hazırlanan Yalçın Çakmak tazminat davası açtı. Bakanlık fişlemelerden haberdar olmadığını belirtti

Fişlemeyi, görmedim duymadım, bilmiyorum

Tunceli Hozat’ta aralarında belediye başkanının da yer aldığı ilçe halkının emniyet tarafından fişlendiği, bütün Hozat’ın, “devlet düşmanı”, Hozat’taki gençlerin, “terör örgütlerine meyilli” olduklarına yönelik raporlar hazırlandığı açığa çıkmış, Malatya Özel Yetkili Başsavcıvekilliği ile Tunceli Valiliği, soruşturma başlatıldığını açıklamıştı. Hakkında biyometrik bilgi fişi düzenlenen ve örgüt üyesi gibi gösterilen Yalçın Çakmak’ın başvuruları, daha büyük bir skandalı açığa çıkardı. Çakmak’ın kardeşi Yasin Çakmak’ın da fişlendiği, fişleme skandalı açığa çıkmadan önce bu nedenle özel güvenlik olarak çalışmasının engellendiği anlaşıldı.

Ailece fişleme
Çakmak ailesine yönelik aile boyu fişleme, halen Tunceli Üniversitesi’nde akademisyen olan Çakmak’ın, Ankara’daki öğrencilik yıllarında başladı. 2006’da Hacettepe Üniversitesi’ndeki bir protestoya katılan Çakmak Toplantı Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet suçundan 6 ay ceza aldı ancak cezası ertelendi. Çakmak, 2007’de de terör örgütü propagandası yaptığı iddiasıyla yargılandı ve beraat etti. Çakmak’a 2009’da da kanser hastası Güler Zere’nin cezaevinden çıkması için düzenlenen kampanyaya destek verdiği gerekçesiyle örgüt propagandasından dava açıldı. Çakmak’ın öğrenciliğinden bu yana yaşadıklarının faturası kardeşine kesildi. Kardeşi Yasin Çakmak, 2009’da, kursa katılarak, özel güvenlik görevlisi olmaya hak kazandı. Sertifika alabilmek amacıyla Hozat Kaymakamlığı ve Tunceli Valiliği’ne başvuran Çakmak’a olumsuz yanıt verildi. Bunun üzerine idare mahkemesine başvuran Çakmak, ağabeyi nedeniyle fişlendiğini gördü.
Mahkeme, anayasa değişikliğiyle fişlemenin yasak olmasına rağmen halen yürürlükte olan Özel Güvenlik Genelgesi’ni gerekçe göstererek davayı reddetti. Elazığ Valiliği’ne başvuran Çakmak sertifikasını aldı. Ancak valiliğe fişleme evrakı ve bu nedenle nedenle sertifika verilmediği kararı gönderildi. Valilik de sertifikayı iptal etti.

Fişleyene sormuşlar
Çakmak, bu gelişmelerden sonra İçişleri Bakanlığı aleyhine tazminat davası açtı. Bakanlık Hukuk Müşavirliği, Elazığ 1. İdare Mahkemesi’ne gönderdiği savunmada davanın reddini istedi. Savunmada, basına her yönüyle yansıyan fişlemelerin, fişlemeyi yaptığı iddia edilen Hozat İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne sorulduğu ve burada bulunamadığı vurgulandı. Fişlemeye dair bilgi ve belge bulunamadığı, davacının GBT kaydının bile olmadığının anlatıldığı savunmada, davanın haksız ve hukuka aykırı olduğu kaydedildi. Savunmada, tazminatın yasal koşulunun ağır zarar ve ağır kusur olduğu, isnat edilen fişlemenin kimin ne sebeple yaptığının belirlenemediği, eğer polis sebep olduysa bu memurun görev sınırını aşıp aşmadığının henüz tespit edilemediği kaydedildi.

‘Fişleme zamanı belirsiz’
Adli makamların idarenin kusurunu ortaya henüz koymadığının anlatıldığı savunmada, fişlemenin ne zaman yapıldığının bilinmediği, bu nedenle davanın zamanaşımı kapsamıda kalabileceği de ifade edildi. Savunmada, tazminat miktarı ve tazminata faiz işletilmesi talebinin de hukuksuz olduğu savunuldu.