Genç yönetici bariyer kurbanı

Ataşehir’de biri Almanya plakalı iki lüks araç kaza yaparken bariyere giren aracı kullanan Porsche Satış ve Pazarlama Müdürü Kaan Oğul (34) feci şekilde hayatını kaybetti.
Kaza, Ataşehir, TEM otoyolu Batı Ataşehir mevkii, Ankara istikametinde önceki akşam saat 21. 00 sıralarında meydana geldi. İddiaya göre, Ataşehir bağlantı yolundan TEM’e bağlanan Kaan Oğul kontrolündeki araç, seyir halindeki araçla belirlenemeyen bir nedenle çarpıştı. Çarpışmanı etkisiyle Oğul’un kontrolündeki aracın sağ arka kapısından giren bariyer ön sol kapıdan çıktı. Araç bir süre sürüklendikten sonra durabilirken Almanya plakalı araç ise bariyerleri geçerek toprak zemine çıktı. Kaan Oğul olay yerinde hayatını kaybederken yanında bulunan kişi ise olayı küçük sıyrıklarla atlattı. Kaan Oğul’un cansız bedeni Fatih Sultan Mehmet Hastanesi morguna kaldırıldı. Diğer aracın sürücüsünün ise gözaltında olduğu öğrenildi. Polis, kazayla ilgili geniş çaplı inceleme başlattı.

Adli tıp morguna gönderildi
Kazada hayatını kaybeden Porsche Satış ve Pazarlama Müdürü Kaan Oğul’un cenazesi Fatih Sultan Mehmet Hastanesi morgundan alındı. Oğul’un tabutu yakınları ve arkadaşları tarafından cenaze aracına konuldu. Kaan Oğul’un cenazesi, dualar eşliğinde Adli Tıp Kurumu’na gönderildi. Porsche Satış ve Pazarlama Müdürü Kaan Oğul’un bugün defnedileceği öğrenildi.

LEVENT KÖPRÜLÜ - HABER ANALİZ

Otomobile tutkuyla bağlıydı

Otomobile duyduğu sevgi, tutku ve heyecan, onun her zaman gözlerinden okunuyordu. Hızlı konuşurdu. Ama otomobillerle ilgili, hele de hayranı olduğu, pazarlama müdürlüğünü yaptığı markayla ilgili konuşurken kelimeler daha hızlı dökülürdü... Sonuçta otomobillerle ilgili bir iş yapmanın ‘hayali’ olduğunu kendisi de söylüyordu zaten. Sevgisi, işi olmuştu.
Hırslı, yaratıcı ve cana yakındı. 2005 yılında Doğuş Grubu’na girdikten sonra yükselmesi zor olmadı. Onun azmi ve çalışkanlığı, kısa zamanda hızla basamakları tırmanmasını sağlamıştı. İşe girişinden 5 yıl sonra Porsche’nin Satış ve Pazarlama Müdürü olmuştu. Porsche’nin Türkiye’deki yükselen grafiğinde kuşkusuz onunda büyük payı vardı. Müşterilerle yakından ilgilenen, onları her fırsatta markayla bütünleştiren, içindeki sevgiyi onlara da aşılayan bir yapıya sahipti.
Cana yakındı, içtendi. Birlikte yaptığımız seyahatlerde, samimiyetiyle ön plana çıkar, keyifli sohbetlere ortak olur, ancak saygısını da eksik etmezdi. ‘Ağabey’ diye hitap ederken, ses tonundan bile bunu farkederdiniz zaten.
Gerçekten üzgünüm şimdi. Bu satırları yazmak aklımın ucundan geçmezdi. Zaten hiç de istemezdim. Telefonunu silmeye kıyamayacağım bir dostu, kardeşi kaybettik. Herkesin başı sağolsun.