Gündem 10 yıllık çocuk özlemi son buldu! ‘Dondurulmuş embriyoyu Türkiye’de gördük’

10 yıllık çocuk özlemi son buldu! ‘Dondurulmuş embriyoyu Türkiye’de gördük’

07.04.2024 - 07:01 | Son Güncellenme:

Viyana’da yaşayan Türk çift bu ülkede 10 yıl boyunca gördükleri tedaviden sonuç alamayınca Türkiye’ye geldi. Ankara’daki tedaviyle Kızları ‘Delal’e kavuşan çift dondurulmuş ikinci embriyoları ile ikinci çocuk hayali kuruyor.

10 yıllık çocuk özlemi son buldu ‘Dondurulmuş embriyoyu Türkiye’de gördük’

Hande Atılgan - Türkiye, tüp bebek tedavisinde de çekim merkezi olma yolunda. Avusturya’nın başkenti Viyana’da yaşayan Burkay-Emine Kahraman (35) 10 yıl boyunca çocuk sahibi olmaya çalıştı. Viyana’da gördükleri dört tüp bebek tedavisinden sonuç alamayan çift, Türkiye’de tedavi arayışına girdi. Bahçeci Ankara Tüp Bebek doktorlarından Kadın Hastalıkları ve Tüp Bebek Uzmanı Doç. Dr. Yusuf Aytaç Tohma’nın uyguladığı tedavinin ardından kızları “Delal”i kucağına aldı. Çift şimdi dondurulmuş ikinci embriyoları ile kızları Delal’e kardeş getirmenin hayalini kuruyor.

Haberin Devamı

Türkiye’deki son teknoloji tedavilerin yurt dışına göre daha ulaşılabilir olduğuna vurgu yapan Doç. Dr. Tohma, her hastaya farklı yaklaşılmasının önemine dikkati çekti. Doç. Dr. Tohma, Kahraman’a uygulanan tedaviyi şöyle anlattı: “Hastamıza Viyana’da hep 3. gün taze embriyo transferi yapılmıştı; yumurta kalitesinin ve sonuç olarak embriyo kalitesinin düşük olduğu belirtilmişti. Hastamıza adetin 2. günü başlanan klasik tüp bebek tedavisi yerine ‘luteal’ dönem dediğimiz adetin yaklaşık 16. gününde tedaviye başladık. Bu tedaviyle hastamızdan 2 adet blastokist seviyesinde embriyo elde ettik ve embriyolarımızı dondurduk. Daha sonra rahim iç duvarını gebelik için hazırladık, embriyolarımızdan birini çözerek transferini gerçekleştirdik.”

Haberin Devamı

‘DONDURULMUŞ EMBRİYOYU TÜRKİYE’DE GÖRDÜK’

Anne Kahraman ise sürece ilişkin şunları söyledi: “Çok acılar çektik, Viyana’daki tedavilerimizin başarısız olması sonucunda umutsuzluğa kapıldık. Türkiye’ye gelip tedavi olduğumuzda iki ülke arasındaki tedavilerde çok büyük farklılıklar olduğunu gözlemledik. Orada herkese standart tedavi uyguluyorlar. Embriyonun dondurulabildiğini Türkiye’deki tedavimizde öğrendik. Ankara’daki tedavimizde ise gün gün takip edildik ve kişiye özel yaklaşımda bulunuldu. Sonunda kızımıza kavuştuk, mutluluğumuzu tarif edecek bir kelime yok. Bir tane dondurulmuş embriyomuz var, ilerleyen yıllarda kızımıza kardeş düşünebiliriz.”