Gündem 5 bin kişi geldi içeri 50 kişi girdi

5 bin kişi geldi içeri 50 kişi girdi

20.09.2010 - 01:29 | Son Güncellenme:

Akdamar Kutsal Haç Kilisesi’nde, 95 yıl aradan sonra ilk kez yapılan ayindeyiz. 95 yıldır bekledikleri bir an bu ve haçın yerine konmasına takılmadan, bugünün keyfine varmak istiyor bazıları. Akdamar’a gelen 5 bin kişiden sadece 50’si kilisenin içindeki ayine tanıklık edebiliyor

5 bin kişi geldi  içeri 50 kişi girdi

Dün, sabahın 8.30’u... Van merkezinde her otelin önünde birkaç minibüs duruyor. Heyecanlı sesler yükseliyor her minibüsten. Kimi Türkçe, kimi Ermenice, kimi İngilizce... Akdamar Kutsal Haç Kilisesi’nde 95 yıl aradan sonra ilk kez yapılacak ayin günü gelip çattı çünkü.
Van hummalı bir çalışmayla hazırlandı bugüne. Şehrin 3 bin 600 yatak kapasitesinin dolduğu, 500 ailenin de evlerini Ermeni konuklarına açtığı söyleniyor. Aslında daha fazla konuk bekleniyordu; ancak kilisenin tepesine haçın yerleştirilmesi yetişmeyince Dünya Ermenileri Patrikhanesi Eçmiadzin katılmaktan vazgeçti.
Bu ayin; Hz. İsa’nın gerildiği haçın, kaçıranların elinden alınıp özgürleşmesini kutlamak amacıyla yapılıyor. Aslında bütün dünyada her yıl düzenlendiği tarih eylülün ikinci pazarı. Ancak referandumun yapıldığı 12 Eylül’e denk gelmesi nedeniyle bir hafta ertelendi.

SAMİMİYET SINAVI
Ermeni dünyasında yaşanan haç krizine rağmen minibüsler dolu; güle oynaya çıkılıyor yola. Ermenistan’dan iki, İran’dan iki Ermeni konuk var bizim minibüste. Onların rehberi ise İstanbul’da doğup 20 yıl önce Erivan’a yerleşen Tiran Lokmagozyan. İstanbul Konservatuarı’nın opera bölümünü bitirdikten sonra master için Erivan’a gitmiş, gidiş o gidiş... Şimdi rehberlik yapıyor, Hrant Dink’in öldürülmesine kadar da Agos gazetesinin Ermenistan temsilcisiymiş.
Yol boyunca gündemimiz, Ermenistan’daki Eçmiadzin Patrikliği’nin haç sorunu nedeniyle ayine gelmeyi reddetmesi. Lokmagozyan hak veriyor, bunun Türk hükümeti için bir samimiyet sınavı olduğunu düşünüyor.
Akdamar Adası, Van merkeze 50 km uzaklıkta, Gevaş ilçesine bağlı. Yaklaşık 45-50 dakikada varıyoruz Akdamar iskelesine. Burada tekneler hazır. Pırıl pırıl bir havada, Van Gölü’nün masmavi sularını köpürte köpürte ilerliyoruz.
Diğer günlerde tekne için 5 TL, adaya giriş için 3 TL olan ücretler bugün alınmıyor. Adanın kıyıdan uzaklığı 3.5 kilometre, yaklaşık 20 dakika sonra Akdamar’a varıyoruz; ada ayine hazır. 112 Sağlık çadırları, 112 helikopteri, bugün için yerleştirilen tuvaletler, kafe, basın çadırı, kilisenin dışına kurulan dev ekranlar dört dörtlük.

ORTAK DUYGU HEYECAN
Tente altına yerleştirilen sandalyelerin çoğunluğu dolmuş bile. Herkesin yüzünden okunan ortak bir duygu varsa o da heyecan. İstanbul’dan ayine gelen Jülyet Hanım, “Tüylerim diken diken” diyor: “Bugünün anlamı bizim için anlatılamayacak kadar büyük.”
Tabii hemen konu, kilisenin tepesine yerleştirilmesi yetişmeyen, bu nedenle de girişe konan haça geliyor. Jülyet Hanım bu konuda Türkiye yönetimine kızgın değil: “Haç zamanla kilisenin tepesine konacaktır, sorun etmeye lüzum yok. Eçmiadzin’in tavrını doğru bulmuyorum, onların da gelmesini isterdik.”
İstanbullu Linda Sağıkoğlu ise “İsterdik ki haçımız orada olsun” diyor. Bir başka Linda, Bitlisli ailesi 1915 olaylarından sonra ABD’ye yerleşen Linda Atkins ise çok daha sert yaklaşıyor meseleye ve Türk hükümetini reklam yapmakla suçluyor.
Gürcistan’daki köyünden altı arkadaşıyla birlikte kalkıp ayine gelen Seroj’a göre de haçın yerinde olmaması bir sorun: “Bugün aziz bir gündür ama haç olmadığı için yarım bir gündür. Haç oldu mu tamam olur” diye anlatıyor duygularını.
Ayin saati beklenirken kimileri kilisenin duvarına gelip dua ediyor, kimileri ise mum yakıp dilekler diliyor. Bir rahibin dağıttığı, civar bağlarından gelen üzümleri yerken şöyle bir cümle geliyor kulağıma: “Üzümü bile güzel”.

‘AZLA YETİNİRİZ’
Sesin sahibi Marin Arpacı, Yozgatlı bir Ermeni. Sevinci yüzünden okunuyor, “Bugüne ulaşacağımızı tahmin bile etmiyorduk” diyor, “Bayram gibi bir gün bu...”
Diyarbakırlı Bercihi Küpçü’nün sözleri ise boğazımı düğümlüyor: “Biz azla yetinmeyi bilen bir toplum olduğumuz için her şeyden çabuk mutlu oluyoruz.”
95 yıldır bekledikleri bir an bu ve haçın yerine konmamasına takılmadan, bugünün keyfine varmak istiyor bazıları. Sime Hanım ise hemen itiraz ediyor: “Nasıl minaresiz cami olmazsa, haçsız da kilise olmaz.”
Marin Arpacı “Hadi” diyor, “Bizi lafa tutma da gidip mumumuzu yakalım.” Ne dileyeceksiniz diye soruyorum, cevabı net: “Barış içinde, işte bugünkü gibi yaşayalım. Çocuklarımız bunu görsün. Bir de Hrant’a dua edeceğiz. Keşke o da bugünü görseydi. Onun sayesinde buradayız şimdi. O kendini feda etti bizim için.”
Biraz önceki neşeli yüzlerden hüzün geçiyor, ben söyleyecek söz bulamıyorum, sessizce mum yakmaya gidiyorlar.

BOŞ TEK BİR YER YOK
Saat tam 11.00’de çan sesleriyle başlıyor Patrik Genel Vekili Başpiskopos Aram Ateşyan’ın yönettiği ayin. Çanın ardından ilahilerle birlikte 18 rahip kiliseye giriyor. Kilisenin içi ancak 50 kişi alıyor; protokol dışındaki herkes dışarıdaki dev ekranlardan seyrediyor ayini.
Hava gittikçe ısınıyor, tentenin altında bir tek yer yok. Güneşe rağmen ekranın önüne kadar gidip ayine katılıyor cemaat üyeleri. 1915’ten beri bekledikleri bu anı sıcak yüzünden kaçıracak değiller.

‘YETMEZ AMA EVET’
700 metrekarelik Akdamar Adası’nda bulunanlar arasında kiliseyi herkesten fazla tanıyan biri var; restorasyonun mimarı Zakariya Mildanoğlu. Ne diyeceksiniz bugün için diye sorduğumda gayet konjonktürel bir cevap veriyor: “Yetmez ama evet.”
“Yapılan yeterli değil” diyor, “Bu tip şeyler çocuk oyuncağı değil, politik malzeme haline getirmek kimseye bir şey kazandırmaz. Bu haç tartışması yeni değil. Üç senedir bu haçın tepeye yerleştirilip yerleştirilmemesi konuşuluyor. Van Kalesi’nde daha yeni bir cami restore edildi, minaresinin üzerinde bakın alem var mı yok mu... Dini açıdan yaklaşmıyorum, mesleki açıdan bu restorasyon yarım kalmıştır.”
Peki restorasyonu yaparken kilisenin bir gün ayine açılacağını düşünüyor muydu? Cevabı sert ve kesin: “Bırakın düşünmeyi, talebim buydu zaten. Burası Ermenilere ait bir kilise, kimse kendisini burayı Ermenilere bahşetmiş gibi görmesin.”
11.00’de başlayan ayinin sona ermesi 13.30’u buluyor. Maral Müzik ve Dans Topluluğu davul-zurna eşliğinde halaya başlıyor. Cemaat de katılıyor bu halaya, büyüyor büyüyor, halka içinde halka oluyor halay çekenler.

5 BİN KİŞİ VARDI
Yetkililere göre yaklaşık 5 bin kişi var adada. Hepsi Ermeni değil. 63’ü yabancı toplam 211 basın mensubu çalışıyor öncelikle.
Pek fazla olmasa da Müslüman Türkler de var; çoğu kadın türbanlı. Meraklarından geldiklerini söylüyorlar.
Sonuç: Adadaki Ermenilerin hemen hepsi mutlu ayrılıyor. Her birinin mutluluğunun içinde başka başka duygu kırıntıları var. Kimi “Ah şu haç yerinde olsaydı” hayıflanmasında, kimi “Ne olursa olsun bugünü de gördük ya” rahatlığında. Kimi inançlı ve kendini görevini tamamlamış hissediyor; kimi de milliyetçi “Ah bu Türkler” diye için için söyleniyor.
Son tekneye binerken Marin Arpacı’nın sözlerini başka birinin ağlamaklı sesinden duyuyorum yine: “Keşke Hrant da burada olsaydı!”

Haberin Devamı

5 bin kişi geldi  içeri 50 kişi girdi


KİMLER KATILDI?
Türkiye Ermenileri Patrikliği Ruhani Meclisi Patrik Genel Vekili Başpiskopos Aram Ateşyan’ın yönettiği ayine Almanya’nın Ankara Büyükelçisi Eckart Cuntz, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürü Osman Murat Süslü, Van Belediye Başkanı Bekir Kaya, Gevaş Kaymakamı Yusuf Güni, Gevaş Belediye Başkanı Nazmi Sezer, Ermeni cemaati üyeleri ile Almanya, Fransa ve Avrupa’nın çeşitli ülkeleri ile ABD’den gelen devlet temsilcileri katıldı.

5 bin kişi geldi  içeri 50 kişi girdi

Fotoğraf: AA-ALİ İHSAN ÖZTÜRK

5 bin kişi geldi  içeri 50 kişi girdi

Van’da 100 yıl sonra ilk Ermenice gazete
Van’da Türkçe, İngilizce, Kürtçe ve Farsça yayımlanan Van Times gazetesi, Akdamar Kutsal Haç Kilisesi’nde yapılan bu ayin için Ermenice yayına başladı. Yüz yıl aradan sonra Van’da çıkan ilk Ermenice gazete olan Van Times, bundan sonra haftada birkaç gün Ermenice yazılara yer verecek.
Gazetenin Ermenice ilk sayısında, Yaşar Kemal’in Akdamar izlenimlerine yer verdi. Kilise için 1951’de hükümet tarafından alınan yıkım kararını, o dönemde genç bir gazeteci olan Yaşar Kemal yazdığı yazılarla durdurmuştu.
Gazetenin dünkü sayısında bir başka “95 yıl sonra” haberi daha vardı. 1550 yılında Kanuni Sultan Süleyman tarafından Van Kalesi’nin zirvesine inşa ettirilen Süleyman Han Camii de, yapılan restorasyonun ardından 1915’ten sonra ilk kez 17 Eylül Cuma günü ibadete açıldı.

Haberin Devamı

2007
Akdamar Adası’ndaki kilise restorasyonun ardından 29 Mart 2007 günü Akdamar Kilisesi Anıt Müzesi olarak törenle açıldı.

‘Dualarımızda yalnız değiliz’
Ayini yöneten Patrik Genel Vekili Başpiskopos Aram Ateşyan, 1954 Silvan doğumlu. Van’a ise askerliğini Van’ın Erciş ilçesinde yapması nedeniyle aşina. Ateşyan, duaların ardından verdiği vaaza kilisenin tarihini anlatarak başlıyor.
Kral Gagik tarafından Mimar Manuel’e yaptırılan yapının tamamlanma tarihi 921, yani 1100 yıllık bir tarihin önündeyiz. Ateşyan, 2007 yılında restorasyonu tamamlanan kilisenin insanlığın ortak malı olduğunu ve kendileri için önemli olanın, kilisenin gelecek nesillere aktarılması olduğunu söylüyor. Vekalet ettiği Patrik II. Mesrob’un kilisenin açılışında burada ayin yapılması arzusunu dile getirdiğini hatırlatıyor ve Patrik’e şifa diliyor.
Haç tartışmalarına ise şu sözlerle cevap veriyor: “Türkiye Ermenileri Patrikliği tarafından düzenlenen bu ayinde yalnız kaldığımızı ileri sürenler oldu. Biz dualarımızda yalnız değiliz.” Ateşyan vaazının sonunda bu ayinin gerçekleşmesini mümkün kılan devlet erkanına, Kültür ve Turizm Bakanı’na, Van Vali ve Belediye Başkanı’na, Gevaş Kaymakamı ve Belediye Başkanı’na teşekkür etti.

Haberin Devamı

KİLİSEDE NİŞAN SÜRPRİZİ
Bu sırada ‘hayırlı’ bir iş de gerçekleşiyor Akdamar’da. Ermeni asıllı Tamara Alcal ile Avinis Bıçakçı kilisenin içinde nişanlanıyor. Yüzükleri Türkiye Ermeni Patrikliği Başrahibi Tatul Anuşyan takıyor. Gelinin adının Tamara olması ayrıca anlamlı. Çünkü ada adını, kralın kızına aşık çobanın gölün sularına gömülürken sevgilisine “Tamar, ah Tamar” diye seslenmesinden alıyor.

Ermenistan’dan ‘karşı seremoni’
Akdamar Kilisesi’nde 95 yıl sonra yapılacak ilk ayini protesto için Ermenistan’ın başkenti Erivan’da bulunan sözde ‘Soykırım Anıtı’nda “Van’daki ayine karşı seremoni” düzenlendi. ‘Karşı seremoni’, Devrimci Ermeni Federasyonu Taşnaksutyun Partisi tarafından desteklendi.
ENGİN AKGÜRBÜZ Lyon DHA

Haberin Devamı

Ermeni medyası:?İyi niyet değil mecburiyet
Panorama: “Uluslararası medya ayine bir iyi niyet göstergesi olarak yer verdi. Ancak asıl konu, Türkiye’nin uluslararası zorunlulukları uygulamaması. Lozan Antlaşması’na göre Hıristiyan toplumunun kültürel mirası hükümet tarafından korunmak zorunda ancak Türkiye bunu yapmıyor.”
PanArmenian: “Türkiye, Akdamar’ın yeniden bir Ermeni kilisesi olarak kullanılmasını önlemek için hileler icat ediyor. Kutsanmamış ve kubbesinde haç olmayan bir kilisede ayin yapmak Hıristiyanlık’ta günah olarak görülür.”
DIŞ HABERLER