Gündem ‘Bu tahliyeler kamu vicdanını yaralıyor’

‘Bu tahliyeler kamu vicdanını yaralıyor’

09.03.2014 - 02:30 | Son Güncellenme:

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün onayının ardından Resmi Gazete’nin mükerrer sayısında yayınlanarak yürürlüğe giren “Demokratikleşme paketi” çerçevesinde gerçekleşen suikast ve katliam davaları sanıklarının tahliyesi tartışmaya neden oldu.

‘Bu tahliyeler kamu vicdanını yaralıyor’

Ağır Ceza mahkemelerini tümüyle kaldıran kanunun yürürlüğe girmesi üzerine, elindeki dosyalarına bakan mahkemeler tutuklulukları 5 yılı aşan sanıkların durumlarını resen ele alarak inceledi. Bu incelemenin sonunda Hrant Dink cinayeti davası kapsamında tutuklu bulunan Erhan Tuncel’in tahliyesine karar verildi. Malatya’daki Zirve Yayınevi katliamı davasında ise 7 yıl süren yargılama hakkında karar verilemeyince yasa gereği davada 5 sanık tahliye edildi. Bu tahliye kararlarıyla ilgili olarak ise hukukçuların görüşleri ise şöyle:
* Metin Fevzioğlu (Türkiye Barolar Birliği Başkanı): “Kişiye ya da davaya özel konuşmak doğru değil. Bir hükmü 5 yılda kesinleştiremeyen sistemi de sorgulamak lazım. Ancak bunu hızlı yargı şeklinde değil çünkü hızlı yargı hızlı tren kazası gibidir. Makul sürede yargılamayla izah etmek gerekiyor. Türkiye’de makul sürede yargılama sorunlu. Ya inanılmayacak kadar uzun sürüyor ya da daha dosyanın kapağı açılmadan kararlar veriliyor.”
* Hasan Fehmi Demir (Türk Ceza Hukuku Derneği Genel Sekreteri): “Özellikle son yıllarda iyi olmayan hukuk iyice ilkelerden uzaklaştı. Keyfi uygulanır hale gelmesi neticesinde bu günlere geldik. Ancak bu Türkiye’de ilk kez olmuyor. Daha önce de çıkan paketlerle Bahçelievler katliamı, Sivas katliamı, İstanbul Üniversitesi katliamı dosyaları ya zaman aşımına uğradı ya da sanıkları ceza almadı. Bu, bir nevi Türkiye’nin devlet politikası. Karanlık güçlerin, kontrgerillanın işlediği cinayetleri ya zaman aşımına uğratıyorlar veya davaları oldukça uzatıp bu tarz çıkan yasalarla sanıkları cezaevlerinden çıkartıyorlar. Bu tahliyeler kamu vicdanını yaralıyor. .”

‘5 yıl bile uzun’
* Coşkun Atılgan (Eski Hakim): “Zirve katliamı davası yargılamasında 110’dan fazla duruşma yapıldı, bu çok uzun bir yargılama süresi demek. Devlet adaletin tecellisi için ise tutuklu yargılama için en fazla 5 yıllık süre koydu. Bu zaman zarfında karar verilmemesi yargılamanın değil yasa koyucunun ayıbıdır. Yargılamanın makul sürede bitirilmesi gereği insan hakları hükmü ve AİHM normları gereğidir. Hatta AİHM normlarına göre 5 yıllık süre dahi tutuklu yargılama için uzundur. Türkiye’de mahkemelerin iş yükü oldukça fazla öncelikle yasa koyucunun bu konuda düzenlemeler yapması gerekir. Adli kolluk ile ilgili düzenlemeler de yapılmadan savcının mahkemenin elinden polis çekilip yürütmeye bağlanıyor. Yürütmeye bağlı polisle toplanan delillerle yargıcın vicdani kanaate ulaşması bana göre mümkün değildir. Mevcut durum karşısında da verilen tahliye kararları kamu vicdanını zedelemiştir.”